Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8875 E. 2023/3932 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına tescil harici bırakılan taşınmazın ekonomik değer taşıyıp taşımadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu yerin turistik bölge olması, çevresinde yapılaşmanın bulunması ve Hazine adına tescilli makilik ve fundalık vasıflı taşınmaz ile çevrili olması gibi hususlar ekonomik değer taşıdığına delalet ettiği gözetilerek mahkemenin Hazine adına tescile karar vermesi onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili, tapulama harici yerlerden olan ve Kadastro Mahkemesi kararı ile tespit harici bırakılmasına karar verilen çekişme konusu 47 parsel sayılı 645m2 miktarlı tarla nitelikli taşınmazın, ekonomik değer arz etmesi nedeniyle Kadastro Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca Hazine adına tescili gerektiğini ileri sürerek, hasımsız olarak açılan davada taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.12.2010 tarihli ve 2008/26 Esas, 2010/663 Karar sayılı kararıyla; ekonomik yarar koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 16.02.2012 tarihli ve 2011/13587Esas, 2012/1552 Karar sayılı kararıyla: “...Bilindiği üzere, Ekim 1987 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı Yasa'nın 18/1. maddesinde ‘Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur.’ hükmü öngörülmüştür. Anılan hüküm kapsamında kaldığı saptanan taşınmazların, arzın tabii maliki durumunda olan Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, Mahkemece, taşınmaz ile ilgili olarak tarımsal yönden yapılan araştırma ve değerlendirme ile yetinilerek neticeye gidilmiştir. Oysa, Yasa hükmünde münhasıran tarım arazisi olma koşulu öngörülmemiş, ekonomik yarar sağlanmasının mümkün olması durumunda da Hazine adına tespit öngörülmüş olup, Mahkemece tarım arazisi dışında kullanılması durumunda ekonomik yarar sağlanmasının mümkün olup olmadığı yönünden herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazın tarım arazisi dışında kullanımında ekonomik yarar sağlanıp sağlanamayacağı hususunda araştırma yapılarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 06.09.2013 tarihli ve 2013/124 Esas, 2013/82 Karar sayılı kararıyla, taşınmazın ekonomik yarar sağlayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişi tarafından düzenlenen 18.04.2013 tarihli rapor ve haritada yeşil renk ile gösterilen 210,63 metrekare yüz ölçümünde olan bölümün davacı Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.04.2014 tarihli ve 2014/3400 Esas, 2014/4361 Karar sayılı kararıyla: “..Kadastroca tespit harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekir. Dava hasımsız açılmıştır. TMK'nın 713/3. maddesi gereğince tescil davasının Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine karşı açılması gerekmektedir. Mahkemece yasal zorunluluk olan bu husus göz ardı edilmiştir. 6360 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 2. ve 3. bentleri uyarınca ... ilinin mülki sınırları Büyükşehir Belediye sınırı olarak belirlendiği dikkate alınarak ... ile ... Belediye Başkanlığının davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması gerekir. Hal böyle olunca Mahkemece gerekli ilanlar yapılarak husumet yaygınlaştırılmalı daha sonra tarafların gösterecekleri tüm deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmelidir...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 22.12.2015 tarihli ve 2014/337 Esas, 2015/360 Karar sayılı kararıyla, taşınmazın 3402 sayılı Yasa'nın 18 maddesi gereği ekonomik değer sağlayan yerlerden olduğu, tescil talep edilen taşınmazın yol ve yol boşluğu dışındaki fen bilirkişisinin raporunda yeşile boyalı 210,63 m2’lik kısım yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.09.2020 tarihli ve 2020/1401Esas, 2020/3104 Karar sayılı kararıyla: “...1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 18.04.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda 47 parsel içerisinde kalan ve yeşil renk ile gösterilen bölümün davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer bölümler yönünden ise davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı Hazine, 47 parsel sayılı taşınmazın hükmen tescil harici bırakıldığını ve taşınmazdan ekonomik yarar sağlanması ihtimalinin bulunduğunu ileri sürerek, 3402 sayılı Yasa'nın 18. maddesi gereğince, taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmazı tamamen çevreleyen 154 parsel sayılı taşınmazın makilik ve fundalık vasfı ile davacı Hazine adına tescilli olduğu ve çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerin turizm bölgesi olup, ... ve ... olması nedeniyle, çekişmeli taşınmazdan davacı Hazine lehine ekonomik yarar sağlanması ihtimalinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz...” olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 25.05.2021 tarihli ve 2021/44Esas, 2021/136 Karar sayılı kararıyla, taşınmazın yakın çevresinde..... gibi turistik amaçlı bölgelerin bulunması, taşınmazın çevresinde yapılaşmanın bulunması, dava konusu taşınmazı tamamen çevreleyen 154 parsel sayılı taşınmazın makilik ve fundalık vasfı ile davacı Hazine adına tescilli olduğu, dava konusu taşınmazın da aynı niteliğe sahip olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Dahili davalı ... vekili, uygulama imar sınırları içerisinde kalan taşınmaz hakkında Kadastro Kanunu'nun 18. maddesinin uygulanmayacağını, gerekli araştırma yapılmadan karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18. maddesine dayalı tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Kadastro Kanunu'nun 18. maddesi “Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur.

Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez.” hükmünü içermektedir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararının bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının davalı ...’ndan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.