Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1132 E. 2022/3720 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : VAN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TERKİN

Taraflar arasındaki tapu iptali ve terkin, davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 9. maddesi gereğince, kıyı kenar çizgisi tespitleri yapılmış olduğunu ve onaylandığını, kıyı kenar çizgisi tespiti sonrasında yapılan çalışmalar sonucunda, davalılara ait 875 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının tespit edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile kıyı olduğundan bahisle tescil harici bırakılmasını istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunarak, dava konusu taşınmazı 23/11/2005 tarihinde devir aldıklarını, tapu devirleri yapıldığı sırada zaten mevcut kıyı kenar çizgisine göre tapu kaydına güven ilkesi gereği işlem yaptıklarını, idari bir kararla yeniden belirlenen kıyı kenar çizgisinin kendilerini hukuki anlamda bağlamadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/03/2021 tarihli ve 2020/183 E., 2021/265 K. sayılı kararıyla; 3 jeolog ve 1 harita mühendisinden oluşan bilirkişi kuruluyla dava konusu taşınmazda keşif icra edildiği, bilirkişi heyetince taşınmazın farklı noktalarında gözlem çukurları açılarak bu çukurlardan alınan verilerin incelenmesi neticesinde Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun olarak, bilimsel veriler dahilinde dava konusu taşınmazın kadastro teknik evraklarının sayısallaştırılıp kıyı kenar ile çakıştırılması neticesinde taşınmazın tamamının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili, usule yönelik itirazlarında davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreden reddi gerektiğini, müvekkillerinin dava konusu taşınmazı 23/11/2005 tarihinde temlik aldıklarını, o zamanki kıyı kenar çizgisinin taşınmazın çok aşağısından geçtiğini, açılan davanın mülkiyet hakkına saldırı niteliği taşıdığını, müvekkillerinin imara uygun şekilde bina inşa ettiklerini, 13/07/2018 tarihinde yapı kayıt belgesi aldıklarını, mahkemece alınan bilirkişi raporunun teknik ve bilimsel olmadığını hatalı rapor ile hüküm kurulduğunu, taşınmazın değerinin hatalı hesaplandığını, özel imalatların hesaba katılmadığını belirterek, kararın kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 30/12/2021 tarihli ve 2021/766 E., 2021/977 K., sayılı kararıyla; davanın süresinde ve usulüne uygun açıldığı, Mahkemece taşınmazın bulunduğu yerde idarece oluşturulmuş kıyı kenar çizgisi bulunup bulunmadığı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden sorulduğu, İdarece verilen 03/06/2020 tarihli yazı ile dava konusu taşınmazı kapsayan önceden oluşturulmuş ve kıyı kenar çizgisine ait karar ve dayanağı olan belgeler ile kroki ve haritasının gönderildiği, mahallinde teknik bilirkişiler ile harita mühendisi aracılığıyla usulüne uygun keşfin icrası sonucu idarenin gönderdiği krokinin de araziye uygulanması ile ayrıca zemindeki sazlık kısımlar, Van Gölü'nün maksimum su kotu gibi unsurlar da dikkate alınarak kıyı kenar çizgisi ve taşınmazın parsel sınırları da ayrı ayrı gösterilmek ve gözlem çukurları açılmak suretiyle taşınmazın tamamının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı, bilirkişi raporlarının ayrıntılı ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeniyle davalıların uğradığı zararın tahsiline yönelik ayrıca tazminat davası açma haklarının bulunduğu, taşınmazın değerine ilişkin itirazların işbu davanın değil açılacak tazminat davasının konusu olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca açılan tapu iptali ve terkin istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. T.C. Anayasası'nın ''Kıyılardan Yararlanma'' başlıklı 43. maddesinde; ''Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir.''

3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 5. maddesinde ''Kıyılar ile ilgili genel esaslar aşağıda belirtilmiştir: Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Kıyı kenar çizgisinin tespit edilmediği bölgelerde talep vukuunda, talep tarihini takip eden üç ay içinde kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Sahil şeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir. Yaklaşma mesafesi ve kıyı kenar çizgisi arasında kalan alanlar, ancak yaya yolu, gezinti, dinlenme, seyir ve rekreaktif amaçla kullanılmak üzere düzenlenebilir. Sahil şeritlerinin derinliği, 4. maddede belirtilen mesafeden az olmamak üzere, sahil şeridindeki ve sahil şeridi gerisindeki kullanımlar ve doğal eşikler de dikkate alınarak belirlenir. Taşıt yolları, sahil şeridinin kara yönünde yapı yaklaşma sınırı gerisinde kalan alanda düzenlenebilir. Sahil şeridinde yapılacak yapıların kullanım amacına bağlı olarak yapım koşulları yönetmelikte belirlenir.'' hükmüne yer verilmiştir.

3.2.2. 28.11.1997 tarihli ve 1996/5 E., 1997/3 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi görevinin adli yargıya ait olduğu; ancak, 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış olması veya idari yargı tarafından verilip kesinleşmiş karar bulunması durumlarında, bunlara uygun şekilde kıyı kenar çizgisinin adli yargı tarafından saptanması gerektiğine işaret edilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2.) paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 09/05/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.