"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davacı vekili ile davalılar... vekilinin istinaf başvurusu üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalılar... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü.
Taraflar arasında görülen dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
Kadastro sonucunda, Arhavi İlçesi, Sırtoba Köyü çalışma alanında bulunan 123 ada 1 parsel sayılı 5.246,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle el birliği mülkiyet hükümleri uyarınca davalılar ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ..., dava konusu taşınmaz ile, komşusu olan ve adına tapuda kayıtlı bulunan 123 ada 2 parsel sayılı taşınmazın müşterek kök muristen intikal ettiğini, ardından kök murisin ölümüyle taksim edildiğini, ne var ki her iki taşınmazın müşterek sınırının taksime uygun olarak belirlenmediği iddiasıyla çekişmeli 123 ada 1 parsel sayılı taşınmazın zeminde gösterilen bölümü yönünden tapu iptali ve adına tescilini istemiştir.
Davalılar ... ve ..., davacı tarafça ileri sürülen iddiaların doğru olduğunu, davacı tarafça inşa edilen yapıyı içine alan bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili isteği yönünden davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.
Davalı ..., ... ve ..., davacı tarafın tapulu taşınmazlarına kaçak yapı inşa ettiğini, kadastro sırasında çalışmalara bizzat eşlik ederek muristen kalan yerlerin tespitini sağlayan davacının tespit tarihinden 8 yıl sonra, müşterek sınırın yanlış belirlendiği iddiasıyla açtığı davanın iyi niyetli olmadığını, taksim iddiasını kabul etmemek kaydıyla yapılacak bir taksime tüm mirasçıların iştirak etmesi gerektiğini, ancak somut olayda bu durumun gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tarafların müşterek kök murisi ...’a ait olduğu, onun ölümüyle terekesinin usulüne uygun olarak taksim edilmediği gerekçesiyle, davanın davacının miras payı oranında kısmen kabulü ile, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline, Arhavi Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/248 E. 2016/238 K. sayılı veraset ilamı uyarınca 1/5 hissesinin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalılar... vekilinin istinaf başvurusu üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kabulü ile Arhavi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03/01/2017 tarihli, 2015/192 Esas ve 2017/3 Karar sayılı kararının düzeltilmek üzere kaldırılmasına, davanın kabulü ile dava konusu 123 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, 12.05.2016 tarihli bilirkişi raporu ve ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1.082,87 metrekare yüz ölçümündeki bölümünün davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile bu bölüm ifraz edilerek, davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 345. maddesinde; “İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır." aynı Kanunun, 92/2. maddesinde; “Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa, süre bu ayın son günü tatil saatinde biter.” 93. maddesinde; ‘”Resmî tatil günleri, süreye dâhildir. Sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Somut olayda, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacı vekiline 14.04.2017 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, şu halde istinaf başvuru süresinin 28.04.2017 tarihinde bittiği, bu günün resmi tatil günü olmadığı, davacı vekilinin ise istinaf dilekçesini 02.05.2017 tarihinde verdiği, bu durumda istinaf dilekçesinin süresinde ibraz edilmediği, bu anlamda istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığı kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, davacı vekilinin istinaf isteğinin süresinde olmadığı anlaşılmakla, işin esasının incelenmesi mümkün olmadığı halde, istinaf isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde işin esasına girilerek, yerel mahkeme kararının davacı vekilinin istinaf başvurusu istikametinde kaldırılması ve yeniden hüküm tesis edilmesi doğru değildir. Davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının açıklanan bu yönler nedeniyle kabulü ile Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz eden davalılara geri verilmesine, 03/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.