Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8570 E. 2023/4507 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmaz malikinin gaip olması sebebiyle Hazine'nin dava ehliyeti ve taraf teşkili hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kayıt malikinin kimlik ve adres bilgilerinin tespitine yönelik yeterli araştırma yapılmadan, gaiplik kararı verilmeden ve Hazine adına tescil talebinde bulunulmadan önce, malikin veya mirasçılarının davaya dahil edilmesi amacıyla gerekli araştırmaların yapılması ve taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilmesinin usule aykırı olması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2006/926 E., 2015/476 K.

BİRLEŞEN DOSYADA MÜDAHİL: Hazine

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın Hazine yönünden husumet yokluğundan reddine, davalı Yansil oğlu Abraham yönünden ise kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemenin önceki tarihli kararı, davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 16.06.1997 tarihli ve 1996/8005 Esas 1997/3755 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı Hazine vekili tarafından açılan davanın eldeki dava ile birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı- birleştirilen dosya davacısı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl dava dosyasında davacılar ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların ...oğlu ... zilyetliğinde iken, bu şahsın Van ilini terk etmesi üzerine zilyetliğin karısına geçtiği, onun ise .... isimli bir şahıs ile gayri resmi biçimde yaşadığı, adı geçenlerin 08.07.1959 tarihinde taşınmaz üzerindeki zilyetliklerini, kendi miras bırakanları ....’a teslim etmesi sonucunda, bahsi geçen tarihten bu yana eklemeli biçimde taşınmazda zilyet olduklarını belirterek çekişmeli 389 ada 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve adlarına tescilini talep etmişlerdir.

Bozma kararından sonra davacı Hazine vekilinin, çekişmeli taşınmazların kayıt maliki olan Yansil oğlu Abraham’ın mütegayip eşhastan olduğu, bu kişinin sağ olup-olmadığı, akıbetinin ne olduğunun bilinmediği, bu nedenle adı geçenin mallarının Hazineye intikalinin gerektiği; çekişmeli taşınmazların kayyım aracılığıyla idare edildiği ve kayyımlık süresinin kanunda aranan hadde ulaştığı iddiasıyla kayıt maliki hakkında gaiplik kararı verilerek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tescili talebiyle açtığı dava birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir.

II. CEVAP

Asıl dava dosyasında davalı Hazine vekili, kayıt maliki ....oğlu ...’ın mütegayip eşhastan olduğu ve mallarının idaresi için kayyım tayini talep edildiği, bu nedenle adı geçene ait malların Hazineye intikalinin gerektiği, davacıların zilyetliğinin dayanaksız olduğu zira kayıt malikinden teslim alınmayan zilyetliğin iktisaba elverişli olmadığı gerekçesiyle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.12.1996 tarihli ve 1988/810 Esas 1995/ Karar sayılı kararı ile davacılar murisinin taşınmazı haricen satın aldığı, irsen intikalen davacılar yararına mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davalı Hazine yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, davalı Yansil oğlu Abraham aleyhine açılan davanın ise kabulü ile, çekişmeli 389 ada 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile eşit hisselerle davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 16.06.1997 tarihli ve 1996/8005 Esas 1997/3755 Karar sayılı kararıyla:

