Logo

1. Hukuk Dairesi2021/2105 E. 2021/6903 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Koşullu bağışlanan taşınmazın, koşul gerçekleşmediği gerekçesiyle geri istenmesi davasında, mirasçıların dava açma hakkı ve vekalet ücretine hükmedilmesi hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın ölümüyle vekalet ilişkisinin sona erdiği ve ölü kişi adına vekil tarafından dava açıldığı, mirasçıların dava açma süresini geçirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı kısmen düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;

Davacılar, ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki paylarını, genel hizmete ayrılması koşuluyla davalı ... Belediyesine 11.03.1999 ve 11.10.1999 tarihlerinde bağışladıklarını, idari karar ve işlemden taşınmazın koşullu olarak bağışlandığının anlaşıldığını, ancak resmi senetlerde kayıtsız ve şartsız olarak bağışlandığı şeklinde yazıldığını, bugüne değin bağış koşulunun gerçekleşmediğini, taşınmazın davalı ... Belediyesi sınırları içine alındığı halde tapu kayıtlarında davalı ... Belediyesi adına kayıtlı olup bağış koşulunun yerine getirilmesinin mümkün olmadığını, taşınmazın üzerine ticari amaçlı bina yapımı için ruhsat verildiğini ileri sürerek, dava konusu ... ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki çekişme konusu payların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.

Davalı ... Belediyesi, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, bağışın kayıtsız ve şartsız olduğunun akit tablosuyla sabit olduğunu, bir kısım davacılar bakımından bağıştan dönme hakkının mirasçıya geçmeyeceği gibi mirasbırakanın ölümünden itibaren 1 yıllık sürenin de geçtiğini, taşınmazda dava dışı paydaşların paylarının kamulaştırılamadığını; aşamalarda dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir yapıya izin verilmediğini, dava dışı şirket tarafından taşınmaza el atılması nedeniyle elatmanın önlenmesi davası açıldığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... Belediyesi, dava konususu taşınmazın geldisi olan ... ada ... parsel sayılı taşınmazın imar planında oyun alanı olarak göründüğünü, 04.06.2010 tarihli uygulama imar planı ile ... ada ... parsel olarak tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın en son ... ada ... parsel numarasını aldığını, plan ve uygulama süreçleri nedeniyle taşınmazın yatırım yapılabilir bir hale getirilemediğini, zamanaşımı süresinin geçtiğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... Belediyesi yönünden davanın kabulüne, davalı ... Belediyesi yönünden husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece, " ...dava konusu taşınmazda payını bağışlayanlardan ...’ın 28.10.2002 tarihinde öldüğü, eldeki davanın ise 15.08.2013 tarihinde açıldığı gözetildiğinde mirasçıları tarafından açılan davanın dinlenebilme olanağı yoktur.O halde, davacılar ..., ... ve ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır... ölü kişi adına dava açıldığı anlaşılmakla davacı ... bakımından usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığından bu davacı yönünden Hukuk Muhakemeleri Kanunu 115/2. maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde Mahkemece, bozma ilamında belirtilen gerekçelerle davacılar ..., ... ve ... yönünden davanın reddine, davacı ... bakımından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine; bağıştan rücu koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davacılar ..., ..., ... ve ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... Belediyesine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Karar, bir kısım davacılar vekili ve davalı ... Belediyesi vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde inceleme yapılarak yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı ... Belediyesi vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacılar ..., ..., ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.

Ancak, somut olayda, davacı ...'ın 22.05.2009 tarihinde ...'ı vekil tayin ettiği, vekil ...'nün vekaletnamedeki tevkil yetkisine dayanarak Av. ...'e 11.10.2010 tarihinde dava vekaletnamesi verdiği, ...'nın 04.03.2011 tarihinde öldüğü, ölüm tarihi itibariyle vekalet ilişkisi sona ermesine rağmen vekil Av. ... tarafından ölü kişi adına 15.08.2013 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla; yargılama sonucunda davanın usulden reddi üzerine ölü şahsın mirasçılarının vekalet ücretinden sorumlu tutulması isabetsiz olup, vekilin bizzat şahsının vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davada taraf olmayan şahıslar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1-A bendinde yer alan "davacıdan" ibaresinin hüküm metninden çıkartılarak yerine "ölü ... adına davayı açan vekil Av. ...'in şahsından tahsiline" ibaresinin yazılmasına, kararın bu hali ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.