"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen kısmen kabul kararı Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulması üzerine İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen karar süresi içinde davalı M.. K.. vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... köyü ... ada ..., ... ve ..., ... ada ... ... ada ..., ... ada ... parsel sayılı taşınmazların davalı M.. K.. adına ... ada ..., ..., ..., ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazın davalı A.. K.. adına tespit ve tescil edildiğini, bu taşınmazların tarafların murisi ....’den intikal eden taşınmazlar olduğunu, davacıların da ... mirasçısı olduğunu belirterek, tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı A.. K.. cevap dilekçesinde; kız kardeşleri olan ... ve ...’ın kadastro tespitinde babalarından herhangi bir hak istemediklerini belirttiklerini, bu yönde belge verdiklerini, bu nedenle kadastro tespitlerinin adlarına yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/06/2015 tarihli ve 2014/253 E. 2015/160 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, ... ada ..., ..., ... ada ..., ... ada ... parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/182 Esas, 2013/199 Karar sayılı veraset ilamındaki paylar dikkate alınarak 1/48’er payın davacılar C.. K.., Ç.. K.. ve K.. K.. adlarına, kalan 45/48 payın davalı M.. K.. adına, ... ada ..., ..., ..., ... ada ..., ... ada ... parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile aynı veraset ilamındaki paylar dikkate alınarak 1/48’er payın davacılar C.. K.., Ç.. K.. ve K.. K.. adlarına, kalan 45/48 payın davalı A.. K.. adına tesciline, ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar C.. K.., Ç.. K.. ve K.. K.. vekili ile davalılar Muharrem ve A.. K.. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26/10/2017 tarihli ve 2015/16692 E. 2017/7065 K. sayılı kararıyla;
1- Dava konusu ... ada ..., ..., ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına;
2- Dava konusu ... ada ... parsel ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden, Mahkemece taşınmazların bir kısmının kök muris ...’den intikal ettiği, bir kısmının ise davalılarca satın alındığı, ancak mahalli bilirkişiler ve tanığın ne kadarlık kısmın kök muristen kaldığını belirtemedikleri, bu durumda davacıların kök muristen kalan kısmı ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonucun usul ve yasaya uygun düşmediği, mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve davalı tanığı genel olarak; muris ...’nin sağlığında yerlerini paylaştırmadığını, murisin ölümünden sonra üç oğlunun paylaştığını, kızların yer almadıklarını, davacıların annesinin hakkından feragat ettiğine dair bilgileri olmadığını, ... ada ... ve ... ada ... parselin bir kısmının muristen kaldığını, ... ada ... parselin bir kısmının Hüseyin Kaya’dan, ... ada ... parselin bir kısmının ...’den satın alındığını, ancak net miktarını bilmediklerini beyan ettikleri, taşınmazların bir kısmının muristen intikal ettiği, bir kısmının ise satın alındığının belirtilmiş olması karşısında, Mahkeme gerekçesinin aksine satın aldıklarını iddia ettikleri kısmı davalıların ispat etmesi gerektiği, yani bu hususta ispat yükünün davalı tarafa ait olduğu, doğru sonuca ulaşılabilmesi için; mahallinde yeniden yaşlı, tarafsız, taşınmazları iyi bilen, davada yararı bulunmayan mahalli bilirkişiler ve tanık listesinde yer alan ve dinlenmeyen davalı tanıkları ile keşif yapılarak dava konusu taşınmazların bir bölümünün davalılarca üçüncü kişilerden satın alınıp alınmadığı, alındıysa hangi kısmının ne zaman, ne şekilde alındığının sorulması, fen bilirkişisinden mahalli bilirkişi ve tanık beyanları doğrultusunda keşfi takibe imkan verir rapor alınmalı, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması,
3- Dava konusu ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden; Mahkemece; taşınmazların kök muris ...’den intikal ettiği ve murisin terekesinin paylaşılmadığı, davacıların miras payı oranında hak sahibi oldukları gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya elverişli bulunmadığı, mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve davalı tanıkları genel olarak; ... ada ... ve ... parsellerin önceden köy malı olduğunu, davalıların evinin bahçe yolunda olduğunu, orada yol yapıldığını, yolun muristen kalan yerden geçtiğini, buna karşılık bu taşınmazları verdiklerini beyan ettikleri, ancak beyanların uyuşmazlığı aydınlatmaya yeter şekilde açık ve anlaşılır bulunmadığı, doğru sonuca ulaşılabilmesi için; mahallinde yeniden yaşlı, tarafsız, taşınmazları iyi bilen, davada yararı bulunmayan mahalli bilirkişiler ve tanık listesinde yer alan ve dinlenmeyen davalı tanıkları ile keşif yapılarak, önceki keşifte