Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3720 E. 2022/352 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, kadastro dışında bırakılan ve baraj havzası koruma alanı içinde yer alan taşınmazın, imar ve ihya yoluyla zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla açılan tescil davasının reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın baraj havzası koruma alanı ilan edilmesiyle zilyetliğin hukuki değerini yitirdiği ve koruma alanı ilanından önceki dönemde de yirmi yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen mahkeme kararına karşı davacı tarafın istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşüldü.

I. DAVA

Davacılar vekili, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan 20.000 metrekarelik taşınmazın vekil edenleri adına eşit paylarla tesciline karar verilmesini istemiştir

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan taşınmazın, kazandırıcı zamanaşımıyla edinime uygun yerlerden olmadığını bildirerek, haksız davanın reddine, taşınmazın TMK 713/6. maddesine göre Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı ... vekili ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi vekili davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/05/2018 tarihli ve 2014/454 E. 2018/260 K. sayılı kararıyla; Kadastro tespitinin yapıldığı tarih ile taşınmazın baraj havza koruma kapsamı alanına alındığı tarihler arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımının geçmediği, davacılar yararına zilyetliğe dayalı kazanım koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, davacıların imar-ihyayı 1988 yılında tamamlayarak imar planının tasdikinden önce 20 yıllık süresinin dolduğunu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik koşulları davacılar lehine oluştuğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı olarak verilen ret kararının kaldırılmasını talep eder.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 11/07/2019 tarihli ve 2018/1985 E. 2019/1075 K. sayılı kararıyla; Dava konusu taşınmazın bulunduğu Şamlar köyünde kadastro çalışmalarının 15/05/1972 tarihinde kesinleştiği, dava konusu yerin 766 sayılı yasanın 2. maddesi gereği tescil harici bırakıldığı, taşınmazın Sazlıdere Barajı kısmen kısa, kısmen de orta mesafeli koruma alan sınırı içinde kaldığı dosya arasında mevcut tutanaklardan anlaşıldığı, koruma alanı kapsamında olan bu tür yerler üzerinde, koruma alanı kapsamına alındığı tarihten sonraki zilyetlik hukuki kıymet taşımadığına, öncesi bakımından ise, ileri sürülen zilyetliğin başlangıç tarihinden itibaren koruma alanı kapsamına alındığı 1984 yılına kadar kazanmayı sağlayan zilyetlik süresi dolmadığına, dava konusu taşınmazda zirai amaçlı kullanımın keşif tarihinden geriye yaklaşık 20-30 yıldır mevcut olduğu bilirkişi heyetinin bilimsel verilere dayalı raporunda bildirildiğine göre, davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşulları oluşmadığından yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İstanbul Bölge Adliye mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, Taşınmaz Sazlı dere Barajı orta mesafe koruma bandında yer aldığını, kısa ve orta mesafe koruma alanlarındaki taşınmazlarda zilyetlik süresini kesmeyeceğini, taşınmaz Sazlıdere Barajı Mutlak Koruma kalıyor olsa bile, Mutlak korumanın ilan edildiği tarihe kadar mülk edinme koşulları tamamlanmış ise zilyedi adına tapuya tescili zorunlu olduğu, 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planları kesinleştiği tarihe kadar zilyetlik (olağanüstü zaman aşımı 20 yıllık süre) süresi tamamlanmış ise o taşınmazın mülkiyet hakkı zilyedi adına tapuya tescil edileceği, hukuka aykırı olarak verilen kararın bozulmasını talep eder.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava Kadastro Harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

3.2. Hukuki Sebep

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, ‘’Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. ‘’

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, ‘’ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. ‘’

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ve 17. maddesi, ‘’– Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme.

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye harcın temyiz edenden alınmasına, 18/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.