Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4007 E. 2022/1621 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların Hazine'ye ait eski tarihli bir tapu kaydı kapsamında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin dayandığı tapu kaydının sınırlarının, keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu belirlenmesi ve bu belirlemeye göre çekişmeli taşınmazları kapsadığının tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne dair karar, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü

Kadastro sonucu Boyalık Köyü çalışma alanında bulunan 243 ada 2 ve 243 ada 3 parsel sayılı 4802,57 ve 1569,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 243 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ... adına, 243 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ise Nurettin Doğan adına tespit ve tescil edilmiştir.

I. DAVA

Davacı Hazine, çekişmeli 243 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların Hazineye ait 19.09.1950 tarih ve 40 sıra nolu tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, çekişmeli taşınmazın kadimden beri kendisine ait olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İliç Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/414 Esas, 2014/50 Karar sayılı kararıyla, davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsamadığı, buna karşın 243 ada 2 parsel sayılı taşınmazın Hazineye ait olup, okul tarlası olarak bilindiği, köy halkı tarafından kiralanmak ve kira bedeli ile de köy okulunun ihtiyaçlarının karşılanması suretiyle kullanıldığı, 243 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ise davalı taraf kullanımında olup, zilyetlikle kazanım koşullarının davalı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle çekişmeli 243 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, 243 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davanın kabulüne, çekişmeli 243 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince “Davacı Hazinenin dayanağı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa kroki ve haritaları ile dava konusu taşınmaza komşu ve yakın komşu durumundaki tüm taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı örnekleri ile varsa dayanak kayıtlarının tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilerek dosyanın keşfe hazır hale getirilmesi, bundan sonra usulünce belirlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile uzman bilirkişiler huzuruyla mahallinde yeniden keşif yapılması, keşif sırasında öncelikle, uzman teknik bilirkişi eliyle Hazinenin tutunduğu tapu kaydının varsa haritası zemine uygulanarak kaydın kapsamının, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmesi, tapu kaydının haritasının bulunmaması ya da uygulanamaması durumunda ise ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesinin istenilmesi, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanının sağlanması, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırların haritasında işaret ettirilmesi, bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmesi, fen bilirkişisine uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmesi” gerekçesiyle bozma yapılmıştır.

3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 11.07.2019 tarihli ve 2018/128 Esas, 2019/114 Karar sayılı kararıyla Hazinenin tutunmuş olduğu tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı ..., temyiz dilekçesinde özetle, Hazinenin dayanak tapusunun çekişmeli taşınmazlara uymadığını, çekişmeli taşınmazlar üzerinde zilyetlikle iktisap koşullarının lehine gerçekleştiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yörede yapılan kadastro sırasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit ve tescil edilen çekişmeli taşınmazlar hakkında Hazine tarafından, çekişmeli taşınmazın Hazineye ait tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1 Bilindiği üzere, harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanunu'nun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca kapsam belirleneceği kuşkusuzdur.Ancak böyle bir harita ve kroki yoksa veya uygulanabilir nitelik taşımıyorsa öncelikle tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesi, gitti kayıtlarının yüzölçümlerinde veya sınırlarında bir değişiklik varsa dayandığı belgelerin incelenip,doğru ve yasal bir nedenin bulunup bulunmadığının araştırılması, doğru esasa dayanmıyorsa,ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmesi, ayrıca uygulamada yararlanmak üzere varsa komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi, böylece yanların dayandığı, usulüne uygun olarak çıkarılmış tüm belgeler toplandıktan, dosya öteki yönlerden de keşfe hazır hale geldikten sonra yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılması, kayıtlardaki her sınır yerel bilirkişi veya bilirkişilerden sorulup arazi üzerinde tespit edilmesi;gerektiğinde sınırlar hakkında açıklayıcı doyurucu bilgiler alınması, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağının sağlanması, komşu taşınmaz kayıtlarının da aynı şekilde uygulanarak yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi gerekir.Öte yandan sınırlar değişebilir nitelikte ise veya tam olarak kapanmayıp açık yönler kalıyorsa, kayda değişmez sınırlarla bağlantı kesilmemek suretiyle miktarına göre kapsam belirlenmesi, ayrıca tapu fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden keşifte saptanan bilgi ve bulgulara uygun ve uygulamayı tam olarak yansıtan, infaza elverişli rapor ve kroki alınması zorunludur.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Somut olayda, Mahkemece, keşifte dinlenen yerel bilirkişi beyanlarına göre, davacı tarafın dayandığı ve ihdasen oluşan 19.09.1950 tarih ve 40 sıra numaralı tapu kaydının, doğusunda okunan “yolun”, güneyindeki “derenin”, batısındaki “yolun” zeminde mevcut olduğu ve kuzeyinde okunan “Hüseyin Dönmez”in ise çekişmeli taşınmazların kuzeyinde yer alan 243 ada 1 parselin önceki maliki olduğu ve taşınmazını takas yoluyla mevcut malike kayden devrettiği belirtilmiş olması karşısında, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının çekişmeli taşınmazları, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi gereğince mevki, hudut ve miktarı itibariyle kapsadığı anlaşılmaktadır

6.3.2. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) numaralı bendinde yer verilen yerel Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, çekişmeli taşınmazların, ihdasen Hazine adına oluşan tapu kaydı kapsamında kaldığının anlaşılmasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı tarafın yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.