Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9013 E. 2022/1204 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacıların miras yoluyla intikal iddia ettikleri taşınmazlar üzerinde hak sahibi olup olmadıkları.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, miras yoluyla intikal eden yasal miras paylarını tereke lehtarı olan bir kısım davalılara devrettikleri, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVACILAR : ...

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın reddine ilişkin karar süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar Develi Kadastro Mahkemesine verdikleri dava dilekçeleri ile; Kayseri ili, Develi ilçesi, Çataloluk köyü kadastro çalışma alanında bulunan 116 ada 25, 118 ada 109, 158, 177, 126 ada 8, 9, 135 ada 9, 150 ada 4, 155 ada 18 parsel sayılı taşınmazların tarafların müşterek kök murisleri Mehmet Ağa'ya ait olduğu, davacıların kök murisin oğlu ...'ın mirasçıları olduğu çekişmeli taşınmazların murisin ölümüyle taksim yahut paylaşıma konu olmadıkları halde, kadastro sırasında davalılar adına tespit edildikleri iddiasıyla, dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile kök murisin verasete esas ilamında ismi bulunan mirasçıları adına tapuya tescilini talep ve dava etmiş, Kadastro Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı üzerine dava dosyası Develi 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yukarıda yazılı esasına kaydedilmiştir.

II. CEVAP

Davalı yanlar aşamalarda sundukları sözlü ve yazılı beyanlarında davacıların kök muristen intikal eden haklarını 17.09.1966 tarihli senetle devrederek taşınmazlardan el çektiklerini, miras payını devreden davacıların kök muristen gelen herhangi bir haklarının kalmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.07.2016 tarihli ve 2012/716 E., 2016/262 K. sayılı kararıyla; dosyaya ibraz edilen satış senetlerine göre davalıların çekişmeli taşınmazları davacıların murislerinden satın aldıkları, satış bedelini ödedikleri, davacı yanların dava konusu taşınmazlarda miras yoluyla intikal eden herhangi bir haklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

2.1 Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, mahkemenin kararına dayanak yapılan senedin geçerliliğinin ve bedelin ödenip ödenmediğinin yeterince araştırılmadığı, dava konusu taşınmazların öncesi tapulu yerlerden olduğu, bu nedenle haricen devrinin mümkün olmadığı, dosya içerisine sundukları davacılar murisi adına kayıtlı eski tapu kayıtları incelenip çekişmeli taşınmazlara aidiyetleri noktasında mahalline uygulanmadan sonuca gidildiği, kök muristen intikal ettiği iddia edilen başkaca taşınmazlara yönelik kadastro mahkemesinde halen derdest olan dava dosyasının akıbetinin beklenilmemesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı olarak verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.2 Davalı ... temyiz dilekçesinde, davacılar murisi ...’ın kök muristen gelen haklarını alamadıklarını, davalılara miras hisselere karşılığında herhangi bir bedel verilmediği, davacıların iddia ettikleri satışın gerçeği yansıtmadığı, yargılama sırasında davacıların zorlaması nedeniyle gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Bilindiği üzere, TMK'nın 599. maddesi hükmü uyarınca miras; murisin ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar (menkul- gayrimenkul) üzerinde bu tarih itibariyle hak sahibi olurlar.

3.2.2. TMK’nın “Miras ortaklığı” başlıklı 640. maddesinde, birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklığın meydana geleceği, mirasçıların terekeye elbirliğiyle sahip olacakları, sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf edecekleri düzenleme altına alınmıştır. Böylece tereke tasfiye edilene kadar elbirliği mülkiyetine dair hükümlerin işletileceği belirlenmiş olup, bir mirasçının taksim, paylaşım gibi sebeplerle tasfiye edilmemiş terekede bağımsız payı olmadığı hüküm altına alınmıştır.

3.3.3 Tereke (miras ortaklığı) TMK'nın 701 ve devam eden maddeleri uyarınca elbirliği (iştirak) mülkiyetine tâbidir. Elbirliği mülkiyeti, yasa veya yasada gösterilen sözleşmeler uyarınca, aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olmaları durumudur. TMK'nın 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da bulunmamaktadır. Mülkiyet, bir bütün olarak ortakların hepsine aittir. Başka bir deyişle, ortaklık tasfiye ile sona erinceye kadar ortaklardan her birinin ayrı bir mal veya hakkı olmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Öte yandan tasfiye edilmemiş tereke lehtarlarının ise birbirine pay devri mümkün olup bu hususta yasal bir engel mevcut değildir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1 Davalı ...’in temyiz itirazları incelendiğinde, bilindiği üzere dava açmakta olduğu gibi temyiz yoluna başvurmada da hukuki yarar (menfaat) bulunmalıdır. Bir başka ifade ile, temyize başvuran taraf, aleyhine temyize başvurduğu kararın kaldırılması veya değiştirilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması şartıyla hükmü temyiz edebilir. Somut olayda hakkında açılan davanın reddedilen, ayrıca hükümle aleyhine hukuksal bir durum da yaratılmadığı anlaşılan davalı ...'ın kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmaktadır.

3.3.2 Davacı yanların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, davacıların miras yoluyla intikal eden hakka dayalı olarak dava açtıkları, ne var ki dosya arasında mübrez senet uyarınca müşterek kök muristen intikal eden yasal miras paylarını, tereke lehtarı olan bir kısım davalılara devrettiği anlaşılmakla, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre kararın (III.) numaralı bendinde yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

V. SONUÇ

1- Yukarıda hükmün (IV/3.3.1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle hükmü temyizde hukuki yararı bulunmayan davalı ...’in temyiz inceleme isteminin REDDİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

2- Hükmün (IV/3.3.2.) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 51,50 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.