"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın hukuki yarar yokluğundan reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, dava konusu 116 ada 3 parsel sayılı taşınmazın paydaşları adına tescilli iken anılan taşınmazda 14.01.2003 tarihli ve 69 yevmiye numaralı kat irtifakı tesisi işlemi sonucunda paydaşlardan bir kısmının paylarında azalma/artma meydana geldiğini, işleme ait noter onaylı bağımsız bölüm listesinde ve tapu müdürlüğünce hazırlanan resmi senet ile kat mülkiyeti kütüğüne yapılan tesciller arasında paydaşlara ait bağımsız bölümler ve malikleri yönüyle uyumsuzluk tespit edildiğini, bunun üzerine işleme sıhhat kazandırılması amacıyla davalılara bildirim yapıldığını, ancak davalılarca işlemin düzeltilmesi için herhangi bir işlem yapılmadığını ileri sürerek, Hazine zararının önüne geçmek için öncelikle ortaya çıkan hak kaybının tespiti ile oluşan yolsuz tescilin düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar, açılan davaya bir diyecekleri olmadığını bildirmişler, diğer davalılar savunma getirmemişlerdir.
İlk Derece Mahkemesince, davalı ...'in vefatı nedeniyle mirasçıları olan ... ve ...'in davaya dahil edildiği, ancak ... ..., adına kayıtlı bağımsız bölümü dava tarihinden önce üçüncü kişiye devrettiğinden mirasçıları olan dahili davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle adı geçen dahili davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, dava konusu bağımsız bölümlerin bir kısmının kat irtifakı sözleşmesine aykırı şekilde arsa paylarında azalma yahut artma meydana getirilecek şekilde kat mülkiyetine dönüştürüldüğü, ancak bir kısım bağımsız bölümlerin dava tarihinden önce üçüncü kişiler adına yapılan devirler sonucunda tescil edildiği, TMK md.1023 gereğince üçüncü kişilerin bu kazanımının korunması gerektiği, kötü niyeti gösterir herhangi bir iddia yahut ispatın da bulunmadığı, buna karşın bir kısım bağımsız bölümde cins hatası bulunduğu ve bu hususun düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle bu doğrultuda ''mesken'' olarak belirtilen bir kısım bağımsız bölümlerin niteliğinin iptali ile ''dükkan'' olarak tesciline karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, tapu müdürlüğünün hatalı olarak yaptığı kat irtifakı işleminden dolayı ... Karaer'in zarar gördüğü, bu kişi adına tescil edilmesi gereken 12 numaralı bağımsız bölümün ... adına tescil edildiği, ... tarafından devredildiği, son kayıt maliki olan davalı ...'in iktisabı bakımından TMK. nın 1023. maddesinin koruyculuğundan yararlanacak olup, İlk Derece Mahkemesince de kötü niyetin varlığına ilişkin bir ispatın ortaya konulamadığı kabul edilmiş ise de bu davalı yönünden açıkça hüküm kurulmamış olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın reddine; tapu müdürlüğü tarafından yapılan diğer hatalı işlemler bakımından ise davacı ...'nün bu hataların düzeltilmesine ilişkin hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle diğer davalılar aleyhine açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davanın 5.000 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı, yargılama sırasında dava konusu bağımsız bölümlerin keşfen değeri saptanmaksızın bu dava değeri üzerinden görülerek yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 492 sayılı Harçlar Kanunu' 16. maddesinde "Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahalenin men'i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır.
Gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harç, gayrimenkulün değeri ile talebolunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır. Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tesbit ettirilir. Tesbitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz. Noksan tesbit edilen değerler hakkında 30 uncu madde hükmü uygulanır" hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunun 32.maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı vurgulanmıştır. Aynı Yasanın 30. maddesinde ise; "Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150 nci maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.'' düzenlemesine yer verilmiştir.
Harçlar Kanununun uygulaması kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.
Somut olayda, davacı ...'nün 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca harçtan muaf olduğuna kuşku yoktur. Ancak, kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olduğundan, temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinin, bunun için de dava değerinin belirlenmesi gerekeceği açıktır.
Hal böyle olunca; dava konusu taşınmaz başında keşif yapılarak Harçlar Kanun 16. madde uyarınca dava değerinin belirlenmesi ve belirlenen değer üzerinden davaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin kararının BOZULMASINA, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 22.11.2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.