Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4160 E. 2022/3776 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme taleplerinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalıların tapu kaydına dayanarak tasarruf ettikleri, davacıların tereke adına tescil talebinde bulunmuş olsalar dahi miras payları oranında davanın görülmesinde isabetsizlik bulunmadığı ve davalıların ispat yükünü yerine getiremedikleri gerekçeleriyle verdiği karar, dosya içeriği ve toplanan deliller değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: ŞEBİNKARAHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen, el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteği bakımından davanın reddine, tapu iptali ve tescili istemi yönünden davanın kabulüne ilişkin kararın, davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı ... vekilinin istinaf isteğinin kabulü ile kararın kaldırılması suretiyle davacı ... yönünden açılan davanın HMK'nın 150. maddesi gereği açılmamış sayılmasına, davacılar ..., ... ve ... tarafından açılan davanın ise kısmen kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü

I. DAVA

Davacılar ... ve arkadaşları çekişmeli 106 ada 28 ve 149 ada 2 parsel sayılı taşınmazların kök müşterek muris ...’tan intikal ettiği, ... terekesinin taksim edilmediği iddiasıyla, miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak tapu iptali ve ... mirasçılarının tamamı adına miras payı oranında tescili, öte yandan 106 ada 28 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı ...’ün vaki müdahalesinin meni ve eski hale getirme isteğiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalılar aşamalarda sundukları sözlü ve yazılı beyanlarında tapu kaydı ve mirasçılar arasında yapıldığı iddia olunan pay temlikine ilişkin yazılı belgelere tutunarak davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi 29.03.2019 tarihli ve 2015/143 Esas - 2019/124 Karar sayılı kararında, davalıların tutunduğu Noter senetlerinin dava konusu taşınmazlar ile bir bağlantısının olmadığı, davalılarca ileri sürülen tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazlara tam olarak uyduğunun ispat edilemediği, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların büyük kısmının müşterek beyanlarında dava konusu taşınmazların kök muris ... tarafından bütün ömrü boyunca tarımsal faaliyet amacıyla davasız aralıksız kullanıldığını, ölümü ile yerin mirasçılara intikal ettiğini, mirasçıların zilyetliği sürdürdüklerini, aralarında bir taksim yapmadıklarını beyan ettikleri gerekçesiyle davacının çekişmeli 106 ada 28 ve 149 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile kök muris ...'ün tüm mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline ilişkin taleplerinin taraf olmayan diğer mirasçılar yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine, davacının davalı ...'ün dava konusu taşınmazlara haksız elatmasının önlenmesine ilişkin taleplerinin mülkiyet hakkına dayalı zilyetlik nedeniyle reddine, çekişmeli 106 ada 28 ve 149 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar bakımından tapu iptali ve miras payı oranında tescil isteğinin kabulü ile kök muris ...'ün Şebinkarahisar Sulh Hukuk Mahkemesinin 18/04/2016 tarihli 2016/56-62 Esas/Karar sayılı mirasçılık belgesi esas alınarak davacılara ait 81947012/387072000 miras payı yönünden davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının 81947012/387072000 miras payı oranında iptali ile hükümde gösterilen pay oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Yerel Mahkeme kararına karşı yasal süresi içerisinde davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

