"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava tescil istemine ilişkindir.
Davacı ..., Umurbey Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünü imar-ihya ederek zeytinlik haline getirdiğini, 32 yılı aşkın süredir çekişmesiz ve aralıksız olarak zilyet olduğunu ileri sürerek ve olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescilini istemiştir.
Davalı Hazine, dava konusu edilen taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş aynı zamanda dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
Davalı ... Belediyesi davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Belediyesi, dava konusu yerin Gemlik Belediyesinin sınırları içerisinde yer aldığını, taraf ehliyetleri olmadığını, yasal hasım olduklarını, aleyhlerine açılan davanın husumetten, süreden ve esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davacının dava konusu taşınmazda çekişmesiz ve aralıksız malik sıfatıyla 20 yıldan fazla süredir zilyetliği bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 16. Hukuk Dairesince; “davanın TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil davası olduğunu, TMK’nın 713/3. Maddesi uyarınca bu nitelikteki davalarda Hazineye ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine husumet yöneltilmesi ve yine dava ve karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’un 1.maddesi gereğince ...’nın davada taraf olması gerektiği halde mahkemece taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği belirtilerek “bozulmuş tur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucundu TMK 713 maddesinde geçen zilyetlik şartlarının davacı taraf lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne 30.05.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 941.71 metrekarelik kısmın zeytinlik vasfı ile mirasçılık belgesindeki miras payları oranında ... mirasçıları adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Karar, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelenerek, gereği görüşüldü.
Dava, TMK’nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. ve 17.maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece yasalarda aranan olumlu ve olumsuz zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden dava konusu edilen taşınmazın, Gemlik İlçesi Umurbey Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1964 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında çalılık olarak tespit harici bırakılan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen yerlerden olduğu, aynı zamanda orman sayılmayan alan sınırları içerisinde yer aldığı, dava konusu taşınmazın kuru arazi vasfında olduğu ve yine TMK’nın 713/4 ve 5. maddeleri uyarınca gerekli ilanların yapıldığı anlaşılmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki ; TMK’nun 713/1 maddesinde “ Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir.3402 sayılı KK’nun 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan( 40 ve 100 dönüm dâhil ) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az 20 yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” ve 3402 sayılı KK’nun 17.maddesinde;” Orman sayılmayan devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı bir çözüme kavuşturulabilmesi için yasanın aradığı tüm koşulların eksiksiz olarak davacı taraf lehine gerçekleşmiş olduğunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmiş olması gerekmektedir.
Dolayısıyla davacı tarafın önce dava konusu taşınmazı masraf ve emek sarf ederek imar ve ihya ettiğini daha sonrada tarıma elverişli hale getirdikten sonra çekişmesiz ve aralıksız 20 yıl zilyet olduğunu belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile ispat etmesi gerekir.
Somut olayda davacıların murisi ... lehine kadastro sırasında belgesizden taşınmaz kaydı yapılıp yapılmadığı sorulup belirlenmemiş, keşifte sadece tanıklar dinlenilmiş mahalli bilirkişiler dinlenmemiş, Mahkemece 1943 ve 1948 yıllarına ait hava fotoğrafları getirtilerek Orman bilirkişisine inceleme yaptırılmış, raporda taşınmaz bölümü üzerinde sadece orman ağacı ve orman bitkisi bulunup bulunmadığına ilişkin değerlendirme yapılmış, ziraatçı bilirkişi raporunda taşınmaz bölümünün ne zaman imar ihya edilmeye başlandığı, ne zaman imar ihyasının tamamlandığı hususlarında açıklama yapılmadan sadece kullanıma ilişkin beyanda bulunulduğundan dava konusu bölümde imar ihyanın başlangıç tarihi ile tamamlanma tarihi belirlenememiştir. mahkemece davacı lehine imar planı kapsamına alınma tarihi olan 2008 yılına koşulların oluşup oluşmadığı hususu değerlendirilmeden davacının 20 yıl zilyetlik süresini dava tarihine kadar doldurduğu kabul edilerek hüküm kurması da isabetsizdir. Ayrıca imar planının kesinleştiği yıldan 15-20-25 yıl öncesine ait beşer yıllık evreler halinde üç ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilmemiştir. Bu şekilde araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmaz bölümüne ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli orto foto ve uydu fotoğrafları ile memleket haritaları ilgili yerlerden getirtilmeli, Harita Genel Müdürlüğünün web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleye kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetiminin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre çekişmeli taşınmaz imar planı kapsamına alınma tarihten 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa dayanakları olan kayıt ve belgeler getirtilip dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, çekişmeli taşınmazı ve yöreyi iyi bilen, mümkün olduğunca yaşlı ve tarafsız yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak bu keşifte dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan; taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı hususları sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğine ve fiziksel özelliklerine ilişkin mahkeme hâkiminin gözlemi keşif tutanağına yansıtılmalıdır.
Ziraatçı bilirkişi kurulundan; çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü,çekişmeli bölüm ile komşu taşınmazların toprak yapıları ve nitelikleri hususunda fark bulunup bulunmadığı ve çekişmeli bölümün niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş, komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösteren renkli fotoğraflarının eklendiği, önceki raporu da irdeleyen bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor istenilmelidir.
Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye hava ve uydu fotoğrafları tevdi edilerek, hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeğinin harita çizim programları aracılığıyla eşitlenmesi suretiyle çekişmeli taşınmaz bölümünün konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi istenilmeli ve hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte bitirildiğini ve davacı tarafça ne şekilde kullanıldığını belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
Fen bilirkişisine, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmelidir. 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalılardan Hazine vekili ve ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ...'na iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.11.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.