"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında Yargıtay 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; 30 yıldan daha fazla süredir ... zilyetliğinde iken 1994 yılında ...'ye satılan, ... tarafından da 2005 yılında davacıya satılan taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında 273 ada 59 ve 65 parsel numarasıyla Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
2.Davacı vekili yargılama sırasında 59 parselin ifraz görmesi nedeniyle davalarının aynı ada 175 parsele yönelik olduğunu beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taşınmazların hükmen Hazine adına tescil edildiğini, kazanma süresi ve koşullarının gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.10.2012 tarihli ve 2010/97 Esas, 2012/96 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne, dava konusu 273 ada 175 parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen 5.666,42 metrekare yerin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline, diğer parsele ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Karar; Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20.01.2014 tarihli ve 2013/1269 E., 2014/606 K. sayılı kararı ile; '' Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller toplanarak karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu 273 ada 65 parsel kapsamında kalan bölümler ve 273 ada 175 parsel kapsamında kalan ve A harfiyle gösterilen bölümlerin teknik bilirkişi raporları ve fotoğraflardan tarımsal özelliği bulunmayan, dik yamaç pırnallık şeklinde olduğu açıklandığına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden hükmün redde ilişkin bölümlerinin açıklanan nedenlerle onanmasına,
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu 273 ada 59 parsel,hali arazi niteliğinde tespit edilmiş, hükmen ifraz edilerek aynı ada 175 parsel oluşmuştur. Bu tür davaların başarıya ulaşabilmesi için tespit tarihinden geriye doğru davacılar lehine tüm kazanma koşullarının kanıtlanması gerekir. Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi ... fotoğraflarıdır. ... fotoğraflarının kadastrodan önceki yıllara ait olmak üzere en az iki ayrı tarihe ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için 27.02.1996 tespit tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait (1966-1976 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş yüksek çözünürlüklü ... fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı yıllar arasında düzenlenmiş fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise Kadastro İl Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, yeniden yapılacak keşifte jeodezi ve fotogrametri uzmanı üç bilirkişi (üç harita mühendisi) tarafından zemine uygulanması, ... fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre dava konusu taşınmazın kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı veya hangi nitelikte bulunduğu, yine Kadastro İl Müdürlüğünden getirtilen paftalara göre iptal ve tescili istenen taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, düzenlendikleri tarihlere göre hangi nitelikte bulundukları, ... fotoğraflarıyla paftalara göre yaklaşık imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı veya imar ihya edilip edilmediği konularında uzman bilirkişilerden gerekçeli Yargıtay ve tarafların denetimine açık rapor istenilmesi, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten tespit tarihine kadar kazanmayı sağlayan 20 yıllık sürenin dolup dolmadığının değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece yukarıda açıklanan araştırma ve incelemeler yapılmadan 273 ada 59 (175) parsel yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir." gerekçeleri ile eksik inceleme nedeniyle bozulmuştur.
3.Davacı vekilinin kararın düzeltilmesi talebi Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 04.11.2014 tarihli ve 2014/14156 E., 2014/19841 K. sayılı kararı ile reddedilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.03.2019 tarihli 2014/153 Esas 2019/23 Karar sayılı kararı ile bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde fen bilirkişisinin raporunda belirtilip B ile gösterilen alanda ( 5666.42 m2 ) yer alan S harfi ile gösterilen kısım hariç imar ihyanın söz konusu olmadığı, B bölmesinde S harfi ile gösterilen zeytin ağaçlarının bulunduğu yerin yüz ölçümünün 337.36 m2 olduğu, 1997 ve 1985 yıllarına ait ... fotoğraflarında taşınmazın bu alan dışındaki kısımlarında imar ihya olmadığı, S harfi ile gösterilen alan dışında kalan alanda ekim dikim yapılmaya müsait olmayan fidanların çorak ve taşlı olan bu zemin üzerinde gelişip büyümediği ve kısmen kuruduğu, davacı tarafından yapılan ağaçlandırma çalışmalarının taşınmazın imar ihya yoluyla kazanımı için yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile ... ili ... ilçesi 273 ada 59 parsel hükmen ifraz edilerek 175 parselde kayıtlı olup 5.666.42 m2 taşınmazda 19.08.2016 tarihli raporun ekinde belirtilen ''B'' harfiyle gösterilen alanın içinde bulunan 337.36 m2 ''S'' harfiyle ifade edilen alan bakımından davanın kabulüne, 337.36 metrekare ve ''S'' harfiyle ifade edilen alan bakımından Hazine adına kayıtlı bulunan tapunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 'S'' ile belirtilen kısım dışında kalan 5.329.06 metrekare alan bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, 28.05.2012 tarihli fen bilirkişi ve 27.04.2012 tarihli zirai bilirkişi raporlarının incelenmediğini, Mahkeme tarafından tarımsal özelliği bulunmayan alan olarak nitelendirilen taşınmaz içerisinde 200ü aşkın çeşitli yaşlarda ve cinste her sene kilolarca meyve veren ağaçların olduğunun dava dosyası içerisinde raporlandığını, davacı aleyhine hükmolunan kısma karşı benzer nedenlerle temyiz kanun yoluna başvurulmasına rağmen aynı incelemenin Yargıtay tarafından yapılmadığını, oysa dava konusu taşınmazların bir bütün olarak davaya konu edildiğini, yalnızca S ile gösterilen alanın kullanımda olduğu onun dışındaki alanın imar-ihyaya uygun olmadığı belirtilmişse de söz konusu tespit hayatın olağan akışına uygun olmayıp, daha önce verilen bilirkişi raporları ile de çeliştiğini, belirlenen bu alanda davacının meyve ve zeytin ağaçları yetiştirdiğini, bu hususun da daha önceki bilirkişilerce tespit edildiğini, bilirkişi heyetinin dayanağı olan fotoğrafların 1/10000 ölçekli olup dava konusu taşınmaz üzerinde yapılan ekim dikimi gösterebilir nitelikte olmadığını, fen bilirkişi raporunda B ve S olarak gösterilen taşınmazların zirai durumunun aynı olduğunu, keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerin beyanları sonucu davacı yararına tespit gününe kadar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun aşikar olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 4721 sayılı TMK’nın 713. maddesine dayanılarak açılmış tapu kaydının iptali ile tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun;
14. Maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
" Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.
(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun;
713. Maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
"Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucunda ... ili ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 273 ada 59 parsel sayılı 16.496,94 metrekare yüz ölçümlü taşınmaz maliki ve zilyedi belirlenmediği belirtilerek 1.derecede doğal sit alanında kaldığı beyanlar hanesinde gösterilerek Hazine adına tespit edilmiş, Vakıflar Genel Müdürlüğünün tespite itirazı üzerine, ... Kadastro Mahkemesinin 20.08.1998 tarihli 1998/68 Esas-873 Karar sayılı kararıyla vakıf malı niteliğinde olmadığı anlaşıldığından itirazın reddine karar verilerek hükmen 05.12.2000 tarihinde Hazine adına tescil edilmiştir. Bilahare taşınmaz ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/63 Esas 2006/46 Karar sayılı kararı gereği hükmen ifraz edilerek 273 ada 175 parsel sayılı taşınmaz 13.496,94 metrekare yüz ölçümü ile Hazine adına hali arazi vasfıyla kaydedilmiştir.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 135,50 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.