2.1. Davacılar istinaf dilekçesinde, Mahkemece muris ...'ün tüm mirasçıları adına tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine karar verilmiş ise de ölüm ile miras ortaklığının meydana geleceği, bu halde Mahkemenin kendilerine terekeye temsilci atanması için süre vermesi gerekirken bu yola gitmeksizin davanın tarafı olmayan mirasçılar yönünden davanın husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesinin, yine el atmanın önlenmesi taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca davalı tarafın istinaf isteminin yerinde olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.2. Davalı ... istinaf dilekçesinde, dosyaya sundukları ve kök murisin diğer mirasçıları tarafından kendi lehlerine yapılan temlikleri içeren senetlerin karar tesisinde dikkate alınmadığını, davacıların muris ...'ün tüm mirasçıları adına tescil talep ettiklerini, ancak Mahkemenin talep-sonuç kısmını dikkate almayarak davacıların payı oranında karar verdiğini, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu, çekişmeli 106 ada 28 parsel sayılı taşınmaz yönünden taraflarınca sunulan ve dayanılan tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmaza uygunluk sağladığının fen bilirkişi raporu ile belirlendiğini, taşınmazın tapu kaydı ile davalıya ait olduğunun sabit olduğunu, Yargıtay kararlarında dahi üç sınır itibariyle uygunluk sağlayan tapu kayıtlarının taşınmaza uygulanması gerektiğini bildirdiğini, yine davalının zilyetliği değerlendirilmeksizin karar verildiğini, bilirkişi ve tanık beyanları dikkate alındığında dava konusu taşınmazın sadece ...'e ait olmadığını, ...'un kardeşlerinin de hisselerinin olduğunun sabit olduğunu, 106 ada 28 parselin aslında ... ve diğerleri olarak 4 kardeşe ait olduğunu, ...'un kardeşleri ..., ... ve ... ...'ün dayanakları belgelerle sabit olduğu üzere hisselerini davalılara devir ettiklerini, yerel bilirkişi...'un beyanının da ayrıca delillerinin doğruluğunu desteklediğini, yerel bilirkişi ve tanık beyanları gözetildiğinde taşınmazın kendilerinin zilyetliğinde olduğunu, taşınmazın zımni olarak taksim edildiğini ve diğer hissedarların zilyetliklerinin olmamasının zımni taksim iradesini gösterdiğini, ayrıca dayanakları tapu kaydının dört hudut itibariyle dava konusu taşınmazı kapsadığını, çekişmeli 149 ada 2 parsel yönüyle dosya kapsamında bulunan beyan ve belgelerden davacıların iddialarının sübuta ermediğinin anlaşıldığını, yerel bilirkişi... ve tanık...'ın beyanından başka davacıların iddiasını doğrular bir beyan bulunmadığını, yine Mahkemece davacılar lehine vekalet ücreti belirlenir iken hatalı hesaplama yapıldığını, davacıların çekişmeli 28 parsel üzerinde bulunan ev ve eklentilerinden herhangi bir talepte bulunmadıklarını, davacılar tarafından eksik harcın taşınmazların tamamı ve davacıların talep olmayan ev ve eklentilerin bedeli üzerinden yatırıldığını, Mahkemenin davacıların hissesi oranında ve taşınmazların arazi değeri üzerinden harç alması gerektiğini öne sürerek, istinaf yoluna başvurmuştur.

3. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 2019/1958 Esas - 2019/2233 Karar sayılı kararında,

3.1- Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, dava tarihi itibariyle çekişmeli taşınmazlar tapuda davalılar adına kayıtlı olup davalılar, dava tarihinde ve öncesinde taşınmazlar üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden davalıların dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemeyecek olması ve Türk Medeni Kanunun'un 683. maddesi hükmünce bir şeye malik olan kimsenin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şeyden (eşyadan) dilediği gibi kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine de sahip olmasına, 684. maddesine göre de, malik olan kimsenin o şeyin bütünleyici parçalarına da malik sayılmasına göre davacıların el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemlerinin yerinde olmadığı, öte yandan davacılar ile davalıların ortak mirasbırakan ... ve murisin babası ...'ün mirasçıları olup bu hali ile davanın gerçek taraflarının mirasbırakanlar ... ve... terekesi yönüyle birbirlerine karşı üçüncü kişi konumunda bulunmadıklarından taraflar arasında zorunlu dava arkadaşlığının da bulunmadığı, böylesi bir durumda ise her mirasçının kendi payının adına tescili istemi ile dava açma hakkı olup, diğer mirasçılar tarafından açılan bir dava olmadığı gibi dava dışı mirasçıların davaya usulüne uygun olarak da katılmadıkları anlaşılmakla, davacılar tereke adına tescil istemi ile dava açmış ise de, çoğa ilişkin isteğin, miras payına karşılık gelen "azı" da içerdiğinin kabulü zorunlu olduğundan, Mahkemece davacıların kendisine düşen miras payı ile sınırlı olarak davanın görülmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacılar vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

3.2- Davalı ... vekilinin istinaf istemi yönünden ise çekişmeli 149 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kök muris ...’den intikal eden yerlerden olduğu, ... terekesi yönüyle mirasçıları arasında usulüne uygun bir paylaşım bulunmadığı gibi davacılar ya da davacıların kendi murislerinin pay devrinin de bulunmadığının anlaşıldığı,

