Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6155 E. 2023/1705 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, mirasçıları oldukları murisin zilyetliğinde bulunan taşınmazların haksız olarak davalı adına tescil edildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmişlerdir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davacı murisinin taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin malik sıfatıyla değil, fer'i zilyetlik niteliğinde olduğuna ve zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığına dair yerel mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacıların temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, dava konusu 123 ada 17 ve 126 ada 73 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ancak taşınmazların kök mirasbırakanları ... ...’ya ait olup, ölümüyle birlikte mirasçılarına kaldığını, taşınmazların uzun yıllardır kök muris ve kendilerinin zilyetliğinde bulunduğunu, şehir dışında yaşamaları sebebiyle davacılardan ...’nun 1994 yılında taşınmazları bakımsız kalmamaları amacıyla kayınpederi olan davalının kullanımına bıraktığını, davalının bu durumu bildiği halde taşınmazların adına tescilini sağladığını, 123 ada 17 parsel sayılı taşınmazın bir kaç yıl önce kısmen kamulaştırıldığını belirterek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında, davacıların mirasbırakanı ... ...’nun ... ... isimli kişiye icar vererek taşınmazları kullandığını, taşınmazların davacılara da kendisine de ait olmadığını, asıl mal sahibi kişilere icar verilmek suretiyle kullanıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.12.2019 tarihli ve 2017/535 Esas, 2019/661 Karar sayılı kararı ile davacı tarafın murisinin taşınmazın kullanımı karşısında kendi zilyetliğinden daha üstün tuttuğu dava dışı şahıslara icar verdiği, aynı şekilde davalı tarafın da icar karşılığında dava konusu taşınmazları kullandığını beyan ettiği, davacı ve davalı tarafın dava konusu taşınmaz üzerinde fer'i zilyet olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahalli bilirkişilere sorulması gereken soruların eksik sorulduğunu, taşınmazların ne kadar süredir, kimler tarafından kullanılmakta olduğunun sorulmadığını, bir kısım mahalli bilirkişinin 65 yaşının altında olduğunu, dava konusu taşınmazlar için davacıların en son hangi tarihte kira verdiklerinin ve kimlerin kira ücretine şahitlik ettiğinin sorulmadığını,mahalli bilirkişilerin beyanlarının detaylı olmadığını, taşınmazların vergisinin ... ... tarafından yatırıldığına dair belgenin dikkate alınmadığını, taşınmazların 60 yıldan fazla bir süre önce başka bir aileye ait olduğuna itirazları olmadığını, mahalli bilirkişi beyanlarının hatalı yorumlandığını, hiç bir mahalli bilirkişinin son 50-60 yıl içerisinde herhangi bir kimseye kira ödendiğine şahit olmadığını, dava konusu taşınmazlar yönünden olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap koşullarının davacılar yararına gerçekleştiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 10.03.2021 tarihli ve 2021/182 E. 2021/189 K. sayılı kararıyla; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, eldeki davada dinlenen mahalli bilirkişilerce çekişmeli taşınmazların dava dışı şahıslara ait olduğunun ve davacıların murisi ile davalının bu kişilere icar ödemek suretiyle taşınmazları kullandıklarının belirtildiği, aynı taşınmazlar hakkında dava dışı ... ... mirasçıları tarafından açılan davada Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.11.2019 tarihli ve 2018/285 Esas, 2019/563 Karar sayılı kararıyla dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline ve miras payları oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verildiği, anılan bu dosyadaki mahalli bilirkişi beyanları ile eldeki davadaki mahalli bilirkişi beyanlarının davacıların murisinin zilyetliğinin feri zilyetlik olduğu noktasında tamamen birbirleriyle uyumlu ve tutarlı olduğu, dolayısıyla her ne kadar aynı taşınmazla ilgili davaların birleştirilerek yargılamalarının birlikte yürütülmesi gerekmekte ise de her iki davanın nitelikleri, geldikleri aşama ve kapsamları itibariyle birleştirme ya da bekletici mesele yapılmasının bu aşamada usul ekonomisine de aykırı olacağı, davacıların murisinin çekişmeli taşınmazlar üzerindeki zilyetliğinin asli yani malik sıfatıyla değil feri zilyetlik niteliğinde olduğu ve davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçesindeki taleplerinin tekrarı ile kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190/1. maddesi; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi; "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi; "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." hükümlerini düzenlemiştir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanununun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.