"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/37 E., 2020/486 K.
DAVA TARİHİ : 30.09.2011
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.12.2019 tarihli, 2016/9732 Esas, 2019/8332 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; kararın dahili davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 185 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalı adına, 185 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ise müvekkili adına kayıtlı olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında müvekkili adına kayıtlı taşınmazın devamı niteliğinde olan bir kısım taşınmaz bölümünün, hatalı olarak davalı adına kayıtlı 185 ada 4 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tespit edildiğini, nizalı bölümünün müvekkili tarafından 30 yıldır kullanıldığını, bu bölümün davalıya ait olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile müvekkili adına kayıtlı 185 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilave edilerek tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiş; davalı 29.11.2011 günlü duruşmada, açılan davayı kabul etmediğini, taşınmazını ölçtürdüğünü ve bu ölçüm sonucuna göre tespit yaptırdığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Kiraz Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.01.2015 tarihli, 2011/482 Esas, 2015/29 Karar sayılı kararıyla; davacının dava konusu taşınmazın nizalı bölümünde ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.12.2019 tarihli, 2016/9732 Esas, 2019/8332 Karar sayılı kararıyla; “Mahkemece, dava konusu edilen yerde davacının ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan keşif sonucunda davacıya ait 185 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya ait 185 ada 4 parsel sayılı taşınmaz sınırının 10.12.2014 tarihli fen bilirkişilere ait raporda gösterilen yer olduğunun ve davacıya ait 81,88 metrekare yüzölçümündeki yerin hataen davalının taşınmazına dahil edildiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca bu kısmın davalı taşınmazından ifrazı ile davacıya ait 185 ada 3 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Kiraz Sulh Hukuk Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma sonrası dava konusu taşınmazın davalı tarafından oğlu olan ...’na devredildiği, davacı vekili tarafından verilen 09.11.2020 tarihli dilekçeyle davanın ...’na karşı tapu iptali ve tescil davası olarak devam ettirilmek istenildiği, bu nedenle dava konusu taşınmazı devralan ...’nın yöntemince davaya dahil edildiği ve sonucu itibariyle hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca davanın kabulüne karar vermek gerektiği belirtilerek, dava konusu 185 ada 4 parsel sayılı taşınmazın, fen bilirkişileri .... ve ... tarafından düzenlenen 23.10.2020 havale tarihli rapor ve 04.06.2014 havale tarihli rapor ve eklerindeki krokide (A) harfi ile gösterilen 81,88 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile aynı ada son parsel numarası verilmek sureti ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde dahili davalı ... tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Dahili davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz annesine ait iken, annesinin hasta olup taşınmazla ilgili işleri yapmakta zorlanması sebebiyle taşınmazı kendisine devrettiğini, evvelinde taşınmazın dava dışı ...’dan satın alındığını, annesinin de taşınmazı evvelki maliklerin kullandığı sınırlar dahilinde kullandığını, davacı tarafından taşınmazların müşterek sınırının kadastro sırasında hatalı şekilde tespit edildiği düşünülüyorsa bunun sorumlusunun kendileri olmadığını, davacı tarafından Devlet aleyhine tazminat davası açılabileceğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda İzmir ili, Kiraz ilçesi, Çanakçı köyü çalışma alanında bulunan 185 ada 4 parsel sayılı 7.443,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil görmüş; yargılama sırasında 20.04.2020 tarihinde satılarak ... adına tescil edilmiştir.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dahili davalı ...’nın temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Dahili davalı ...’nın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK'un 438 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden tarafa yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HMUK’un 440/III-2 nci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.