"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf İsteminin Esastan Reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, İstanbul İli, ... İlçesi, Muhsinehatun Mahallesi, 114 pafta, 726 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın tamamı Maliye Hazinesi adına kayıt iken 5737 sayılı Vakıflar Kanunu kapsamında 01/10/2015 tarihi itibariyle ... ... Paşa Vakfı adına tescil edildiğini, bir taşınmazın ilgili mazbut vakıf adına tescil edilebilmesi için vakıf yoluyla meydana gelen bir kültür varlığının söz konusu olması gerektiğini, taşınmaz üzerinde bulunan kültür varlığının hangi tarihte ve kim tarafından yapıldığı ortaya konulmadığından, iki kurum arasındaki işlemlerin idari yoldan çözüme kavuşturulması adına İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğüne yazılan 18/04/2017 tarih ve 53492 sayılı yazıları ile taşınmazın Maliye Hazinesi adına devir işleminin yapılması için ilgili Tapu Müdürlüğüne gerekli talimatın verilmesi ve neticesinin yazının tebliğinden itibaren 30 gün içinde bildirilmesinin istenildiğini, İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü tarafından idareye gönderilen 25/04/2017 tarih ve 12589 sayılı yazıda; 5737 sayılı Vakıflar Kanunun 30. maddesi ve Vakıflar Yönetmeliğinin 178. maddesindeki hükümlere göre vakfı adına tescili yapılan taşınmazın yeniden Maliye Hazinesi adına tescil edilemeyeceğini bildirdiğini ileri sürerek, dava konusu İstanbul İli, ... İlçesi, Muhsinehatun Mahallesi, 726 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazın ... ... Paşa Vakfı adına tescil edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararıyla; ... Paşa (Kaptan ... Paşa) mazbut vakfıyla taşınmazın ilişkisi sabit olduğundan taşınmazın ... adına tescilinin 5737 sayılı Vakıflar Kanunun 30. Maddesi ile Vakıflar Yönetmeliğinin 178. Maddesine uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 30. Maddesi ile Vakıflar Yönetmeliğinin 178. maddesindeki şartların taşınmazda olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, dava konusu taşınmazın vakıf yolu ile meydana gelen bir kültür varlığı olmadığını, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin fazla olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Vakıflar Genel Müdürlüğünün 13/10/2017 tarihli yazı ve ekindeki vakfiye kayıtları ile bilirkişilerin düzenlemiş olduğu 14/03/2018 tarihli rapor ve 04/07/2019 bilirkişi kurulunun raporu değerlendirildiğinde 5737 sayılı Vakıflar Kanunun 30. Maddesi koşullarının oluşmuş olması nedeniyle Vakıflar Yönetmeliğinin 178. Maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın vakfı adına tescil edildiği, İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı ve tapu iptal ve tescil istemli olarak açılan davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle davalı lehine, dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının da doğru olduğu gerekçesi ile davacının istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçelerindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 5737 sayılı Yasanın 30. maddesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
5737 sayılı Yasa'nın 30. maddesi ile “Vakıf yoluyla meydana gelip de, her ne suretle olursa olsun Hazine, belediye, özel idarelerin veya köy tüzel kişiliğinin mülkiyetine geçmiş, vakıf kültür varlıkları mazbut vakfına devrolunur.” hükmüne, Yönetmeliğin 178. maddesinde ise “ (1) Vakıf yoluyla meydana gelip de her ne suretle olursa olsun Hazine, belediye, özel idarelerin veya köy tüzel kişiliğinin mülkiyetine geçmiş vakıf kültür varlıkları tapu sicil müdürlüğünce mazbut vakıfları adına tescil edilir. (2) Vakıf yolu ile meydana gelen kültür varlıklarının tespiti; vakfiyeler, vakıf veya tapu kütüklerindeki kayıtlar, kadastro tespit evrakı, fermanlar, beratlar, atik senetler, yoklama kayıtları, kitabeler, tarihi kayıtlar, müze kayıtları, tescil kayıtları ile mülkname, temessük, tefviz, hazine-i hassa, mütevelli, mültezim, sipahi senetleri gibi belgelerden biri veya birkaçı ile yapılır. (3) Eserin vakıf yoluyla meydana gelmiş vakıf kültür varlığı olduğunun ikinci fıkrada belirtilen belgelerle tespiti halinde bölge müdürlüğünün talebi üzerine mazbut vakıfları adına tescili yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
28/02/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.