"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemli dava sonunda Bismil 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 30/09/2020 tarihli, 2019/335 Esas ve 2020/392 Karar sayılı ilam yasal süre içerisinde davalılar tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 20/01/2022 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... ve arkadaşları vekili Avukat ...... geldi. Davetiye tebliğine rağmen davacı vekili ve davalı ... gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, mirasbırakan ... ...’un mirasçısı olduğu halde Bismil Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/54 Esas sayılı dava dosyasında verilen veraset ilamında mirasçı olarak gösterilmediğini, sözü edilen veraset ilamı esas alınarak 4 ve 125 parsel sayılı taşınmazların intikalinin davalılar adına yapıldığını, Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2015/ 217 Esas- 2015/396 Karar sayılı veraset davası sonucunda verilen karar ile kendisinin de mirasçı olduğunun saptandığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde payına isabet eden bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... ve ... cevap dilekçelerinde, davacının dava konusu taşınmazlardaki annesi ... ve babası ...’den intikal eden haklarını 37.850,00 TL’ye kendilerine sattığını, bedelin davacıya ödendiğini, bu taşınmazlarda hiç bir hakkı bulunmadığına dair kendilerine taahhütname verdiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davacının iddialarının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen ilk kararına karşı davalılar ... ve ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 25/03/2019 tarihli, 2016/7640 Esas ve 2019/2152 Karar sayılı ilamı ile, “... Ketmi verese olgusunun varlığı saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, mahkemece kurulan hükümlerin açık ve infaza elverişli olması zorunludur. Somut olayda, kurulan hükmün infaza elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Hâl böyle olunca; 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacının mirasçılık belgesindeki payı oranında adına tescili ile yetinilmesi, 125 nolu parsel bakımından da yeni numarasının 137 olduğu ve mirasbırakandan davalılara intikal edip daha sonra davalı ... üzerinde toplanan 8/32 pay üzerinden davacının mirasçılık belgesindeki payı oranında iptal -tescil kararı verilmesi gerekirken kaydı kapatılan parsel üzerinden iptal- tescil hükmü kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 30/09/2020 tarihli, 2019/335 Esas ve 2020/392 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalılar temyiz dilekçelerinde özetle, dava konusu taşınmazdaki mirasçıların paylarının bedelleri ödenmek suretiyle satın alındığını, 186 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ise davacı adına kayıtlı iken davacının tapuda kendisine sattığını, annesinden gelen pay için davacının 2010 yılında evine gelerek kendisine silah çektiğini ve tehdit ettiğini, savcılığa şikayette bulunduğunu, davacının annesinden ve babasından gelen paylar için alacağı kalmadığına ilişkin noterde taahhütname düzenlediğini, davacıya 37.850 TL ödeme yaptığını, hem anne ...’den gelen hisse hem de tapuda bizzat satışı yapılan baba ...’den gelen hisse yönünden yani her iki hisseyi de içine alacak şekilde veraset ilamına dayanılarak tapuların iptaline karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. Ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır.
6.2.2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinin ikinci fıkrası “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmünü düzenlemiştir.
6.2.3. Öte yandan, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
6.3. Değerlendirme
6.3.1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere (IV/2.)numaralı paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararlarında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesine göre davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
6.3.2. Somut olayda, 1/3’er pay ile davalılar adına kayıtlı olan 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden hüküm kurulurken her bir davalının adına kayıtlı payı üzerinden 1/6 pay oranında iptal edilerek aynı oranda davacı adına tescile hükmedilmesi, kalan payın ise davalıların üzerinde bırakılması gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması ve mirasbırakandan davalılar adına intikal eden dava konusu taşınmazların keşfen saptanan dava tarihindeki toplam değeri olan 507.658,90 TL üzerinden davacının ketmedilen 1/6 payına isabet eden 84.609,81 TL üzerinden harca hükmedilmesi gerekirken fazla harca hükmedilmesi doğru değildir.
6.3.4. Ne var ki, anılan hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm kısmının düzeltilerek onanması, 6100 sayılı HMK’nin geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi hükmü gereğidir.
V. SONUÇ
1. Açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacıların temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün birinci bendinin hükümden çıkarılarak yerine hükme birinci bent olarak “Diyarbakır ili, Bismil ilçesi Fatih Mahallesi 186 ada 4 parselde kayıtlı kargir ev ve arsası niteliğindeki taşınmazın davalılar adına olan 1/3’er paylı tapu kaydının iptali ile, 1/6 oranında davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan payın davalılar üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, hükmün harca ilişkin üçüncü bendinin hükümden çıkarılarak yerine üçüncü bent olarak “Alınması gereken 5.779,69 TL karar ve ilam harcından 51,25 TL peşin harç ve 1.725,00 TL tamamlama harcı toplamı 1.776,25 TL'nin mahsubu ile kalan 4.003,44 TL'nin davalılardan alınarak Hazineye irad kaydına,” cümlesinin yazılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalılar vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacıdan alınmasına, istek halinde peşin alınan temyiz harçlarının yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.