"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/70 E., 2021/269 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında görülen tapusuz taşınmazın tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı asil dava dilekçesinde; ... İlçesi ... Mahallesi 198 ada 6 parsel sayılı taşınmazın güneyinde bulunan yaklaşık 2 dönümlük fındık bahçesinin kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, taşınmazı 20 yılı aşkın zamandan beri kendisinin malik sıfatıyla kullandığını ileri sürerek adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; TMK'nın 713 üncü maddesinde aranan şartların bulunup bulunmadığının ve dava konusu taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı ile kazanılabilecek yerlerden olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın tespit dışı bırakıldığı tarihten itibaren makul süre içinde davanın açılması gerektiğini, bu nedenle makul sürenin geçtiğini, taşınmazın öncesinin orman olup olmadığının ve Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinde aranan şartların araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.05.2015 tarihli ve 2014/534 Esas, 2015/312 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldığı, davanın ise 2014 yılında açıldığı, bu nedenle 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asil temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26.11.2018 tarihli ve 2016/3738 Esas, 2018/7041 Karar sayılı kararıyla, davacının kadastro öncesinden beri sürdürdüğü zilyetliğe dayanarak tescil talebinde bulunabileceği, gerek 4721 sayılı Kanun'da gerekse de 3402 sayılı Kanun'da hakkında tutanak düzenlenmeyen ya da tespit harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen ya da hak düşürücü süre belirleyen yasal düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 2889,88 metrekarelik alanın yaklaşık 45-50 yıldır davacı tarafından kullanıldığı, dava konusu taşınmazın evvelinde dava dışı ... tarafından ekip biçmek suretiyle kullanıldığı, ardından taşınmazın davacı ...'e satıldığı, o günden bu yana davacı tarafın zilyetliğinde olduğu ve fındıklık olarak kullanıldığı, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarının taşınmaza ait senedin hudutlarını doğruladığı ve beyanların birbiri ile uyumlu bulunduğu, ayrıca taşınmazın orman niteliğinde olmayıp özel mülkiyete konu tarım arazisi olduğu, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer, yol ya da köylünün ortak kullandığı bir yer niteliğini taşımadığı olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanım şartları gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; TMK'nın 713 üncü maddesinde aranan olağanüstü zamanaşımı ile kazanım şartlarının oluşmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
... Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davacı, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Dosya kapsamında kadastro çalışmalarının 2008 yılında yapıldığı, Kadastro Müdürlüğünün cevabi yazısına göre dava konusu alanın sehven tespit dışı bırakıldığı anlaşılmıştır.
2. Mahkemece tapusuz taşınmaz tescili için aranan şartların bulunduğu gerekçesiyle kabule karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa bu tutanakların dayanağı belgeler getiriltilmemiş, belgelerdeki sınırların dava konusu taşınmazı ne şekilde okuduğunun tespiti yapılmamıştır. Bunun yanında davacı adına senetsizden tespit edilen taşınmaz miktarı sorulmamış, hava fotoğraflarının jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından stereoskopik aletle incelenmesi gerektiği halde hava fotoğrafı incelemesi bu konuda uzman olup olmadığı anlaşılamayan orman mühendisi bilirkişisi tarafından incelenmiş, fen bilirkişi raporunda taşınmazın dere ile komşu olduğu anlaşıldığı halde taşınmazın dereden kazanılıp kazanılmadığı ya da aktif dere olup olmadığı araştırılmamıştır.
3. O halde Mahkemece, dava konusu taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları (tespite esas dayanakları) tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli, daha sonra mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılarak keşif sırasında varsa komşu parsellere uygulanan kayıtların sınırları yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, komşu kayıt ve belgelerin dava konusu yeri ne okuduğu tespit edilmelidir.
4. Fen bilirkişi raporunun ekinde bulunan krokide taşınmaz dere ve dere yatağına komşu olduğuna göre taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı, dere yatağının etkisi altında olup olmadığı hususlarında jeoloji bilirkişisine inceleme yaptırılması, jeolog bilirkişiden taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, evveliyatının çay veya dere yatağı niteliğinde bulunup bulunmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını, özel mülkiyete konu yerlerden bulunup bulunmadığını açıklayan bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
5.Hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından stereoskopik aletle incelenmelidir.
6. Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi uyarınca davacının belgesiz zilyetlik yoluyla sulu arazide 40 dönüm kuru arazide 100 dönüm taşınmaz edinilebileceği gözetilerek davacının senetsizden edindiği taşınmazların sulu ve kuru arazi ayrımı ve oranlaması yapılmak suretiyle belgesiz zilyetlik yoluyla edinilebileceği taşınmaz miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Temyiz eden harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.09.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.