"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen 06.09.2018 gün ve 2017/706 Esas, 2018/316 Karar sayılı ek kararın Yargıtayca incelenmesi müdahil davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.
Taraflar arasında görülen dava tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Davacı ... vekili, Silifke Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/10 E - 1991/419 K sayılı ilamı ile Mersin İli Silifke İlçesi Sarıcılar Köyü 1112 ve 1113 parsellerin 1/2 hissesinin bilirkişi raporunun zemine uygulanarak DSİ kanal yolundan 14m çekip, DSİ kanalı ve yol boyunca 1856 m²'lik alanın ayırarak karara uygun şekilde davacılar adına tescil edildiğini, araziyi teslim aldığını ve daha önce babaları döneminde de kullanmış olduğu yeri hissedarları ile kendi aralarında yapılan şifai taksim ile tel çitle çevirerek bahçe, su deposu ve bahçıvan evi yaptığını, taksimde ... ve ... ...... isabet eden kısımları satın aldığını, yapılan ölçüm sonucunda daha önce kendisine teslim edilen ve kendisinin ve diğer hissedarların yıllardır kullandıkları, kendilerinin bildikleri arazinin ve kendisine teslim edilen alanın hatalı olduğunu ve kendisine gösterilen yerin yaklaşık 3500 m²'lik alanın kendisine ait olmadığını öğrendiğini, çekişmeli taşınmaz olan yani kendilerine teslim edilen bu alanının kendilerinin olarak bilmekte olduğundan öncesinde babasının ve sonrasında davacının yıllardır burayı zilyet ettiğini, kendilerine ait olmadığını tesadüfen öğrendiklerini ileri sürerek yıllardır zilyet ettiği 3500 m² alanın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan Hazine davanın reddini savunmuş, çekişme konusu taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
Asli müdahiller vekili müdahale dilekçesi ile; yapılan keşifte (B) harfi ile gösterilen yerin 658 parsel sayılı taşınmazın sınırına kadar 20 yılı aşkın bir zamandır müdahil ...'nun, (C2) harfi ile gösterilen kuzeyi kısmen 658 ve 655, 656, 657 ve kısmen 654 parsel sınırı, güneyi ise 1113 parsel ile sınırlı olan yeri 20 yılı aşkın bir zamandır müdahil ...'in zilyet ettiğini, taşınmazı imar ihya ettiklerini, yıllarca arpa, buğday ektiklerini ve ağaç yetiştirdiklerini, davacıların bu alanlarda hiçbir hak ve zilyetliğinin bulunmadığını ileri sürerek bu kısımların müdahiller adına tapuya tescil edilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmaz üzerinde imar ihya işleminden söz etmenin mümkün olmadığı, taşınmazın taşlık, kayalık olduğu, dava konusu taşınmazda davacılar adına kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacı ... ve müdahil davacılar ... ile ...’nun davalarının ayrı ayrı reddine, davalı Hazinenin tescil talebinin kabulü ile, bilirkişi raporunda sarı renkte A ve D harfi ile, pembe renkte E ve B harfi ile turuncu renkte C ve F harfi ile gösterilen kısımların Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ,davacı ve müdahil davacılar vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesince istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince kesin olmak üzere esastan reddine karar verilmiş, Karar, müdahil davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş, bölge adliye mahkemesince, 06.09.2018 tarihli ek karar ile, Dairece verilen hükmün miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 366./1 maddesi atfıyla ve 346/1 maddesi uyarınca müdahil davacılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427/2.maddesinde “miktar veya değeri birmilyar lirayı geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir.” Demek suretiyle gayrımenkullere ilişkin uyuşmazlıklarda değere bakılmaksızın temyiz yolunun açık olduğu belirtilmiştir.
HMK’nın Geçici 1. maddesinin 2.fıkrasında ise “ Bu Kanunun, senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz. ” hükmünü içermektedir.
Somut olaya gelince, müdahil davacıların 01.10.2010 tarihinde harçlandırılan 30.09.2010 havale tarihli dilekçeleri ile davaya müdahil oldukları anlaşıldığından temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar yerinde olmadığından, müdahil davacılar vekilinin ek karara ilişkin temyiz taleplerinin kabulü ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 06.09.2018 tarihli ek kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
Müdahil davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından müdahil davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 23,40 TL. bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23/12/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.