"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/329 E., 2021/722 K.
DAVA TARİHİ : 06.09.2016
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yeşilova Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/3 E., 2020/196 K.
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Burdur ili, Yeşilova ilçesi, Doğanbaba köyü, Balıklarağzı-Ova mevkii, 185 ada 59 parsel sayılı taşınmazın irsen intikal ve taksim yoluyla kendisine intikal ettiğini kadastro tutanaklarının beyanlar hanesinde lehine kullanıcı şerhi verilmesine rağmen kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın hatalı olarak Hazine adına tespit edildiğini, çekişmeli taşınmazı 20 yılı aşkın süredir nizasız, fasılasız malik sıfatıyla kullandığını ileri sürerek tapu iptali ve taşınmazın adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın sit alanı içerisinde olması nedeniyle Hazine adına tespit edildiğini, yapılan Kanun değişikliği ile sit alanında bulunan taşınmazların zilyetlikle edinimlerinin mümkün hale geldiğini, davacının kazanıma esas zilyetliğinin Kanun değişikliğinden itibaren başlaması gerektiğinden 20 yıl zilyet olma şartının gerçekleşmediğini, davanın zamanaşımı nedeni ile reddinin gerektiğini, Hazine adına tespit ve tescil edilmiş taşınmazlardan 1. ve 2. derece arkeolojik sit alanları dışında kalan sit alanlarındaki taşınmazların kadastro tutanaklarında zilyet veya hak sahibi olarak belirtilen kişilerin veya mirasçılarının, Kanun değişikliğinin yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde mahalli maliye kuruluşlarına müracatları halinde ilgilisi adına tescil edileceğini, bir yıl içinde adlarına tescil için başvurmayanların haklarının kalkacağını,dava konusu taşınmazın 2863 sayılı Yasa kapsamında olduğunu, zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10/04/2018 tarihli ve 2016/132 Esas, 2018/59 Karar sayılı kararıyla; davaya konu 185 ada 59 parsel sayılı taşınmazın, davacının babası tarafından uzun yıllar kullanıldıktan sonra davacıya kaldığı, taşınmazın dikili tarım arazisi vasfında olup doğal sit alanı içinde kaldığı 2863 sayılı Kanun'da yapılan değişiklikle zilyetlikle kazanmaya elverişli hale geldiği, dava konusu taşınmazda davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın 1. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerhine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 07/11/2019 tarihli ve 2019/645 Esas, 2019/794 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın keşif ve mahiyeti ile üzerinde sürdürülen zilyetlik konusunda eksik inceleme yapıldığı belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 17/11/2020 tarihli ve 2020/3 Esas, 2020/196 Karar sayılı kararıyla; mahkemenin önceki gerekçesiyle davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Ç. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde davacının iddiasını ispat edemediğini, aleyhlerine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini Salda Gölünün özel çevre koruma bölgesi olarak ilan edildiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
E . Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28/06/2021 tarihli ve 2021/329 Esas, 2021/722 Karar sayılı kararıyla; davaya konu taşınmazın 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 20 yıldır davacının kullanımında olduğunun belirtildiği fen ve zirai bilirkişi raporlarına göre 1971, 1988 ve 1992 tarihli hava fotoğraflarında parsel sınırlarının belirgin olduğu, işlenmiş tarım arazisi olarak gözüktüğü, toprağın gevşek olup uzun zamandır tarım yapıldığının belirtildiği, üzerinde 16-25 yaşlarında 140 adet üzüm bağı ve değişik ağaçlar bulunduğu, taşınmazın kıyı kenar çizgisi dışında kaldığı, orman bilirkişi raporuna göre orman sınırları dışında kaldığı, 1988 tarihli hava fotoğraflarında tarım arazisi niteliğinde olduğu ve komşu parsellerle aynı özellikleri gösterdiği, davacı lehine tapu iptali tescil şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davacının davasını ispatlayamadığını, dava konusu taşınmazın kazanılması için gerekli olan zilyetlik koşulunun gerçekleşmediğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davacı tarafın tanık beyanlarının yanlı olup gerçekleri yansıtmadığını, davanın niteliği gereği Hazine aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın 1. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığına karar verilmiş ise de Salda Gölü çevresinin Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edildiği hususunun göz ardı edildiğini belirtilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi; 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 2863 sayılı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 11 inci maddesi;
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda Burdur ili, Yeşilova ilçesi, Doğanbaba köyü çalışma alanında bulunan 185 ada 59 parsel sayılı sayılı taşınmaz, ...’ın kullanımında olduğu, kültür ve tabiat varlıkları ile sit alanı içerisinde kalan taşınmaz olduğu belirtilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j. bendi gereğince Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.