"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince mahkeme kararının bozulmasına dair verilen karara uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kadastro sırasında davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen 135 ada 96 parsel sayılı taşınmazın harici satım ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tescilini istemiştir.
II.CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30/04/2015 tarihli 2011/52 E., 2015/300 K sayılı kararıyla, davacı şirket lehine zilyetlik şartlarının oluştuğu, dava konusu taşınmazın aralıksız, nizasız, 20-25 yıldan bu yana krom ocaklarından çıkan kullanılmayan malzemeleri yani pasaları dökmek amacı ile davacı şirket tarafından kullanıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 135 ada 96 parselin fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile kırmızı renk ile gösterilen 202.720,09 m2'lik kısmının davacı şirket adına tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
V. Yargıtay Bozma ilamı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19/10/2015 tarihli ve 2014/21653 E., 2015/12044 K. sayılı kararıyla; "Taşınmaz ham toprak niteliği ile tespit ve tescil edilmiş olup Mahkemece yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve davacı tanıkları çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacı şirketce hafriyat dökmek suretiyle kullandığını, hafriyat dökmek ekonomik yarar sağlayan kullanım şekli sayılmayacağı gibi davacı şirket adına yalnızca taşınmazın sınırında bulunan aynı ada 70, 95, 97 ve 98 parsel sayılı taşınmazlarla belgesizden 100 dönümü aşan taşınmazın tespit ve tescil edildiği anlaşıldığına göre, 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 14. maddesinde aynı çalışma alanı içerisinde belgesiz zilyetliğe dayalı olarak bir kimsenin sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar taşınmaz mal iktisap edebileceği öngörülmüş olması karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.
VI. BOZMAYA UYULARAK VERİLEN KARAR
Mahkemenin 05/06/2018 tarihli ve 2017/246 E., 2018/227 K sayılı kararıyla, kazandırıcı zamanaşımı ile bir taşınmazın kazanılabilmesi için malik sıfatıyla, aralıksız, nizasız ve ekonomik amaca uygun olarak 20 yıl boyunca zilyet olunması gerektiği, dava konusu 135 ada 96 parsel sayılı taşınmazın hafriyat malzemeleri dökmek suretiyle davacı şirketin zilyetliğinde olduğu, bu amaçla kullanılan taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu ve Türk Medeni Kanunu'nda düzenlenen taşınmazın zilyetlikle kazanımı koşulları ve imar ve ihya şartlarının oluşmadığı, ekonomik amaçla kullanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VII. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 29.7.1974 tarihinden itibaren taşınmazın nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatıyla zilyedi olan ve tasarruf eden Sadullah Bilgin'nin, taşınmazın zilyetliğini müvekkil şirkete devrettiğini, zilyetliği devreden maliklerin ve bunların murislerinin zilyetliğinin malik sıfatıyla müvekkili şirketin zilyetliğine eklemesi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı ve açılan tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir” hükmüne yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Çekişmeli 135 ada 96 parsel sayılı taşınmaz ham toprak vasfı ile senetsizden davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
3.3.2 Davacı Şirket, harici satın alma ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın davacı şirket adına tescilini talep etmiştir.
3.3.3. Dosya içeriğine, toplanan delillere, kesin bozmaya uyularak verilen (VI.) nolu bendinde yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesine göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VIII. SONUÇ:
Dosya içeriğine, uyulmasına karar verilen bozma ilamı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve kesin bozma ilamıyla davalı Hazine lehine oluşan usuli müktesep hak ihlal edilemeyeceğine göre, davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 44,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.