Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4582 E. 2022/4379 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu oluşan sınır uyuşmazlığında, paylı mülkiyete konu taşınmazın tüm paydaşlarının davaya dahil edilmemesi nedeniyle davanın husumetten reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Paylı mülkiyete konu taşınmazın tamamını ilgilendiren davada tüm paydaşların davaya dahil edilmesinin zorunlu olduğu, aksi halde davanın husumetten reddedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin husumetten ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece yapılan inceleme sonucunda; davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacılar dava dilekçesinde özetle; malik oldukları Bulancak ilçesi, Armutçukuru köyünde bulunan 146 ada 15 parsel sayılı taşınmazın komşu 146 ada 12 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar ile sınırının kadastroda hatalı gösterildiğini, yaklaşık 4 metrekare yerin 146 ada 12 parsele, yaklaşık 5 metrekarelik yerin de 146 ada 16 parsele eklendiğini ileri sürerek, bu kısımların tapu kaydının iptali ile 146 ada 15 parsel sayılı taşınmaza eklenerek, sınırın düzeltilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, açılan davayı kabul etmediklerini, kadastronun fiili kullanıma uygun yapıldığını, tarafların taşınmaza 100 yıldır mevcut hali ile zilyet olduklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesi 11/06/2014 tarihli ve 2013/470 E., 2014/370 K. sayılı kararıyla; ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemece verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2.Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08/03/2018 tarihli ve 2015/19237 Esas- 2018/1579 Karar sayılı kararı ile: “Davacıların 1/3‘er paylı olarak malik oldukları 146 ada 15 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiği iddiası ile dava açtıkları, taşınmazın tapu malikinin sadece davacılar İshak ve İdris olmadığı, bu kişilerden başka dava dışı ...’in de 15 nolu parselde kayıt maliki olduğu, iddianın ileri sürülüş biçimine göre Mahkemece verilecek karar doğrultusunda taşınmazın kadastro sonucu belirlenen sınırının değişmesi ihtimali bulunduğu, bu nedenle davanın tüm kayıt malikleri tarafından birlikte açılması gerektiği, Mahkemece davacı tarafa tapu maliki Ercan’ın davaya katılımının sağlanması için imkan verilmesi ve bu mümkün olmadığı takdirde davaya dahil edilmesinin sağlanmasının gerektiği" belirtilerek karar bozulmuştur.

3. Bozma Kararına Uyularak Verilen Mahkeme Kararı

Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesi 17/09/2019 tarihli ve 2018/405 E., 2019/780 K. sayılı kararıyla; eldeki davanın tüm hissedarların bir araya gelerek birlikte açılması veya muvafakat etmesi gerektiği, hissedarlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan Yargıtay bozma kararı doğrultusunda davacı tarafa, dava dışı hissedarın davaya katılımını sağlamak üzere imkan tanındığı halde bu hususta her hangi bir usuli işlem yapılmadığı, dava dışı hissedarın açılan davaya muvafakatinin olup olmadığını bildirmesi ve davaya katılması için usulüne uygun şerhli tebligat gönderildiği, ancak muvafakat vermediği gibi gelip davayı takip etmediği, ...nın 24/2 maddesi gereğince kimsenin kendi lehine olan bir davayı açmaya ve hakkını talep etmeye zorlanamayacağı, dava dışı hissedarın zorlanarak davaya katılımının sağlanamayacağı gerekçesiyle davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

4.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacılardan ... mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; husumetten ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay ilamının usulüne uygun taraflara tebliğ edilmediğini, davacı ...'in 06.12.2016 tarihinde, ...’in de Ekim 2015 tarihinde vefat etmiş olmasına rağmen vekile tebliğ edildiğini, Yargıtay bozma ilamının müteveffa davacılar ... ve ... mirasçılarına tebliğ edilmesinin yasal bir zorunluluk olduğunu, Yerel Mahkemenin ... mirasçıları için yetki verdiğini, verilen süre içerisinde veraset ilamı için dava açılmadığını beyan etmiş olsa bile; Mahkemece yetki kararı hazırlanıp tarafına tebliğ edilmediğini, yetki kararı olmadan Sulh Hukuk Mahkemesinde veraset ilamı için dava açılamayacağından dolayı, Yerel Mahkemece verilen sürenin geçersiz olduğunu belirterek, ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro tespiti öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bulancak ilçesi, Armutçukuru köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda tapu kaydı, harici ifraz, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 146 ada 12 parsel sayılı 3.571.91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... adına, 146 ada 16 parsel sayılı 1.017.85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... adına, 146 ada 15 parsel sayılı 209.38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 1/3’er pay şeklinde davacılar ..., ... ile dava dışı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

6.2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur."

TMK'nın 676. maddesine göre “bütün mirasçıların katılımı ile mirasçılar arasında yapılacak taksim sözleşmeleri geçerlidir”

TMK’nın 688.maddesine göre “ Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddî olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır. Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir.” hükmünü içermektedir

6.3. Değerlendirme

Paylı mülkiyette pay maliklerinin maddi anlamda bölünmüş herhangi bir payları söz konusu olmayıp bir şeyin tamamına belli paylarla malik oldukları kabul edilmektedir. Yani taşınmaz üzerinde sahip oldukları yer maddi olarak belirlenmemiştir. Hakları taşınmazın tamamına yaygındır. Ancak her pay birbirinden hukuken bağımsız olup, ayrı ayrı dava konusu yapılmaları mümkündür. Her ne kadar paylı mülkiyette paydaşların kendi payları üzerinde tasarruf yetkilerini kısıtlayan yasal bir düzenleme yok ise de, bir paydaşın diğeri adına tasarrufta bulunması da mümkün değildir;

Somut olayda 146 ada 15 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyete tabi olduğu ve taşınmazda davacılar dışında başka paydaşın bulunduğu ve dava dışı paydaş tarafından da usulen bir dava açılmadığına göre, 146 ada 15 parselin davamı niteliğinde olduğu belirtilerek açılan davanın bu şekliyle dinlenme imkanı bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; bir kısım davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, kesin olmak üzere, 01/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.