"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Mahkeme kararının bozulmasına dair verilen karara Mahkemece uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, yasal süre içerisinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 29/03/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekilleri Avukat ... ve Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacı ..., dava konusu kırk üç parça taşınmazın dedelerinden intikal ettiğini ancak anneleri ...’in tüm mirasçılardan hile ile vekaletname alarak taşınmazları önce ara malike devrettiğini, bu kişi tarafından da kardeşi olan davalıya temlik edildiğini, temliklerin geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tescilini istemiş, yargılama sırasında taşınmazların parsel numaralarını hatalı bildirmiş olduğundan davasını ıslah ederek, Uyandık Mahallesindeki yirmi altı parça taşınmazın annesi ... tarafından davalıya satış gösterilmek suretiyle temlik edildiğini ancak temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığını; yine kendisine miras yolu ile intikal eden ... Mahallesindeki on parça taşınmazın vekil olan davalı kardeşi tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması sonucunda davalı adına tescil edildiğini, temliklerin geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde payın karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
2.Birleştirilen davada davacı ..., Uyandık Mahallesindeki yirmi altı parça taşınmazın miras bırakan annesi ... tarafından davalıya mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak temlik edildiğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde payın karşılığının tazminat olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalı, temliklerin muvazaalı olmadığını ve bedel karşılığında satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16/03/2016 tarihli ve 2011/268 E., 2016/366 K. sayılı kararıyla; asıl davanın vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiası bakımından reddine; asıl ve birleştirilen davalarda muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemlerinin ise kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 13/02/2020 tarihli ve 2020/242 E., 2020/892 K. sayılı kararıyla; ''...Somut olaya gelince; davacı tarafından tanık olarak ...’in; davalı tarafından ise ...’in tanık olarak bildirildiği ancak tüm tanıklar dinlenilmeden sonuca gidildiği görülmektedir. Hal böyle olunca; Mahkemece tarafların bildirdiği tüm tanıkların dinlenilmesi, dinlenen tanık beyanlarının yukarıdaki ilkeler ile birlikte değerlendirilerek murisin temliklerdeki gerçek iradesinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.'' gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 22/06/2021 tarihli ve 2020/230 E., 2021/406 K. sayılı kararıyla; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda tanık beyanlarından davalı ...'ın ... ve ... yaptığının anlaşıldığı, hayvan gütmek, ... ve ... ile dava konusu taşınmazları satın alabilecek kazancın sağlanmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, yine tanık beyanlarından davalı ...'ın mirasbırakan ...'in bakımını tek başına üstlenmediği, her ne kadar davalı tanıkları satışın gerçek bir satış olduğu ve mirasbırakanın kendilerine de pay verdiği yönünde beyanda bulunmuş iseler de, yörede toprağa verilen değer ve anlam göz önüne alındığında bu çaptaki taşınmazların satış bedellerini ve diğer mirasçıların ne miktarda pay aldıklarını bilmemelerinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu, mirasbırakanın gerçekte bağış iradesiyle taşınmazlarını devrettiği gerekçesiyle, asıl ve birleştirilen davada davacıların muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarının kabulüne, hükümde birlik ve infazda tereddüt oluşturmamak adına vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili duruşma istekli olarak temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı, dosyadaki delillerle uyumsuz olduğunu, dava konusu taşınmazların 24/04/1997 tarih ve 02/12/2002 tarihlerinde devredildiğini, iki satış arasında yaklaşık 6 yıl bulunduğunu, bu hususun yapılan satışların gerçek olduğunu ortaya koyduğunu, mirasbırakan ...'in satışlardan edindiği paraların büyük bölümünü tüm çocukları arasında bölüştürdüğünü, bu hususun tanıklarla ispatlandığını, taşınmazlar kayden mirasbırakana ait olmasına rağmen; taşınmazların fiili olarak mirasbırakanın erkek kardeşleri tarafından kullanıldığını, mirasbırakanın taşınmazları satmak istemesinin en önemli nedenlerinden birinin de bu olduğunu, devir tarihinde pek de değerli olmayan dava konusu taşınmazların yakın zamanda değerlenince davacıların eldeki davayı açtığını, davalının alım gücü değerlendirilirken taşınmazların dava tarihi itibariyle değeri üzerinden bir değerlendirme yapılmasının doğru olmadığını, mirasbırakana, davalı ve eşi tarafından bakılması karşısında, yapılan satışın emsal ücret ve piyasa değeri üzerinden yapılmasının şart olmadığını, hatta semenin, hizmet veya emek de olabileceğini, delillerinin toplanmadığını, savunma hakkının kısıtlandığını, mirasbırakana ait pasaport kayıtlarının getirtilmediğini, yine tedavi gördüğü hastanelerden evrakların celp edilmediğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın (IV/2.) no.lu bendinde yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, kararın (IV/3.) no.lu bendinde yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; asıl ve birleştirilen davada davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacılar vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 38.294,58 TL bakiye onama harcının asıl ve birleştirilen davada davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.