"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/10/2020 tarihli 2019/480 Esas 2020/373 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ... İnşaat Unlu Mamuller Gıda Sanayi ve Tic. Ltd. Şirketi tarafından istinafı üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 01/07/2021 tarihli 2021/47 Esas 2021/1100 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, yasal süre içerisinde davalı ... İnşaat Unlu Mamuller Gıda Sanayi ve Tic. Ltd. Şirketi vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 22.03.2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Dvl. Şirket Yetkilisi Mehmet ... ve vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat Gizem Bahçeli geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, muris Dr. Abdulhalim Galip Kahraman tarafından 13/02/1968 tarihinde Antalya Vilayeti Tüzel Kişiliğine “okul yapılmak üzere” bağışlanan 796 parsel sayılı taşınmazın 12378 ada 16 ve 17 parsel olarak ifraz edildiğini, 16 parsel sayılı taşınmazın Antalya İl Özel İdaresi tarafından 14/02/2014 tarihinde davalı Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine; 17 parsel sayılı taşınmazın ise yine Antalya İl Özel İdaresi tarafından 24/01/2014 tarihinde davalı Şirkete satıldığını, adı geçen murisin mirasçısı Sevim Kahraman Ertenü tarafından Antalya 3. İdare Mahkemesinin 2017/941 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan davada eski 796 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluşan tüm taşınmazların eğitim alanından çıkartılarak yüksek yoğunluklu yerleşik konut alanı olarak gösterilmesine ilişkin imar planlarının hukuka aykırı olduğu, parsellerin muris tarafından okul yapılması amacıyla bağışlandığı, bağış iradesi dışında kullanımının mümkün olmayacağı ileri sürülerek iptalinin istendiği ve İdare Mahkemesince 27/11/2018 tarihli karar ile anılan imar planlarının dava konusu taşınmazlar yönüyle iptaline karar verildiğini, aynı mirasçı tarafından dava konusu 17 parsel sayılı taşınmazın İl Özel İdaresine satışına ilişkin işlemin iptali istemiyle Antalya 3. İdare Mahkemesinin 2017/1128 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan diğer davada da, “...önceki sahibinin şartlı hibesine uygun olarak taşınmazın değerlendirilmesi gerekirken, herhangi bir zorunlu sebebe dayanmaksızın bağışlanan taşınmazın ifrazı ile 17 no’lu parselin imar fonksiyonu değiştirilerek, 3. şahsa satılmasına ilişkin işlemde sebep ve amaç yönleriyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle dava konusu 17 parselle ilgili satış işleminin iptaline karar verildiğini, anılan kararın derecattan geçerek kesinleştiğini, böylece dava konusu 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına tesciline ilişkin işlemlerin dayanağının kalmadığını ve tescillerin yolsuz hale geldiğini, Antalya 3. İdare Mahkemesinin 2017/1128 Esas sayılı kararında, “ 12/03/2014 tarih 2014/1 sayılı Antalya Valiliği Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu Kararına göre İl Özel İdaresinin aktiflerinin, haklarının, alacaklarının, ilgili olduğu Bakanlık, Antalya Büyükşehir Belediyesi, ASAT, Antalya Valiliği YİKOP arasında paylaştırıldığının anlaşıldığı” şeklinde ifade bulunduğu hususları nazara alındığında Milli Eğitim Bakanlığının herhangi bir maddi sorumluluğu olmayacağını ileri sürerek, dava konusu 12378 ada 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlarda davalılar adına olan hisselerin iptali ile davacı ... Bakanlığına tahsis edilmek üzere takyidatlardan ari olarak Maliye Hazinesi adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... İnşaat Tic. Ltd. Şirketi, tapu kaydına güvenen iyiniyetli 3. kişi olduğunu, davanın kabulü halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını, zira hukuka aykırılık var ise bunun İdareden kaynaklandığını, ihalenin ve imar planının iptalinde kusuru bulunmadığını, resmi ihale ilanına güvenerek bedeli mukabilinde taşınmazı iktisap ettiğini, iptal tescile karar verilmesi halinde Şirketin zararlarının tazminine karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, 24/09/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar ile, davalı Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği aleyhine 16 parsel sayılı taşınmazla ilgili açılan davanın eldeki davadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilip; eldeki davada, dava konusu 12378 ada 17 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak davalı Şirket yönünden yargılamaya devam edilmiş; yapılan yargılama