"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kısmen Kabul Kısmen Ret
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, Dereli köyünde bulunan 1193 parsel olarak kayıtlı ve 4400 m2 yüz ölçümlü taşınmazın dedesinden babasına, babasından da kendisine kaldığını, ancak kadastro tespiti sırasında yanlışlıkla taşınmazın ... oğlu ... adına yazıldığını, bu durum fark edilince 04.06.2004 tarihinde ...'ın taşınmazı tapudan ferağ ettiğini, bu kez taşınmazı kullanırken eksik olduğunu tespit etmesi üzerine yaptığı araştırmada kendisine ait yerin çoğunun 2007 parsel olarak ... adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, Hazine adına kayıtlı 2007 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tamamının kendisi adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.12.2014 tarihli ve 2012/523 Esas, 2014/1002 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, 2007 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (E) harfiyle gösterilen 2.331,97 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Karar; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.12.2017 tarihli ve 2015/21189 E., 2017/9039 K. sayılı kararı ile; ''Mahkemece, dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (E) harfiyle gösterilen kısmı üzerinde davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu 2007 parsel sayılı taşınmaz ile komşu 2008, 2009 ve 2010 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları idari yoldan Hazine adına ihdasen oluşmalarına rağmen mahkemece söz konusu tapu kayıtlarının oluşumlarına esas belgeler Tapu Müdürlüğü ile İl Milli Emlak Müdürlüğü’nden getirtilmemiş, dava konusu taşınmazla benzer özellikte bulunan komşu 2008 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/920 Esas, 2014/459 Karar sayılı dosyası bulunduğu halde bu dosya incelenmemiş ve dosyada yapılan uygulama dikkate alınmamıştır. Yine dosya içerisinde mevcut 1999 yılına ilişkin ... fotoğraflarında çekişmeli taşınmaz üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyet bulunmadığı tespit edilmesine rağmen, davacı lehine dava tarihi itibariyle zilyetlikle kazanım koşullarının nasıl gerçekleştiği ve bu ... fotoğraflarına hangi gerekçelerle itibar edilmediği de kararda yeterince açıklanmamıştır. Böylesine eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; öncelikle 2007, 2008, 2009 ve 2010 parsel sayılı taşınmazların idari yoldan oluşumlarına esas tüm belgeler Tapu Müdürlüğü ile İl Milli Emlak Müdürlüğünden getirtilerek dosyasına konulmalı, komşu 2008 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında açılan Kahramanmaraş 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/920 Esas, 2014/459 Karar sayılı dava dosyası dosya arasına getirtilmeli, Hazine tapusunun oluştuğu tarihten geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine (1987-1992-1997 yıllarına) ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik ... fotoğrafları ve uydu fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ile 3 kişilik ziraat mühendisi heyetinden oluşacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinde ne olduğu, ilk olarak kim tarafından ve ne şekilde kullanılmaya başlandığı, kim veya kimler tarafından imar ve ihya edildiği, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, kullanımın kim veya kimler tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmaya çalışılmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli, çelişki giderilemez ise hangi beyana neden üstünlük tanındığı karar yerinde gerekçesiyle birlikte açıklanmalıdır. Bilirkişiler ve taraf tanıklarının sözleri komşu taşınmazların tutanak örnekleri ve varsa dayanakları kayıtlarla denetlenmeli, özellikle komşu 2008 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/920 Esas, 2014/459 Karar sayılı dava dosyası getirtilip incelenerek bu dosyada yapılan uygulama göz önünde bulundurulmalıdır. Ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan; çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, eğim, toprak yapısı ve bitki deseni yönlerinden değerlendirmeleri ve komşu taşınmazlarla yapılan karşılaştırmaları içerir; çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş, taşınmazın imar ve ihya edildiği tarihle ilgili tespitleri belirten ayrıntılı rapor alınmalı, yine taşınmazın dört taraftan fotoğrafları çektirilerek parsel sınırları fotoğraflar üzerinde gösterilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye çekişmeli taşınmazın Hazine tapusunun oluştuğu tarihten geriye doğru 15-20-25 yıl önce çekilmiş stereoskopik ... fotoğrafları ile uydu fotoğrafları üzerinde özel aletlerle incelemeler yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın imar ve ihya edilerek ilk olarak ne zaman kullanılmaya başlandığı ile devamındaki kullanımın şekli ve süresi hususlarında değerlendirmeleri içerir, kadastro paftası ile ölçeği eşitlenmiş ... fotoğraflarını çakıştırmalı şekilde gösteren ayrıntılı rapor alınmalıdır. Keşfe katılacak fen bilirkişisine, yapılacak keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarınca gösterilen sınırlar ile uzman bilirkişilerce açıklanan nitelik sınırları işaretlenmiş ayrıntılı kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.'' gerekçeleri ile eksik inceleme nedeniyle bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
