"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı Hazine, Kangal İlçesi Akdere Köyünde yapılan kadastro çalışması sonucu 109 ada 44 parsel sayılı 120.532.67 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu ve hali arazi vasfı ile Hazine adına tespit edildiğini ancak tapuda sehven Hazine yerine Havuz Belediyesi adına 04.01.2007 tarihinde tescil edildiğini daha sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı yasa gereği taşınmazın ... adına tapuda tahsis ve devir edildiğini yapılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Akdere Köyü tüzel Kişiliği yargılama sırasında 04.07.2017 tarihinde dava konusu taşınmazın Mera vasfında olduğu iddiası ile davaya katılmıştır.
Davalı ..., dava konusu taşınmazın mülkiyetinin kapanan Havuz Belediyesine ait olduğunu ve 6360 sayılı yasa uyarınca söz konusu belediyenin taşınır ve taşınmaz malları diğer kapanan belediyeler gibi İl Özel İdaresi adına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece Mahkemesince dava konusu taşınmazın vasfının mera olduğu gerekçesiyle davacı Hazinenin açtığı davanın reddine, asli müdahil Akdere Köyü Tüzel Kişiliğinin davasının kabulü ile çekişmeli taşınmazın mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş; davacı Hazine temsilcisi ile davalı ... vekilinin istinaf talebi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince istinaf başvuruları yerinde bulunarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına, Hazinenin açmış olduğu dava hakkında karar verilmesini yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davacı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Dosya incelendi, gereği görüşüldü.
Dosyada toplanan delillerden, kadastro tutanağı ve tapu kayıtlarından çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin Hazine adına hali arazi vasfı ile yapıldığı ancak tapuda tescil işlemi yapılırken sehven Hazine yerine Havuz Belediyesi yazılarak belediye adına tescil edildiği uyuşmazlığın sehven yapılan tescil işleminden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Aynı zamanda Havuz belediyesinin devredildiği davalı ... İdaresinin, nizalı taşınmazın belediye tarafından kullanıldığına veyahut herhangi bir kamu hizmetine tahsis edildiğine yönelik bir iddiası da yoktur. Ziraatçı bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın mera vasfında olduğunun belirtilmesi Hazine adına yapılan tespiti ortadan kaldırmayacağından yine Havuz Belediyesi adına yapılan tescilin hukuki dayanağı ve sebebi olmadığından iddiasını ispatlayan Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken bu konuda karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi isabetsiz olmuştur.
Kaldı ki asli müdahil Akdere Köyü Tüzel Kişiliği kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davaya katılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3 maddesi uyarınca kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, tespitten önceki nedenlere dayanılarak tespite karşı dava açılamaz. Sözü edilen süre; hak düşürücü olup, mahkemece resen gözetilmelidir. Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti 04.01.2007 tarihinde kesinleşmiş, müdahil ise 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 04.07.2017 tarihinde davaya katılmıştır.
Hal böyle olunca müdahilin davasının bu nedenle reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi de isabetsiz olup davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olup kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz eden davalıya geri verilmesine, 13.10.2021 gününde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.