yolun murisin taşınmazından geçmesi karşılığında bu taşınmazların verildiği belirtildiğine göre, takas işleminin ne zaman yapıldığı, murisin ölümünden önce mi sonra mı yapıldığı, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin ne zamandan beri kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, şu an taşınmazlar üzerinde bulunan yapıların muris zamanında onun tarafından mı yoksa davalılar tarafından mı yapıldığı, kim tarafından kullanıldığının detaylı şekilde sorulması, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek duruma göre 3402 sayılı Yasa’nın 19. maddesi gereğince muhdesat sahibinin beyanlar hanesinde gösterilebileceği hususu da göz önüne alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. ... Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/11/2019 tarihli ve 2018/158 E. 2019/111 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne,
1- Dava konusu ... ilçesi, ... Mahallesi ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali 1/48 payın davacı C.. K.. adına, 1/48 payın davacı Ç.. K.. adına, 1/48 payın davacı K.. K.. adına, bakiye 45/48 payın davalı M.. K.. adına tapuya kayıt ve tesciline, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve 04/10/2019 havale tarihli fen bilirkişisinin krokisinde gösterilen 2 katlı ahır ve evden oluşan yapının davalı M.. K..'ye ait olduğunun 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca tapu kaydının beyanlar hanesinde gösterilmesine,
2- Dava konusu ... ilçesi, ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/48 payın davacı C.. K.. adına, 1/48 payın davacı Ç.. K.. adına, 1/48 payın davacı K.. K.. adına, bakiye 45/48 payın davalı A.. K.. adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan ve 04/10/2019 havale tarihli fen bilirkişisinin krokisinde gösterilen 2 katlı ahır ve evden oluşan yapının ve tek katlı samanlığın davalı A.. K..'ye ait olduğunun 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca tapu kaydının beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası ... Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı M.. K.. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı M.. K.. vekili temyiz dilekçesinde; Yargıtay bozma kararının gereklerinin yerine getirilmediğini, kararda ... ada ... parsel sayılı taşınmazın üçüncü kişilerden satın alındığı iddiasının araştırılması gerektiğinin belirtildiğini, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların davalı Muharrem'in satın aldığı yeri zeminde gösterdiklerini, fen bilirkişi raporunda ve krokisinde de gösterilmiş olmasına rağmen iddianın ispat edilemediğine ilişkin karar verildiğini, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın muristen gelen taşınmaz olmayıp, davalının asli zilyetliğine dayalı olarak mülkiyetin kazanıldığını, muris ile bir ilgisinin bulunmadığını bu nedenle hükmün bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili isteğinden ibarettir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun .... maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar .... maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
3.3.2. Ancak, dava konusu taşınmazlarda tapu kaydının her bir davacının miras payı oranında iptali ile aynı oranda adlarına tescile karar verilmesi, kalan payın ise davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken tapu kaydının tamamının iptal edilerek davalı adına edinme sebebi değişecek şekilde yeniden tescil hükmü kurulması doğru değil ise de, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. SONUÇ:
1. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (3.3.1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddine,
2. Kararın (3.3.2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün (2) numaralı bendindeki “parsel sayılı taşınmazların” kelimelerinden sonra gelen “tapu kayıtlarının iptaline” kelimelerinin hüküm yerinden çıkartılmasına, yerine “3/48 paya ilişkin tapu kayıtlarının iptaline” kelimelerinin eklenmesine, aynı bentteki “bakiye 45/48 payın davalı M.. K.. adına tapuya kayıt ve tesciline” kelimelerinin hüküm yerinden çıkartılmasına, yerine “45/48 payın davalı M.. K.. üzerinde bırakılmasına” kelimelerinin eklenmesine,
3. Hükmün (3) numaralı bendindeki “parsel sayılı taşınmazın” kelimelerinden sonra gelen “ tapu kaydının iptali” kelimelerinin hüküm yerinden çıkartılmasına, yerine “3/48 paya ilişkin tapu kayıtlarının iptaline” kelimelerinin eklenmesine, aynı bentteki “bakiye 45/48 payın davalı A.. K.. adına tapuya kayıt ve tesciline” kelimelerinin hüküm yerinden çıkartılmasına, yerine “45/48 payın davalı M.. K.. üzerinde bırakılmasına” kelimelerinin eklmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı tarafından yatırılan harcın istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.