"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : YÜKSEKOVA SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tescil davası sonunda, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, davalının istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar süresi içinde asli müdahil vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 02/06/2022 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenerek gereği görüşüldü:
I. DAVA
Davacı, kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen yerin bir kısmının 286 ada 2 parselin tapu kaydı sınırları içinde kaldığını, tespitin hatalı olduğunu ileri sürerek, taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Asli müdahil, dava konusu taşınmazın son maliki olduğunu, taşınmazı davacı ...’den satın aldığını, taşınmazın ilk tapu kaydında belirtilen yüz ölçümü itibariyle adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, Mahkemenin hüküm kurarken 286 ada 2 parselin evveliyatını incelemeden bilirkişi beyanları doğrultusunda karar verdiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, raporun eki krokide tarif edilen sınır yerlerinin uygun biçimde gösterilmediğini, yeniden keşif yapılarak bilirkişi raporu alınması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın asli müdahil ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre ve zamanaşımı geçtikten sonra açıldığını, hüküm kurulurken 286 ada 2 parselin evveliyatı incelenmeden sadece bilirkişi beyanları doğrultusunda karar verildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, raporun eki krokide tarif edilen sınır yerlerinin uygun biçimde gösterilmediğini, yeniden keşif yapılarak bilirkişi raporu alınması gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince; ilk işlemden kaldırma kararının HMK yürürlüğe girdikten sonra 06.04.2012 tarihinde verildiği, Hukuk Muhakemesi Kanunu'na göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen ve basit yargılamaya tabi davalarda dava ikinci kez takipsiz bırakılamayacağından, 27/03/2014 tarihli celsede davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davalının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asli müdahil vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Asli Müdahil vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre karara bağlanması gerektiğini, lehe olan hükmün uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu belirterek ve aşamada sunduğu esasa ilişkin beyanlarını tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro sırasında yol vasfıyla tespit harici bırakılan yerin tescili isteğine ilişkindir.
Diğer bir uyuşmazlık ise; 6100 sayılı HMK'nın 316/1-a bendi uyarınca basit yargılama usulünün uygulandığı Sulh Hukuk Mahkemelerinde 01/10/2011 tarihinden önce açılmış davalarda 1086 sayılı HUMK'un 409. maddesinin mi yoksa 6100 sayılı HMK'nın 320/4. maddesinin mi uygulanacağı noktasındadır.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 6100 sayılı HMK'nın zaman bakımından uygulanma başlıklı 448. maddesi "Bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır" hükmünü içermektedir.
3.2.2. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 150/1. maddesi uyarınca, oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir, anılan Yasa'nın 150/4. maddesi gereğince işlemden kaldırılmış olan dosya, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir, dava dosya işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava eski davanın devamı sayılır. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar HMK'nın 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Yazılı yargılama usulünde uygulanan bu hükümler HMK'nın 322. maddesi uyarınca basit yargılama usulünde de uygulanır. Basit yargılama usulünde yazılı yargılama usulünden farklı olarak HKM'nın 320/4. maddesine göre işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya ilk yenilemeden sonra tekrar takipsiz bırakılırsa, davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Diğer bir ifade ile basit yargılama usulünde ikinci kez yenileme imkanı bulunmamaktadır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ilk işlemden kaldırma kararı Hukuk Muhakemesi Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra 06.04.2012 tarihinde verilmiş olduğundan anılan Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğine göre (IV/3.) no.lu paragrafta belirtildiği şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; asli müdahil vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, onama harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına 02/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.