1.Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.01.2021 tarihli ve 2018/92 Esas 2021/35 Karar sayılı kararı ile bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde; 2007 parsel sayılı taşınmazın Fen bilirkişisi ... ... ve Harita Mühendisi ... tarafından düzenlenen 20.02.2019 tarihli rapor ve kroki de E harfi ile gösterilen ve 2007 parselde bulunan 2.331,97 m2'lik kısmının Hazine tapusunun oluştuğu tarihten geriye doğru 20 yıldan fazla süre ile davacı tarafından koşullara uygun olarak tasarruf edildiği, bu kısımların zilyetlikle iktisabının mümkün ve özel mülkiyete konu yerlerden olduğu, davacı vekilinin 13.10.2020 tarihli oturumda belirtilen 1193/b ile gösterilen kısmın zaten davacının adına kayıtlı 1193 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı, 2008/f/1 ile gösterilen kısmın ise 2008 parsel içerisinde kaldığı, 2008 parsele yönelik usulüne uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, Kahramanmaraş ili Dulkadiroğlu ilçesi Dere Mahallesi 2007 parsel sayılı taşınmazın Fen bilirkişisi ... ... ve Harita Mühendisi ... tarafından düzenlenen 20.02.2019 tarihli rapor ve kroki de E harfi ile gösterilen ve 2007 parselde bulunan 2331/97 m2'lik kısmın davalı hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
2.Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik tavzih talebi Mahkemenin 22.03.2021 tarihli ek kararı ile reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaları kabul edilmiş olmasına rağmen lehlerine vekalet ücretine takdir edilmediğini, dava tapu iptal ve tescil davası olmasına rağmen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; 1193 parsel sayılı taşınmazın nereye isabet ettiğinin belirlenmesi gerektiğini, bundan sonra zilyetlik araştırması yapılmasını, bozma sonrası alınan raporların yetersiz olduğunu, zilyetlik şartlarının davacı lehine oluşmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve bilahare “ham toprak” vasfıyla ihdasen Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili isteğinden ibarettir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin 2. fıkrasında “ (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
326. maddesinde ''(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. (2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. (3) Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.'' düzenlemeleri yer almaktadır.
3. Değerlendirme
1.Kahramanmaraş ili, Dulkadiroğlu ilçesi, Dereli Mahallesi çalışma alanında bulunan 2007 parsel sayılı taşınmazın 1970 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında paftasında belirtme yapılmaksızın tespit dışı bırakılan yerde kaldığı, 2003 tarihinde idari işlemle ham toprak vasfıyla 2.557,09 metrekare yüzölçümlü olarak Hazine adına tescil edildiği, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün internet sitesi üzerinden yapılan parsel sorgulama sayfasında, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin 22-a işlemi nedeniyle 9549 ada 22 parsel numarasıyla Hazine adına kaydedildiği anlaşılmaktadır.
2.Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3.Davacı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Eldeki davanın tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin olduğu ve davalı Hazine aleyhine açılan bu dava kısmen kabul edildiğine göre, kabul ve ret oranı belirlenerek yargılama gideri ve bu kapsamda kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdirine karar verilmesi gerekirken dava tescil davası gibi değerlendirilip yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olması isabetsiz olmuştur.
4.Harç ve hükmün infaza elverişli olması hususu kamu düzenini ilgilendirdiğinden re'sen gözetilmesi gerekmektedir.
Mahkemece dava konusu taşınmaz bölümü 20.02.2019 tarihli raporda "e" harfi ile gösterilip 2.331,97 metrekare olarak belirtilmesine rağmen Mahkeme tarafından "E" harfi ile gösterilen 2.331/97 m2'lik kısmın iptali şeklinde infazda tereddüt oluşturmak suretiyle HMK'nın 297. maddesine aykırı karar verilmesi hatalıdır.
Hal böyle olunca Mahkemece, davanın kabulüne dair karar verilen kısmın yörede 3402 sayılı Kanun'un 22-a maddesi çalışması da yapıldığı anlaşıldığından hangi parsel içerisinde kaldığı belirlenip buna göre fen bilirkişisinden rapor alınmak suretiyle infazda tereddüt oluşturmayacak bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Kabule göre de; eldeki davanın tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu ve davalı Hazine aleyhine açılan bu dava kısmen kabul edildiğine göre, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken dava tescil davası gibi değerlendirilip harcın davacı üzerinde bırakılması da doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacılar vekilinin ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,
Alınan peşin harcın davacılara iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.