"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile, davacının miras payına isabet eden 114.478,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, salt bedeller arasındaki farkın muvazaanın tek başına kanıtı olamayacağı, muvazaa iddiasının davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, ortak mirasbırakan babası ... ...’un 545 parsel sayılı taşınmazını ölümünden kısa süre önce tüm kardeşlere eşit oranda paylaştırmak şartıyla bedelsiz ve muvazaalı şekilde davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, daha sonra taşınmazın kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin davalıya ödendiğini, bir kısım mirasçıların diğer mirasçılar lehine taşınmazın kamulaştırma bedeli üzerindeki haklarından feragat ettiklerini, davalının diğer mirasçılara da haklarını verdiğini ancak kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek miras payına isabet eden bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazı bedelini ödeyerek mirasbırakan babasından satın aldığını, satıştan tüm mirasçıların haberdar olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacının miras payına isabet eden 114.478,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, salt bedeller arasındaki farkın muvazaanın tek başına kanıtı olamayacağı, muvazaa iddiasının davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ... ...’un 545 parsel sayılı taşınmazını 22.05.2001 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiği, taşınmazın 12.09.2014 tarihinde dava dışı DSİ tarafından kamulaştırma yoluyla 1.373.736,00 TL bedelle satın alındığı, kamulaştırma bedelinin davalıya ödendiği, 1933 doğumlu mirasbırakanın 07.07.2001 tarihinde öldüğü, geriye mirasçıları olarak çocukları olan davanın tarafları ile dava dışı eşi ... ve 7 çocuğunun daha kaldığı, mirasbırakana ait başkaca taşınmazın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısın miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Somut olayda, mirasbırakanın ölümünden 45 gün önce taşınmazını temlik ettiği, tek taşınmazını temlik etmesi için somut bir olgunun varlığının ortaya konulmadığı, davalı vekilinin 19.03.2019 tarihli celsedeki; devrin yapılmasındaki sebebin, mirasbırakanın hasta olması ve taşınmaz ile ilgilenememesi olduğu, yörede adet gereği taşınmazların erkek evlada verildiği şeklindeki beyanı da dikkate alındığında temlikin bedelsiz, mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır.
Hal böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.
Davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.