"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davada bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar süresi içinde davacılar vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; vekil edenleri ile davalıların kardeş çocukları olup kök murislerinin ...olduğunu, davacıların yakın murisi ..... ile davalıların yakın murisi ...’nin aralarında yaptıkları sözleşme ile Korkuteli ilçesi Büyükköy köyünde bulunan 42 dönümlük arazi, 4 gözlü ev ve evin önündeki kısım ile yaylaları olan Kırkpınar köyündeki 39 dönümlük tarla, 4 gözlü ev ile avlusunu takas ettiklerini, sözleşme ile Büyükköy köyü 15, 696, 1447, 2243, 3467, 4059 ve 5210 sayılı parsellerin ...’ye ait olacağının kararlaştırıldığını, sözleşme konusu tarla ve evlerin kullanıcılarına terk edildiğini, ....’nin ölünceye kadar bu yerleri kullandığını, ölümünden sonra ise mirasçıların aralarında yaptıkları anlaşma gereğince kendilerine isabet eden taşınmazları kullanmaya devam ettiklerini, kadastro çalışmaları sırasında .... köyündeki yerlerin sözleşme gereği ... adına tespit edildiğini, ancak Büyükköy sınırlarında bulunan ... adına tespit görmesi gereken taşınmazlarında ... adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak, uyuşmazlık konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının iptali ile 15 parsel sayılı taşınmazın ... adına, 696 parsel sayılı taşınmazın eşit hisseli olarak ... ve ... adlarına, 1447 parseldeki hissenin eşit hisseler oranında ..., ..., ... adlarına, 2243 parsel sayılı taşınmazın eşit hisseli olarak ... ve ... adlarına, 3467 parsel sayılı taşınmazın eşit hisseli olarak ... ve ... adlarına, 4059 parsel sayılı taşınmazın ... adına ve 5210 parsel sayılı taşınmazın ... adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... ... vekili cevap dilekçesinde; 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur
III. MAHKEME KARARI
Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.10.2011 tarihli ve 2009/129 E., 2011/315 K. sayılı kararıyla; 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 25.02.2013 tarihli 2012/8506 E., 2013/2261 K. sayılı kararıyla; dava konusu 3467, 4059 ve 5210 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temyiz itirazları reddedilerek hükmün onandığı, çekişmeli 15, 696, 1447 ve 2243 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan araştırmanın yetersiz olduğu, davacının dayandığı satış senedinin kadastro tespit tarihinden sonra kesinleşme tarihinden önce düzenlediği, söz konusu taşınmazların kadastro tespiti tarihinde tapusuz taşınmaz olup, menkul mal hükmünde olduğu ve resmi şekilde satış yapılmasına gerek bulunmadığı, dayanak satış senedi kadastro tespitinden sonrasına ilişkin olduğundan 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 maddesine göre hak düşürücü süreye tabi olmadığı, davacılara satış senedinin aslını dosyaya ibraz etmek için süre verilmesi, senet aslı ibraz edildikten sonra mahallinde keşif yapılarak çekişmeli taşınmazlara uygulanmak sureti ile satış senedinin bu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı, taşınmazların davacılara teslim edilip edilmediğinin açıklığa kavuşturularak toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle netice hakkında karar verilmesi gereğine denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacılar vekilinin karar düzeltme talebi aynı Daire tarafından reddedilmiştir.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.05.2019 tarihli ve 2014/278 E., 2029/276 K. sayılı kararıyla; bozma kararında da belirtildiği üzere 15, 696, 1447 ve 2243 parsel sayılı taşınmazların davacıların dayanağı olan 20/10/1970 tarihli senet doğrultusunda davalıların murisi ile davacıların murisi arasında takasa konu edildiği, bu tarih kadastro tespitinden sonra ancak kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden önceki döneme tekabül ettiğinden menkul mal hükümlerine tabi olup, mülkiyetin nakli için zilyetliğin devrinin yeterli olduğu, dinlenen tanıklar ile mahalli bilirkişilerin zilyetliğin davacıların murisine devredildiğini beyan etmesi karşısında 15, 696, 1447 ve 2243 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacının iddiasının ispatlandığı kanaati ile davanın kısmen kabulüne, ... ilçesi .... köyü eski 15 parselde bulunan (yeni 179 ada 2 parsel, 178 ada 2 parsel, 121 ada 1 parsel) taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ..... adına, eski 696 parselde bulunan (yeni 284 ada 75 parsel) taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar ... ve ... adına eşit hisse olacak şekilde, eski 1447 parselde bulunan (yeni 295 ada 138 parsel) taşınmazınt tapu kaydının iptali ile davacılar ..., ... ve ... adına eşit hisse olacak şekilde, eski 2243 parselde bulunan (yeni 298 ada 728 parsel) taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar ... ve ... adına eşit hisse olacak şekilde, tapuya kayıt tescillerine eski 3467, 4059 ve 5210 parsellere ilişkin açılan davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
5.1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemenin ...., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden verdiği ret kararının yerinde olmadığını bu taşınmazlara yönelik kararın bozulmasını talep etmiştir.
5.2. Davalı ... ... vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemenin kabul kararının yerinde olmadığını, bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunmuş olmalarına rağmen Mahkemenin bu hususu dikkate almayarak senedin dava konusu taşınmazlara uyduğunu kabul ettiğini, her ne kadar taksim ve takas hususu kabul edilmiş ise de babası Emrullah adına 1 adet taşınmaz bulunduğunu, diğer taşınmazlar yönünden herhangi bir araştırma yapılmadığını, bu durumun da takasın gerçekte olmadığının göstergesi olduğunu, .....'ın 1989 yılında vefat ettiğini, mirasçılarının hepsi köy dışında yaşamış olmasına rağmen davacıların bu yeri kullanmak için herhangi bir izin almadığını, satış senedinin sahte olduğunu, ....ın imza değil mühür kullandığını, yapılan araştırmanın yetersiz olduğunu belirterek, kabul kararı verilen taşınmazlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespit tarihinden sonra, tespitin kesinleşmesinden önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi " Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”
6.3.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir"
6.3.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15/1. maddesi “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.” hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına göre, (III/3) numaralı paragrafta yer verilen Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan ve 1.300,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan, 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.