"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPUSUZ TAŞINMAZIN TESCİLİ
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen kabul kararının Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulması üzerine İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen karar süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde; sınırlarını belirtmiş olduğu yaklaşık 15.000 metrekarelik bölümün 1956 yılında yapılan kadastro tespit çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, babası tarafından imar ihya edilerek ... ağaçları dikilip bahçe olarak kullanıldığını, sonrasında bağ omcaları dikildiğini, bu bölüm yönünden kendisi lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunu belirterek, adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
III.MAHKEME KARARI
Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/02/2013 tarihli ve 2012/213 E., 2013/101 K. sayılı kararıyla; davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 13/09/2013 tarihli ve 2013/7688 E., 2013/8032 K. sayılı kararıyla, hava fotoğrafı incelemesi yapılması, 3 kişilik ziraat bilirkişi raporu alınması, imar ihya işlemlerinin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ne zaman tamamlandığının belirlenmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/02/2020 tarihli ve 2014/410 E., 2020/133 K. sayılı kararıyla; davanın kabulü ile 04/03/2015 tarihli fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 14.741,03 metrekare tescil harici bırakılan yerin davacı ... tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
5.1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılması ve kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olmadığını belirterek, hükmün bu yönüyle bozulmasını talep etmişlerdir.
5.2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; davacılar lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığını, verilen kararın yerinde olmadığını belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı ... tescili isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."
6.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 27. maddesi “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur.
Ayrıca müracaata kalmış davaların yenilenmesi halinde de yukarıdaki hüküm uygulanır.
Kadastro hakimi, devredilen bu dava dosyaları ile beşinci madde gereğince müdür tarafından gönderilen kadastro tutanaklarını birleştirerek 11. maddede yazılı şekle uygun olarak askı ilanını yaptırır. İlan süresi bitmeden duruşmaya başlanamaz. Henüz kesinleşmemiş olan davalara, kaldıkları noktadan bu Kanunda öngörülen esas ve usul dairesinde devam olunur.
Kadastro komisyonları tarafından 10. madde uyarınca gönderilen tutanaklar için de hemen askı ilanı yaptırılarak 28. maddenin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılır.
Hakim, usul ve şekle ilişkin eksiklikler sebebiyle tutanakları kadastro müdürlüğüne iade edemez.” hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Kadastro sırasında, genel mahkemelerde mülkiyete ilişkin davaya konu olan taşınmazlar 3402 sayılı Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca malik haneleri açık olarak tespit edildikten sonra tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine gönderilir. Haklarında, tespit gününden önce genel mahkemede mülkiyete ilişkin dava bulunan taşınmazların kadastro tespitleri sırasında malik hanelerinin doldurulması, hukukça değer taşımamaktadır. Bu tür taşınmazlar hakkında genel mahkemelerin görevi, 3402 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca, taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı tanzim edildiği tarihte sona erer ve davanın kadastro mahkemesine aktarılması gerekir. Kadastro mahkemelerince, aktarılan davalarda, re'sen araştırma ilkeleri çerçevesinde yargılama yapılarak gerçek hak sahibi yararına tescile ilişkin karar verilmesi zorunludur.
6.3.2. Somut olayda Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de; tescil harici kalan taşınmazların 3402 sayılı Kanun'un geçici 8. madde uyarınca mülkiyetinin belirlenmesine ilişkin kadastro çalışması yapılmış olup, çekişmeli taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmiştir. Kadastro Mahkemesinin görev ve yetkisi, her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günden başlayıp taşınmaza ait tutanağın hukukça kabul edilen usule uygun olarak kesinleştiği güne kadar devam eder ve görev yargılamanın her safhasında re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Yargılama devam ederken, 12/03/2020 tarihinde çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği ve taşınmazların 171 ada 4 ve 216 ada 1 parsel numaraları ile tespitlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
6.3.3. Hakkında tutanak düzenlenen taşınmazlar yönünden Kadastro Mahkemesi görevli olup, Mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesine aktarılması gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulmasında isabet bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı tarafından yatırılan harcın istek halinde kendisine iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.