Logo

1. Hukuk Dairesi2021/1156 E. 2022/791 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında eşi üzerine yaptığı temliklerin gizli bağış olup olmadığı ve mirasçıların saklı paylarının ihlal edilip edilmediği hususunda tenkis talepli tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Gizli bağış iddiasının ispatlanamaması ve mirasbırakanın sağlığında yaptığı temliklerle mirasçıların saklı paylarının ihlal edildiğine dair delil bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemelerin davayı reddeden kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen asıl ve birleştirilen tapu iptali ve tescil davaları sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, asıl ve birleştirilen davalarda davacıların istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 07.02.2022 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat... geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar ... v.d. vekili gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, mirasbırakanları ...'ın uzun yıllar emlakçılık yaptığını, eşi olan ...'ın ise çalışmadığını, ... adına oluşan malvarlığının mirasbırakanları ...'nın yaptığı ödemeler ile oluştuğunu, taşınmazların davalı ... tarafından çocukları olan diğer davalılar ... ve ...'na devredildiğini, mirasbırakan tarafından yapılan temlikin gizli bağış olduğunu ileri sürerek 4738 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 3, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile aynen terekeye iadesine, iade davasına konu olmayan yahut iade davasında kabul görmeyen ve saklı payı zedeleyen tüm kazandırmaların davalıların seçme hakkını kullandığı tarihteki değerlerinin işleyecek faizleri ile terekeye iadesine, tenkisine ve davalılar kötü niyetli olduğundan ellerinde kalanı değil bu mal varlığından elde ettikleri tüm gelirler ve semereler ile elde etmeyi ihmal ettikleri tüm gelirleri de ödemeye mahkum edilmelerine karar verilmesini istemişler, davacılar ... ve ...'nin aşamada ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil olmuşlardır.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davalarda davalılar, davalı ...'ın malvarlığına mirasbırakanın hiçbir katkısının olmadığını, davacılar tarafından Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davada mirasbırakanın satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazların bedellerini ödediği iddia edilirken, eldeki davada taşınmazın mirasbırakan tarafından elde edildiğinin ileri sürüldüğünü, bu durumun çelişkili olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/01/2020 tarihli ve 2016/130 E., 2020/3 K sayılı kararıyla; mirasbırakan ...'ın çekişmeli taşınmazı kendi parasıyla satın alıp davalı ... ... adına tescil ettirdiği iddiasının somut ve kesin deliller ile kanıtlanamadığı, tenkis talebi yönünden ise sağlararası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarının zedelenmiş olması şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ...'ın 1998-2001 yılları arasında temizliğe giderek 6 katlı bir apartmanı inşa ettiremeyeceğini, mirasbırakanlarının ise emlakçılık işi ile iştigal eden bir kişi olup dava konusu taşınmazı satın alarak üzerindeki binayı yaptırdığının sabit olduğunu, davalı tanıklarının ifadelerinin doğru olmadığını, davalı ...'ın banka hareketlerinin dosyaya getirtilmediğini, davalılardan ... ...'in de, çocuk bakım işinde çalıştığını, inşaat süresince inşaat yapımına katkıda bulunacak ekonomik gücü olmadığını, bu yönde de hiçbir araştırma yapılmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14/12/2020 tarihli ve 2019/1349 E., 2020/938 K. sayılı kararıyla; mirasbırakan ile davalı ...'ın 04/06/1997 tarihinde evlendikleri, dava konusu taşınmazın bir kısım payının 10/06/1987 tarihinde, kalan 56/227 payının ise 22/04/1999 tarihinde davalı ... tarafından satın alındığı, satış bedelinin mirasbırakan tarafından ödendiği ve taşınmaz üzerindeki binanın mirasbırakan tarafından yaptırıldığı iddiasının kanıtlanamadığı, buna göre tenkis talebinin de dinlenemeyeceği gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davalarda davacıların istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; somut deliller dikkate alınmaksızın karar verildiğini, evlilik birliği içinde satın alınan 56/227 payın mirasbırakanın katkıları ile alındığının açık olduğunu, mirasbırakanın satış tarihinde aktif olarak emlakçılık işi ile iştigal ettiğini, davalı ...'ın tek başına tüm bu işlemleri yapacak ekonomik gücü olmadığını, inşaat malzemelerinin mirasbırakan tarafından alındığına ilişkin çeşitli fatura ve makbuzlara itibar edilmeden karar verildiğini, davalı ...'ın kendisinden 31 yaş büyük bir insanla evlendiği hususunun dikkate alınmadığını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin hatalı hükmedildiğini, davalılar aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine de hükmedilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tenkis istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. HMK’nın 140/3. fıkrasında; "Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür. "

3.2.2. 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, bizzat mirasbırakanın üzerinde tapuda kayıtlı olan taşınmazların mirasbırakan ya da vekili (temsilcisi) tarafından aslında bağış olduğu halde satış biçiminde temlik edilmesi durumunda uygulama olanağı bulur.

Bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı, Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarih 586/782; 21.9.1994 tarih 248/538; 21.12.1994 tarih 667/856; 11.10.1995 tarih 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş, Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır. Ancak gizli bağış şeklinde gerçekleştirilen işlem bulunduğu iddiası bakımından şartların mevcut olması halinde tenkis incelemesi yapılabileceği hususunda kuşku yoktur.

3.2.3.Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, kararın (V./3.2.1.) no.lu paragrafında belirtilen yasal düzenleme gereğince eldeki davada tenkis hukuki nedenine dayanıldığı gözetilerek kararın (III.) no.lu bendinde yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesine ve kararın (IV./3.) no.lu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 07/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.