‘’1-Davalı ...oğlu ....’a yapılan tebligatın bila ikmal dönmesi üzerine hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan ilanen tebligat yapılmasının isabetsiz olduğu, adı geçenin bilinen bir kişi olduğu, İstanbul ilinde kuyumculuk yaptığı ve ara sıra Van iline gelip gittiği anlaşıldığına göre bu şahıs sağ ise adresinin, sağ değilse mirasçılarının belirlenmesi suretiyle davanın yürütülmesi gerektiği, kabule göre 389 ada 27 parsele revizyon gören Mayıs 1933 tarih, 45 numaralı kaydın taşınmaza ait olduğu tartışmasız olduğuna göre bu kaydın maliki yahut mirasçısı veya kanuni mümessilinden tapu dışı yolla zilyetliği teslim alanın iktisaba muktedir olduğu, somut olayda davacılar murisinin kayıt maliki Abraham ile ilgisi olmayan Yahil Süpürge’den bu yeri devraldığı bizzat davacılar tarafından anlatıldığından 3402 sayılı yasanın 13/B-b maddesinin somut olayda uygulama yerinin olmadığı, 389 ada 28 parsele revizyon gören Mayıs 1933 tarih, 37 sıra numaralı tapu kaydının ise mahalli tapu müdürlüğü tarafından başka köye ait olduğu bildirilmiş ise de, gerekirse genel müdürlük eliyle kaydın akıbetinin belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi '' gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen temyiz incelemesine esas kararı ile bozma kararı doğrultusunda yapılan yapılan yargılama neticesinde; 389 ada 27 parsel sayılı taşınmazın tapulu taşınmaz vasfında olduğu, bu taşınmazı kayıt malikinden haricen satın alan davacılar murisi yararına 3402 sayılı Yasa'nın 13/B-b maddesinde yazılı koşulların oluştuğu, 389 ada 28 parsel sayılı taşınmazın ise tapusuz taşınmaz niteliğinde olduğu, 3402 sayılı yasanın 14. maddesi uyarınca taşınmazı önceki zilyedinden satın alan davacılar murisi yararına zilyetlikle kazanım koşullarını oluştuğu gerekçesiyle; asıl davanın kabulüne, çekişmeli 389 ada 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile eşit hisselerle davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, zamanaşımı def'inde bulunarak, davacıların iddia ettikleri zilyetliğin şekli, süresi ve intikali hususunda yapılan araştırmanın eksik olduğunu, davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığını, taşınmazların önceki zilyetleri ile davacılar arasında intikal silsilesinin olmadığını, davacıların iddia ettikleri zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve taşınmazdan ne şekilde istifade edildiği hususunda yapılan araştırmanın yetersiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 114/1-d ve 115/1 inci maddeleri, 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanu'nun 1 ve 2 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucunda Van İli, Merkez ilçesi, Şerefiye mahallesi çalışma alanında bulunan 389 ada 27 parsel sayılı taşınmaz Mayıs 1933 tarih, 45 sıra; 389 ada 28 parsel sayılı taşınmaz ise Mayıs 1933 tarih, 37 sıra numaralı tapu kayıtları uyarınca Yansil oğlu Abraham adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Asıl dava dosyasında davacılar, murisleri lehine tapu dışı yolla temlik suretiyle zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş, birleşen dava da ise Hazine kayıt maliki olan ...oğlu ....’ın mütegayip eşhastan olduğu, bu kişinin sağ olup-olmadığı, akıbetinin ne olduğunun bilinmediği, bu nedenle adı geçenin mallarının Hazineye intikalinin gerektiği; çekişmeli taşınmazların kayyım aracılığıyla idare edildiği ve kayyımlık süresinin kanunda aranan hadde ulaştığı iddiasıyla kayıt maliki hakkında gaiplik kararı verilerek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.

3. Mahkemece işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, taraf teşkili sağlanmadan sonuca gidildiği aşikardır. Bilindiği üzere taraf teşkilinin sağlanması dava şartı olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilemez. Kamu düzenine ilişkin bu hususun, yargılamanın her safhasında Mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Somut olayda taşınmazların kayıt maliki olan Yansil oğlu Abraham'ın kolluk marifetiyle yapılan araştırmada kim olduğunun tespit edilemediği, öte yandan adı geçen lehine oluşturulan kimlik kaydının ise davaname yoluyla iptaline karar verildiği ve nüfus kaydının terkin edildiği dosya kapsamına yansıyan delillerle ortaya konulmuştur. Safahat boyunca adı geçen kayıt malikine ilanen tebligat yapılması suretiyle sonuca gidilmiş, böyle bir kişinin gerçekte var olup-olmadığı var ise akıbetinin ne olduğu, mirasçısının bulunup bulunmadığı tespit edilmeden yargılama yürütülmüştür.

4. Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, kayıt maliki ....oğlu ....'ın kimlik bilgilerinin belirlenmesine çalışılmalı, kimlik bilgilerinin bulunabileceği resmi ve özel kurumlardan kimlik ve adres bilgilerinin tespitine ilişkin araştırma yapılmalı, özellikle nüfus müdürlüğü eliyle aynı yörede benzer akıbete sahip başkaca kimselerin kayıtları da araştırılarak kayıt malikinin kimlik bilgileri belirlenmeye çalışılmalı, öte yandan taşınmazların tespitine esas tapu kayıtlarının tarih ve sıra numaraları ilgi tutularak mahalli tapu müdürlüğünün kayıtları üzerinde araştırma yapılmak suretiyle bahsi geçen tapu kayıtlarının eki belgeler arasında ( temlik belgeleri arasında kimlik bilgilerini içerir ilmuhaber, nüfus kaydı, mahkeme kararı vb.) ... oğlu ...'ın akıbetine dair bir kayıt olup olmadığı da değerlendirilmeli, kolluk kuvvetlerinden adı geçen malikin ve varsa mirasçılarının belirlenmesine yönelik olarak ayrıntılı araştırma yapılması istenilmeli, tüm araştırmalara rağmen kayıt malikinin kimlik bilgilerinin belirlenememesi halinde ise 3561 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kayyım tayin edilmesi hususunda mahkemeden talepte bulunulmalı, mahkemece atanacak kayyım ile var ise kimlik bilgileri belirlenen mirasçıların davaya dahil edilmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı, kayyım tayin edilirken davada Hazinenin asıl dosya davalısı, birleştirilen dava davacısı sıfatıyla taraf olduğu göz önüne alınarak menfaat çatışmasına mahal vermeden Mal Müdürü yahut Defterdar dışında belirlenecek bir kimsenin adı geçene kayyım olarak tayin edilmeli ve bu şekilde taraf koşulu usulüne uygun şekilde yerine getirildikten sonra işin esası hakkında karar verilmelidir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.