neticesinde, Antalya İl Özel İdaresine okul yaptırılmak üzere bağışlanan dava konusu 12378 ada 17 parsel sayılı taşınmazın İdare tarafından davalıya ihale edilip tapuda davalı adına tescil edildiği, ancak Antalya 3. İdare Mahkemesi'nin 2017/1128 Esas 2018/1241 Karar sayılı 30/11/2018 tarihli kararı ile satış işleminin iptaline karar verilip, kararın derecattan geçerek 07/05/2019 tarihinde kesinleştiği, davalının taşınmazı edinme sebebinin ortadan kalktığı, davalı adına oluşan kaydın yolsuz tescile dönüştüğü, 6360 Sayılı Kanun ile Antalya İl Özel İdaresinin tüzel kişiliği sona ermekle 12/03/2014 tarihli 2014/1 sayılı Antalya Valiliği Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu kararına göre, İl Özel İdaresinin aktiflerinin, haklarının, alacaklarının, ilgili Bakanlık, Antalya Büyükşehir Belediyesi, ASAT ve Antalya Valiliği YİKOP arasında paylaştırıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 12378 ada 17 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... İnşaat Unlu Mamuller Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
İdarenin kendi kusuruna dayanarak dava açamayacağını harç ve yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulmasının doğru olmadığını, davalının adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini, ihalenin iptaline ilişkin kararın karar tarihi olan 30/11/2018 tarihinden bu yana davalı Şirketin zararının devam ettiğini, zararın tazminine karar verilmeden iptal tescile karar verilmesinin doğru olmadığını, TBK’nin 39. maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, TBK 227., 225. Maddelerinin de göz önünde tutulması gerektiğini, davalının dava açılmadan önce İdareye başvurarak zararının karşılanması halinde taşınmazı rızaen devredeceğini bildirdiğini ve ombudsmanlık kurumuna başvurduğunu, davacı İdarenin, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının satılanın elinden alınması yüzünden uğramış olduğu diğer zararları da gidermekle yükümlü olduğunu, TMK’nin 1007. maddesine göre tapu sicilinin yanlış tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olup, zararın meydana geldiği tarihe göre gerçek zararın tespiti gerektiğini, somut olayda yolsuz tescil bulunmadığını, davalının taşınmazı tapu kaydına güvenerek edindiğini, TMK’nin 1023. maddesine göre iyiniyetin korunması gerektiğini, davacı İdarenin 659 sayılı KHK’nin 9/1. maddesine aykırı hareket ettiğini, adli yargıda dava açmadan önce davalıyı sulhe davet etmesi gerektiğini, sulh daveti olmadığını belirterek, istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 01/07/2021 tarihli 2021/47 Esas 2021/1100 Karar sayılı kararıyla; somut olayda, dava konusu taşınmazın davalı Şirkete satışına ilişkin işlemin idare mahkemesince iptaline karar verilmiş olup, iptal kararının derecattan geçerek kesinleştiği, bu durumda davalı Şirket adına oluşan kaydın yolsuz tescile dönüştüğü, yolsuz tescil sebebine dayalı iptal tescil davalarının herhangi bir hak düşürücü süre ya da zamanaşımına tabi olmaksızın açılabileceği, davanın kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı Şirketin zararın tazminine ilişkin taleplerini ayrı bir dava açarak ileri sürmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle HMK’nin 353.1.b.1. maddesi uyarınca davalı Şirket vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... İnşaat Unlu Mamuller Gıda Sanayi ve Tic. Ltd. Şirketi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili dilekçesinde; istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yinelemiş, ayrıca istinaf itirazlarının gerekçesiz olarak reddedildiğini, duruşmalı istinaf talebinin kabul edilmediğini, istinaf mahkemesinin de hukuku yanlış uyguladığını, delilleri dikkate almadan eksik incelemeyle karar verdiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine iliştindir.
3.2. İlgili Hukuk
Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır. " düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (IV/3.2.) paragrafta yer verilen yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.1.) paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davalı ... İnşaat Unlu Mamuller Gıda Sanayi ve Tic. Ltd. Şirketi vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı ... İnşaat Unlu Mamuller Gıda Sanayi ve Tic. Ltd. Şirketinden alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 150.718,50 TL onama harcının davalı ... İnşaat Unlu Mamuller Gıda Sanayi ve Tic. Ltd. Şirketinden alınmasına, 22/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.