Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9547 E. 2022/3645 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tüzel kişiliğini kaybeden bir köyde yapılan taşınmaz tahsis işleminin geçerliliği ve buna bağlı olarak tapu iptali ve tescil talebi.

Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Yasa'nın 187. maddesi ve 442 sayılı Köy Kanunu'nun geçici 1. maddesi uyarınca 31.12.2009 tarihinden önce tüzel kişiliğini kaybeden köylerde yapılan taşınmaz satışlarında ek 13. maddedeki şartların aranmayacağı gözetilerek, davalının temyiz isteminin süreden reddine ve davacının temyiz isteminin reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı vekili tarafından süresinde ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 442 sayılı Köy Kanunu'nun 20/05/1987 tarihli ve 3367 sayılı Kanun ile eklenen maddeleri gereği dava konusu 103 ada 20 parsel sayılı taşınmazın davalıya temlik edildiğini, ancak davalıya kanuna aykırı tahsis işlemi yapıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı köy adına tescile karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, savunma getirmemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14/10/1997 tarihli ve 1993/374 E., 1997/848 K. sayılı kararıyla; davalının kanunda belirtilen şartları taşımadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 18/06/2020 tarihli ve 2017/2603 E., 2020/2864 K. sayılı kararıyla; ''... 25.02.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa'nın 187. maddesi ve 442 sayılı Köy Kanunu'nun geçici 1. maddesindeki düzenleme ile ''....31.12.2009 tarihinden önce belediye haline dönüşmek veya başka bir belediyenin sınırlarına dahil olmak suretiyle tüzelkişiliğini kaybeden köylerde, kendilerine bu Kanun'un ek 13. maddesine göre taşınmaz satışı yapılan hak sahipleri hakkında satış bedelinin ödenmesi kaydıyla ek 13. maddede öngörülen diğer şartlar uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla henüz kesinleşmemiş davalarda da bu madde hükümleri uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.

Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.'' gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 11/12/2020 tarihli ve 2020/138 E., 2020/200 K. sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

5.1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olarak tesis edildiğini, dava konusu taşınmazın davanın reddi gerekçesinde belirtilen taşınmazlar kapsamında olmadığını, taşınmazın 31/12/2009 tarihinden önce tüzel kişiliğini kaybeden köylerden olmayıp, orman köyü nitelindeki Muallim köyünün tüzel kişiliğinin 06/12/2012 tarihinde 6360 sayılı Yasa kapsamında sona erdiğini, Yasa hükmüne aykırı karar verildiğini, Mahkemenin öncelikle davalıya tahsis şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini incelemesi gerektiğini, yapılan tahsisin hukuka aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

5.2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle (katılma yolu ile); davacının temyiz nedenlerinin yerinde olmadığını, dava konusu taşınmazın, davanın reddi gerekçesinde belirtilen taşınmazlar kapsamında olmadığı iddiasının gerçekle bağdaşmadığını, kanundaki diğer şart olan başka bir belediyenin sınırlarına dahil olmak suretiyle tüzel kişiliğini kaybeden köy olması nedeniyle Köy Kanunu'nun ek 13. maddesinde öngörülen şartların uygulanmayacağından davanın reddedildiğini, vekalet ücretine hükmedilmemesinin hakka ve hukuka aykırı olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet verenin davalı olmadığını, davada davalı lehine karar verildiğini ve davanın açılmasında davalının kusursuz olduğunu, bu nedenle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini bildirerek, davacının temyiz başvurusunun reddine, hükmün vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 25.02.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa'nın 187. maddesi ve 442 sayılı Köy Kanunu'nun geçici 1. maddesindeki düzenleme ile ''.... 31.12.2009 tarihinden önce belediye haline dönüşmek veya başka bir belediyenin sınırlarına dahil olmak suretiyle tüzelkişiliğini kaybeden köylerde, kendilerine bu Kanun'un ek 13. maddesine göre taşınmaz satışı yapılan hak sahipleri hakkında satış bedelinin ödenmesi kaydıyla ek 13. maddede öngörülen diğer şartlar uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla henüz kesinleşmemiş davalarda da bu madde hükümleri uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.

6.2.2. 1086 sayılı HUMK'un 433/2. maddesinde; ''Karşı taraf, tebliğ gününden başlayarak on gün içinde cevap dilekçesini, hükmü veren mahkemeye veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir mahkemeye verebilir. Cevap veren, hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile, cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde de bulunabilir.

'' hükmüne yer verilmiştir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davalı vekiline 03/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davalı vekilinin yasada öngörülen (HUMK 433/2 mad) 10 günlük süre geçtikten sonra 18/10/2021 tarihinde hükmü katılma yoluyla temyiz ettiği, bu durumda, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 433/2. maddesinde belirlenen 10 günlük yasal temyiz süresinin geçirildiği anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz isteğinin süreden reddine karar verilmesi gerekmektedir.

6.3.2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (IV./2.) no.lu paragrafta yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

1. (IV./6.2.2) no.lu paragrafta yer verilen yasal düzenleme uyarınca ve (IV./6.3.1.) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz isteğinin SÜREDEN REDDİNE, peşin alınan harcın temyiz eden davalıya iadesine,

2. (IV./6.3.2.) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının hükmü temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.