Çekişmeli 106 ada 28 parsel sayılı taşınmaz yönüyle davacıların çekişmeli taşınmazın tarafların ortak mirasbırakanı ...'den geldiğini öne sürerek dava açtığı, yapılan keşif sırasında alınan beyanlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde ispat yükü üzerinde olan davalının dayanağı olan 11/10/1968 tarih 31 sayılı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olduğunu ispat edemediği, dinlenilen yerel bilirkişi beyanları ile davalı ... vekilinin dilekçesinin ekindeki vasiyetname, davalının dayanağı tapu kaydının geldileri ve borç senedi içerikleri birlikte değerlendirildiğinde çekişmeli 106 ada 28 parsel sayılı taşınmazın öncesinde tarafların ortak mirasbırakanı ...'ün babası 1856 doğumlu ...'e ait olduğu, ...'ün alınan nüfus kaydına göre ..., ..., ... ...ve ... isimli çocuklarının bulunduğu, mirasçılardan ... ile ...'un 05/10/1984 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetnameler ile murislerinden kalan taşınmazlardaki hisselerini bir kısım davalılara vasiyet ettikleri, diğer mirasçı ... ...ün ise 24/09/1960 tarihli Noter senedi ile murisi ...'dan gelen taşınmazlardaki hisselerini davalıların babası ...'e sattığını bildirdiği, bu hali ile kök mirasbırakan 1856 doğumlu ...'dan gelen çekişmeli 106 ada 28 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak mirasbırakanı ... payı hariç ...'ın diğer mirasçıları ...,

... ve ... Temel payları üzerinde davacıların bir hakları kalmayıp, anılan payların davalıların kendi murisi veya bir kısım

davalılara geçtiği, tarafların ortak mirasbırakanı ... payının ise dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre mirasçıları arasında paylaşılmadığı gibi pay devri de bulunmadığı, kaldı ki ispat yükü üzerinde olan davalıların ... terekesinin paylaşıldığını veya pay devri yapıldığını ispat edemediği, eldeki davada ... oğlu ... mirasçıları olan davalıların dava açmadıkları gibi açılan davaya da katılmadıkları gözetilerek tarafların kök mirasbırakanı 1856 doğumlu...'dan gelen çekişmeli 106 ada 28 parsel sayılı taşınmazda... mirasçıları ..., ... ve ... Temel 'e ait miras paylarının davalılar üzerinde bırakılması, tarafların ortak mirasbırakanı ... payı yönünden ise bir kısım davacıların murisi ...'den gelen miras payı oranında adlarına tescil kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu, öte yandan davacı ... tarafından açılan davanın yargılama sırasında takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle davalının istinaf isteğinin yukarıda açıklanan gerekçelerle sınırlı olmak üzere kabulüne,

Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/03/2019 tarihli ve 2015/143 Esas - 2019/124 Karar sayılı kararının kaldırılmasına,

6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında karar verilmesine, bu cümleden olarak;

A-Davacı ... yönünden açılan davanın HMK'nın 150.maddesi gereği açılmamış sayılmasına,

B- Davacılar ..., ... ve ... tarafından açılan davanın kısmen kabulüne,

Çekişmeli 149 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile ; çekişmeli taşınmazın tamamı 387072000 pay kabul edilerek;

- 15860712/387072000 payın davacı ... adına,

- 26434520/387072000 payın davacı ... adına

- 19825890/387072000 payın davacı ... adına

- 324950878 /387072000 payın ise davalılar ...,...,... ve ... adlarına verasette iştirak olarak tapuya tesciline;

Çekişmeli 106 ada 28 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile ; çekişmeli taşınmazın tamamı 1548288000 pay kabul edilerek;

-15860712/1548288000 payın davacı ... adına,

-26434520/1548288000 payın davacı ... adına,

-19825890/1548288000 payın davacı ... adına,

-1486166878 /1548288000 payın ise davalılar ...,...,... ve ... adlarına verasette iştirak olarak tapuya tesciline

-Çekişmeli 106 ada 28 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve konumu taşınmaza ait kadastro paftasında gösterilen bodrum katı depo zemin katı ise mesken olarak kullanılan yapının verasette iştirak olarak davalılar ..., ..., ... ve ...'e ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh edilmesine,

-Davacılar ..., ... ve ...'ın el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemleri ile tereke adına tescile dair istemlerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda sözü edilen kararına karşı yasal süresi içerisinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili, temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece muris ...'ün tüm mirasçıları adına tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine karar verilmiş ise de; ölüm ile miras ortaklığının meydana geleceği, bu halde Mahkemenin kendilerine terekeye temsilci atanması için süre vermesi gerekirken bu yola gitmeksizin davanın tarafı olmayan mirasçılar yönünden

davanın husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, öte yandan Mahkemece delillerin takdiri ve olaya uygulamasında hataya düşüldüğü, davalıların tutundukları tapu kayıtları, temlik senetleri ve vasiyetnamelerin çekişmeli 106 ada 28 parsel sayılı taşınmaza ait olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil ile birlikte el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemlerine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3.2.2. HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15. maddesinde, “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.” hükümleri düzenlenmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 10/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.