"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 102 ada 146 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına, 124 ada 3 parsel, 103 ada 364 parsel, 140 ada 1 parsel, 147 ada 17 parsel, 148 ada 5 parsel, 142 ada 26 parsel, 146 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına, 147 ada 5 ve 6 parsel ile 146 ada 3,4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan yol ile 149 ada 4 parsel ve 149 ada 6 parsel ile 148 ada 5 parsel, 147 ada 8 parsel arasında kalan yerlerin ortak mirasbırakan ...’den kalan yerler olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında dava konusu yerlerin davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, miras payı oranında dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, 19.04.2018 tarihli celsede Mahkemece dava konusu 102 ada 146 parsel sayılı taşınmaz yönünden yargılama devam edilmiş, diğer taşınmazlar yönünden ise tefrik kararı verilmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılar ...ve ..., dava konusu 102 ada 146 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanları ...’den kaldığını, mirasçılar olarak aralarında yaptıkları fiili taksim neticesinde dava konusu yerin kendilerine kaldığını, kadastro çalışmalarının da bu doğrultuda yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
2.Davalı ..., dava konusu yerin uzun yıllardan beri mirasbırakanı ...’in zilyetliğinde olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında bilirkişilerin de bu doğrultuda beyanda bulunması üzerine tespit ve tescil işleminin tamamlandığını, iddiaların asılsız olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III.MÜDAHALE
Müdahale talep eden ... 05.01.2018 havale tarihli dilekçesinde, dava konusu taşınmazın mirasbırakan ...’den intikal ettiğini, kadastro çalışmaları sırasında tespit ve tescil işleminin davalılar adına sehven gerçekleştiğini ileri sürerek, miras payı oranında tapu kaydının iptali adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
IV. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.01.2019 tarihli ve 2017/283E., 2019/10 K. sayılı kararıyla; 102 ada 146 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak mirasbırakanı ...’den taraflara intikal ettiği, davalıların mirasbırakandan intikal eden yerler konusunda aralarında filii taksim yaptıkları savunmasında bulundukları, oysa ki taraflara ait tapu kayıtları celp edildiğinde, davacıya ve müdahale talep eden ...’ye ortak mirasbırakan ...’den intikal eden taşınmaz olmadığı, dinlenen tanıkların da dava konusu taşınmazın ...’e ait olduğunu doğruladığı, dava konusu taşınmazın ...’in zilyetliğinde olduğu, ölümü ile mirasçılarına intikal etmesi gerekirken davalılar adına tespit ve tescil edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ...’in dava konusu taşınmazlar yönünden mirasbırakan ...'in mirasçıları arasında fiili taksim yaptığına ilişkin savunması olmaması rağmen, Mahkemece sanki tüm davalılar yönünden fiili taksim savunmasında bulunulduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiğini, dava konusu taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı ...’in zilyetliğinde iken, 20 yıldan fazla bir süre önce davalı ...’in mirasbırakanı ...’e bu yerleri devrettiğini, uzun zamandan beri de dava konusu yerlerin ... ve mirasçılarının zilyetliğinde olduğunu, kadastro tutanağında tanık olarak imzası bulunan kişilerin dinlenilmeden karar verilmiş olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesinin 10.12.2020 tarihli ve 2020/745 E., 2020/1470 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
2.4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davacı ... yönünden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş olup, davalı ... vekilinin davacı ... yönünden sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2. Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; yargılama sırasında mirasçılardan ... tarafından 05.01.2018 havale tarihli dilekçeyle; dava konusu taşınmazların mirasbırakanı ...'den kalan yerlerden olduğunu, bu nedenle kadastro tespitinin hatalı olarak davalılar adına yapıldığını ileri sürerek, davaya müdahale talebinde bulunduğu, dilekçesini harçlandırmadığı gibi dava değeri de göstermediği hususları bir arada değerlendirildiğinde ... tarafından usulünce açılmış bir davadan söz edilemeyeceği açıktır.
3.Hal böyle olunca, yargılama sırasında müdahale talebinde bulunan ... yönünden usulünce açılmış bir dava bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
4. Öte yandan, ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen Mahkemece gerekçeli kararın başlık kısmında ismine yer verilmemiş olması da isabetsizdir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına,
İlk Derece Mahkemesi kararının müdahale talebinde bulunan ... yönünden BOZULMASINA,
Alınan peşin harcın temyiz edene istek halinde geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.