Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3973 E. 2021/6170 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan taşınmazlar kapsamında değerlendirilen ve Hazine adına tescil edilen taşınmazın, zilyetlik hükümlerine dayanarak tapu iptali ve tescili talebiyle açılan davada, taşınmazın tapu kaydının hangi kısmının iptal edileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme hükmünün, dava konusu taşınmazın tamamının değil, sadece davacı tarafından zilyetliği iddia edilen ve bilirkişi raporunda belirlenen kısmının tapu kaydının iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilerek, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;

Davacı ..., Ilgaz İlçesi Danişment Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 112 ada 3 parsel sayılı 17.819.49 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 683.40 metrekarelik kısmının 1. Derece sit alanında kaldığı geriye kalan kısmın ise 3.derece sit alanında kaldığı gerekçesiyle beyanlar hanesinde kullanıcı olduğu belirtilerek Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, ancak taşınmazın 2863 sayılı yasada belirtilen zilyetlikle kazanılması yasak olan yerlerden olmadığını ileri sürerek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak,taşınmazın 17.136.09 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

Davalı Hazine, çekişmeli taşınmazın korunması gerekli kültür varlığı olduğunu, sit alanın da kalması nedeniyle zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, 2863 sayılı yasaya eklenen geçici 7. madde hükmü gereğince davacının öncelikle idareye başvurması gerektiğini belirtilerek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin karar, Yargıtay 16. Hukuk Dairesince; "... Mahkemece sit haritası ile kadastro paftası çakıştırılmak sureti ile dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığının belirlenmediğini, öncelikle sit haritası örneği getirtilerek dosyaya konulması, taşınmazın başında iki arkeolog ve bir fen bilirkişisinden oluşan kurul aracılığı ile yeniden keşif yapılarak sit haritası ile kadastro paftasının çakıştırılması, bilirkişilerden çekişmeli taşınmazın sit alanı içinde kalıp kalmadığı kalıyor ise hangi nitelikteki sit alanı içinde kaldığına dair rapor alınması gerektiği” belirtilerek bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; çekişmeli bölümün 2863 sayılı yasanın 11/1. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan taşınmazlardan olmadığı, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile 13.10.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 17.136.09 metrekarelik kısmın davacı adına tapuya tesciline, bu parselin 3. Derece Arkeolojik sit alanı olduğunu tapu kaydı beyanlar hanesine şerh düşülmesine, geri kalan kısmın Hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

Karar, davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşüldü.

Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, çekişmeli 112 ada 3 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 683.40 metrekarelik kısmı dava konusu edilmediği halde sadece dava konusu edilen (A) harfi ile gösterilen kısmın tapusunun iptaline karar vermek yerine 112 ada 3 parselin tapu kaydının tamamen iptal edilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmekte ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1.bendin 2. fıkrasında yer alan “112 ada 3 parsel sayılı taşınmazın” kelimelerinden sonra gelmek üzere “ 13.10.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 17.136.09 metrekarelik kısmın “ kelimelerinin eklenmesine, yine 1.bendin 4. fıkrasındaki “Taşınmazın geriye kalan kısmının davalı Hazine üzerinde bırakılmasına” cümlesinin hükümden çıkarılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.