Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9663 E. 2022/3536 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : DİGOR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen 22/06/2021 tarihli ve 2019/3043 Esas, 2021/1099 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 26.04.2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ,...ile temyiz edilen davalı Hazine vekili Avukat ... ve davalı ... vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen başka gelen olmadı, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi,dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Kars ili, Digor ilçesi, Sorguçkavak köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 120 ada 15, 17 ve 22 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına,120 ada 7 parsel sayılı taşınmazın Bahar Kati adına, 120 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ... adına, 120 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ... adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların kök murislerinden kendisine kaldığını ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerinin 50 yılı aşkın süredir devam ettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ..., davacının iddialarının haksız ve yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; 1 aylık kesin süre içerisinde davalı ... Kati (...)’ın kimlik bilgileri ile adresinin bildirilmesi için davacı vekiline muhtıra gönderildiği, ancak usulüne uygun muhtıra tebliğine rağmen davacı vekili tarafından anılan eksikliğin giderilmediği gerekçesiyle, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, tapu kayıtları ve kadastro tespit tutunaklarının celbedilmediği, davalı ... Kati’nin kimlik bilgilerinin ve adresinin tespiti amaçlı herhangi bir müzekkere yazılmadığı, sadece davacı vekilinden adresi tespit ederek dosyaya sunmasının beklendiği, adres araştırması yapılarak adres tespit yoluna gidilmesi ve tespit edilecek adrese tebligat yapılması, tüm araştırmalara rağmen bir sonuca varılamadığı takdirde ilânen tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkilinin sağlanması gerektiği gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dosya Yerel Mahkemeye gönderilmiş, Yerel Mahkemece davacının yargılama sırasında dava konusu taşınmazların babası vefat ettikten sonra kardeşleriyle kendisine kaldığını ve bu taşınmazlara kardeşleriyle beraber miras payları oranında ortak olduklarını beyan ettiği, mirasçılar arasında bir paylaşmanın söz konusu olmadığı, iştirak halindeki mülkiyetin halen devam ettiği, davacı tarafça sadece kendi adına tescil istenip, tüm mirasçılar adına tescil talep edilmediği, bu nedenle üçüncü kişiye karşı açılan davada , dava dışı diğer mirasçıların davaya katılımlarının sağlanamayacağı ve miras şirketine temsilci tayin edilmesi yoluna da gidilemeyeceğinden davacının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Dava dışı diğer mirasçıların dosyaya sundukları beyan dilekçelerinde dava konusu taşınmazlara mirasçı olarak ortak olmadıklarını, şayet davaya muvafakatları isteniyorsa davaya muvafakat verdiklerini, taşınmazlarda paylarının olmadığını ve bir pay istemediklerini belirttiklerini, bu beyanların taşınmazların sadece davacıya ait olduğunu ortaya koyduğunu, davanın ıslahı için davacıya usulüne uygun kesin süre verilmesi gerektiğini,dava konusu taşınmazlar üzerinde davacıdan başka kimsenin herhangi bir hakkı bulunmadığını,taşınmazların davacının dedesinden ve babasından kalma olup, yıllarca davacının tek başına kullandığını, davacının Türkçe’yi çok az bildiğini ve kendini ifade etmekte zorlandığını, bu nedenle Mahkemece davacının 4 no.lu celsedeki beyanına itibar edilmemesi gerektiğini, istinaf yargılamasında duruşma açılarak davacının tam olarak ne kastettiğinin tercüman da bulunarak belirlenmesi gerektiğini, deliller toplanmadan, keşif yapılmadan ve tanıklar dinlenmeden eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 22.06.2021 tarihli ve 2019/3043 Esas, 2021/1099 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların davacıya babasından kaldığı, yargılama sırasında davacı tarafından taşınmazlara kardeşleri ile birlikte miras payları oranında ortak olduklarının beyan edildiği, taksim olgusunun yargılama sırasında davacı tarafça ileri sürülmediği, murisin davacı dışında başkaca mirasçılarının olduğu,dava konusu taşınmazların iştirak halinde mülkiyete tabi bulundukları ve bu tür taşınmazlarda tüm ortakların beraber dava açması gerektiği, bir mirasçının miras payına veya adına tescili istemiyle üçüncü kişiye karşı dava açamayacağı, aktif husumet yokluğunun diğer mirasçıların muvafakati veya terekeye temsilci atanması suretiyle giderilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenlerle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava kadastro öncesi nedene dayalı miras payına yönelik açılmış tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

İştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. ve 702. maddeleri gereğince, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte dava açılması gerekir. Buna göre ancak, bir mirasçı özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açabilirse de, mirasçı kendi açtığı böyle bir davayı yalnız başına yürütemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi suretiyle davanın yürütülmesi mümkündür. Öte yandan, bir ya da bir kısım mirasçının, terekeye ait bir mal, hak veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için dava açması halinde mirasçıların iştirak halindeki payları üzerinde tasarrufta bulunmak yetkisi bulunmadığından davanın reddi gerekir. Böyle bir dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılmasına (icazet vermesine) ve tereke temsilcisinin de, bir mirasçının yalnız kendi payı için açtığı davaya icazet verip davayı devam ettirmesine olanak yoktur.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Eldeki davada davacı, dava konusu taşınmazların kendisine dedesinden ve babasından kaldığını belirtmiş, yargılama sırasında 12.06.2019 tarihli 4 no.lu celsede taşınmazlara kardeşleri ile birlikte miras payı oranında ortak olduğunu beyan etmiş, yine aynı beyanını 11.09.2019 tarihli 5 no.lu celsede tekrar ederek bu beyanı zapta geçmiş ve davacı asilin imzası alınmıştır. Duruşma tutanaklarındaki beyanlar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup, davacı tarafça mirasçılar arasında taksim yapıldığına dair bir olgu da ileri sürülmemiştir. Bu durumda terekesi iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olan muris ...'nın davacı ... dışında mirasçılarının da bulunduğu anlaşıldığına göre, muris ...mirasçılarından olan davacının, terekeye göre üçüncü kişi konumunda bulunan davalılar aleyhine kendi payına yönelik açtığı tapu iptali ve tescili davasının dinlenmesi hukuken mümkün bulunmamakta olup, miras payı oranında açılan iş bu davada aktif husumet ehliyetinin tamamlanma olanağı da bulunmadığından, davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3.3.2. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle (V/3.2.) no.lu paragrafta yer verilen yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, (III) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesinin gerekçesine göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) no.lu bentte yazılı olduğu üzere karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı Hazine vekili ve ... vekili için ayrı ayrı 3.815,00‘er TL duruşma vekalet ücretinin ve aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/04/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.