"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/672 E., 2021/849 K.
DAVA TARİHİ : 15.09.2014
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/254 E., 2021/6 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Rize ili, Güneysu ilçesi, Gürgen köyünde bulunan 344 ada 1, 345 ada 2, 213 ada 44 ve 45, 220 ada 9, 11 ve 12, 222 ada 2, 3, ve 6, 231 ada 2, 337 ada 2 ve 3, 338 ada 6, 7, 8, 9 ve 10, 346 ada 3 parsel sayılı taşınmazların davacı ile davalılara ortak murisleri ...oğlu ...'dan intikal etmelerine rağmen, kadastro tespiti sırasında davalılar adına tescil edildiklerini, tapu kayıtlarının gerçeği yansıtmayıp yasaya aykırı olduklarını, davalıların davacıya babasından intikal eden çekişmeli taşınmazlardan yararlanmasını engellediklerini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ...oğlu ...'ın veraset ilamındaki hissesi oranında davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu, davaya konu taşınmazları davalıların 1981 yılından beri malik sıfatı ile nizasız ve fasılsız kullanmakta olduklarını, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi gereğince davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın evlenip gittikten sonra dava konusu taşınmazları kullanımı yönünde herhangi bir talebinin olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 27.12.2017 tarihli ve 2014/535 E., 2017/422 K. sayılı kararıyla; "Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescile ilişkin davalarda elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke üzerinde belli payları olmayıp tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği, bu nedenle mirasçıların birlikte dava açmalarının dava şartı olduğu, muris ...'a ait veraset ilamı incelendiğinde murisin davacı dışında da mirasçılarının bulunduğu, ...'ın terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, davalının ...'ın mirasçısı olmadığı, terekeye ait olduğu belirtilen taşınmaz yönünden davacının miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteyemeyeceği, talebin tüm mirasçılar adına olması gerektiği, dava dışı kalan mirasçılar yönünden, böyle bir davada 11.10.1982 gün ve 3/2 sayılı YİBK'na göre, sonradan muvafakatlarının alınması ya da miras şirketine mümessil tayini suretiyle dava koşulunun yerine getirilmesinin de mümkün olmadığı" gerekçesiyle davacının aktif husumet ehliyeti olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Mahkemenin 27.12.2017 tarihli yukarıda belirtilen kararı, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin 2018/487 E., 2018/526 K. sayılı kararıyla "...davalının babası ...nın yargılamanın devamı sırasında 19/10/2015 tarihinde vefat ettiği, babası ...nın vefatı nedeniyle davalının miras bırakan Ali'nin mirasçısı olduğu, bu halde de davacı ve davalının miras bırakan Ali terekesi yönüyle birbirlerine karşı üçüncü kişi konumunda bulunmaktan çıktıkları, mirasçıların birbirlerine karşı miras payı oranında dava açmalarını engelleyen bir hüküm bulunmadığı yargılamanın başlangıcında, bulunmayan aktif dava ehliyeti noksanlığının yargılama sırasında tamamlandığı, gözetilerek işin esasına girilip toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle kaldırılmıştır.
C. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesince Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 2018/254 Esas, 2021/6 Karar sayılı kararıyla; "tarafların murisi ...'ın taşınmazlarını iki oğlu arasında paylaştırarak zilyetliklerini de devrettiği, buna göre erkek çocukları Ziya ve ...'in kendilerine düşen taşınmazları bizzat kullanmaya başladıkları, ...'ın kendisine bırakılan taşınmazların bir kısmını oğulları Yaşar ve Muhammed Ayhan'a pay ettiği, taşınmazların bu paylaşım ile davalı ...'a intikal ettiği ve taksimden bu yana babası ...sonrasında da davalı yanca kullanılarak tasarruf edildiği, murisin kız çocuklarına herhangi bir taşınmaz bırakmadığı ancak kız çocuklarını erkek çocuklarına emanet ettiği, dava konusu taşınmazlardan 220 ada 12 parselin muristen intikalen gelen bir taşınmaz olmayıp, davalının murisi ...nın dava dışı...'tan satın aldığı bir yer olduğu, dava konusu 231 ada 2 parselin ise kök murisin yaptığı paylaştırmada davalının amcası ... 'a isabet ettiği ancak davalının babası ...'ın bu yeri kardeşinden satın aldığı" gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
D.Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 2018/254 Esas, 2021/6 Karar sayılı kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir.
E. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: "dava konusu taşınmazların tarafların müşterek murisi olan ...oğlu ...'dan intikal etmesine rağmen bölgede yapılan kadastro çalışmaları sonucunda davalı adına tescil edildiğini, Mahkemece yapılan keşif sırasında dinlenen tanıkların dava konusu taşınmazların muris ...'dan intikal ettiğini açıkça ifade ettiklerini, davalıların dava konusu taşınmazları satın almadıklarını, taşınmazların murisin sağlığında paylaştırdığına dair beyanların gerçeği yansıtmadığını, murisin aksine davacı ...'ı ...'e; diğer kızı Meryem'i de ...nın sorumluluğuna bıraktığını, kazandırıcı zaman aşımına dayalı olarak taşınmazların mülkiyetine hak kazandığını iddia etmekteyse de terekeye dahil olan taşınmazlar için mirasçılar arasında zamanaşımı işlemeyeceğini, muris ...'ın vefat edene kadar dava konusu taşınmazlar üzerindeki hakimiyetini sürdürmüş olup davalıların kullanımının muris Ali adına devam ettiğini, davalıların murisin ölümünden sonra taşınmazlara el koyduğunu, murisin vefat ettiği 20.09.2003 tarihinden kadastro tespitinin yapıldığı 15.06.2012 tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zaman aşımı süresi de geçmediğini, davalılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
F. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.09.2021 tarihli ve 2021/672 E., 2021/849 K. sayılı kararıyla; "çekişmeli 220 ada 12 parselin kök muristen kalmadığı, dava konusu diğer taşınmazların kök muristen kalmasına rağmen, kök murisin sağlığında yapmış olduğu paylaşımda taşınmazları davalının murisi ...ya 1990'lı yıllarda bağışladığı ve zilyetliğini de devrettiği dava konusu taşınmazların bu tarihten sonra da davalının zilyetliğinde kaldığı ve bu şekilde taşınmazların kök murisin terekesinden çıktığı" gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
İstinaf sebepleri tekrar edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun; 14/1 ... ve 15 ... maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 210, 55 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.