Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8254 E. 2021/7570 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İnançlı işlem ilişkisinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasında, davacının kendi edimini yerine getirip getirmediği hususunun değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, inançlı işlem sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebinde bulunabilmesi için, TBK m. 97 gereğince kendi edimini ifa etmesi gerektiği, bu husus gözetilmeden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Davacı, kendisi ve dava dışı eşi ...ile davalı arasında düzenlenen 24/06/2010 tarihli “anlaşmadır” başlıklı belgeye istinaden maliki olduğu 5962 ada 10 parseldeki 25 nolu dükkanı ve eşi Yıldız Tuncer'in maliki olduğu 1658 ada 1 parseldeki 2 nolu bağımsız bölümü ... Bankası Çine Şubesinden aldığı 123.250,00 TL krediye kefil olan davalıya teminat amacıyla 25/06/2010 tarihli satış akdiyle temlik ettiğini, bilahare 2 nolu bağımsız bölümün davalı tarafından 16/11/2011 tarihinde üçüncü kişiye satılarak elde edilen 75.000,00 TL para ile kredi borcunun kapatıldığını, 05/06/2012 tarihinde tebliğ olunan ihtara rağmen 5962 ada 10 parselde bulunan 25 nolu bağımsız bölümün iade edilmediğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davacının kredi borcunu ödememesi nedeniyle ... Bankası Çine Şubesince tarafına 03/06/2010 tarihli muacceliyet ihtarnamesi gönderildiğini, hakkında icra takibine başlamasını engellemek amacıyla kendisine ait başka bir taşınmazını düşük bir değer ile satmak zorunda kaldığını, bu para ile bankaya 29/06/2010 tarihinde 107.900,00 TL ödemek suretiyle davacının kredi borcunu kapattığını, anlaşmaya göre kredi borcunun davacı veya üçüncü kişi tarafında kapatılması halinde taşınmazın iade edileceğinin ve iade aşamasına kadar kendisi tarafından dava konusu taşınmazlar ve kredi için belgeli olarak yapılan her masraf ve ödemenin davacı tarafından kendisine ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacıdan toplam 150.813,63TL alacağı olduğunu, bu bedel ödenmeksizin davacının tapunun devrini istemesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, sözleşme şartının yerine getirilmediği, alacağın muaccel olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece “...davada inançlı işlem hukuki sebebine dayanıldığı anlaşılmaktadır... yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle inançlı işlem yönünde araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, değinilen yönler gözardı edilerek ve nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Kabule göre de, çekişme konusu taşınmazın keşfen belirlenecek değeri üzerinden eksik harç tamamlanmadan, dava dilekçesinde belirtilen değer üzerinden yargılamaya devam edilmesi de isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak ve harç ikmal ettirilerek yapılan yargılama sonucunda davacının halen davalıya borcu bulunduğu belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 5962 ada 10 parseldeki 25 nolu dükkan davacı ..., dava dışı 1658 ada 1 parseldeki 2 nolu bağımsız bölüm ise dava dışı ...adına kayıtlı iken, davacı ... ve dava dışı Yıldız’ın 24/06/2010 tarihli adi yazılı belge ile davalı ...’in davacının Çine ... Bankasından çekmiş olduğu krediye kefil olması karşılığında, teminat amacıyla davalıya temlik edildiği, Çine ... Bankasından alınan ve davalı ...’in kefil olduğu kredi davacı ... veya üçüncü kişi tarafından kapatıldığında her iki taşınmazın da davacı ...’ye iade edileceği konusunda anlaştıkları, davalının kefil olduğu 123.250,00 TL kredinin 29/06/2010 tarihinde kapatıldığı ödemenin 107.900,00 TL’lik kısmının davalı kefil ... tarafından yapıldığı, bilahare davalı ...’in dava dışı 1658 ada 1 parseldeki 2 nolu bağımsız bölümü 16/11/2011 tarihinde dava dışı Hüseyin Ataş’a temlik ettiği anlaşılmaktadır.

Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen 24/06/2010 tarihli sözleşme nedeniyle, inançlı işlemin varlığında bir kuşku bulunmamaktadır.

Davacının karşılıklı edimler içeren inanç sözleşmesine dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini isteyebilmesi için TBK'nın 97. maddesi gereğince öncelikle kendi edimini yerine getirmesi zorunludur.

Ne var ki Mahkemece, bu husus göz ardı edilerek davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.

Hal böyle olunca, Mahkemece tespit edilen ve itiraza uğramayan, bilirkişi raporundaki 33.031,00 TL asıl alacak ve 18.871,93 TL işlemiş faiz bedelini depo etmesi yönünde davacıya süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

06.12.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.