Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1229 E. 2022/3761 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden taşınmazlar üzerinde davacının tapu iptali ve tescil talebine karşılık, davalıların davacının miras payını devrettiği iddiasına dayalı olarak davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı, taşınmazların müşterek murisden intikal ettiğini ispat etmiş olup, davalıların davacının miras payını devrettiği iddiasına dayandıkları senetlerde davacının imzası bulunmadığı ve davalıların bu iddialarını ispatlayamadıkları gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Yerel Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ..., dava konusu taşınmazların müşterek kök muris ...’den intikal eden yerlerden olduğunu, ne var ki kadastro sonucunda taşınmazların davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tapuya tescil edildiğini beyan ederek, miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalı ... ve arkadaşları, davacının muristen intikal eden payını satıp, zilyetliği kendi mirasbırakanları ...’ya devrettiğini iddia ederek, davanın reddini savunmuş, dosya arasında suretleri yer alan bila tarihli senetlere tutunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, davalıların tutunduğu senet içerikleri uyarınca davacının müşterek muristen intikal eden miras payını devrettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazların müşterek muris ...’den geldiğini, bu hususun dosya kapsamı ile sabit olduğunu, davalıların tutundukları senetlerin asıllarını dosyaya sunamadıklarını, varlığı dahi ispat edilemeyen senetlerin içeriklerinden anlaşılacağı üzere müşterek murisin imzası yer almayan ve davalılar tarafından tanzim edilmiş senetlerin davacının miras hakkını etkilemeyeceğini, buna rağmen Mahkemenin delillerin takdirinde hataya düştüğünü ileri sürerek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3.2.2. Zilyetliğin konusu taşınır, taşınmaz mallar ve haklardır. Taşınmaz mal tapulu olabileceği gibi, tapusuz da olabilir. Tapusuz taşınmazlarda zilyetliğin ayrı bir önemi ve işlevi bulunmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazlarda tapu sicili mülkiyete karine teşkil ettiği halde tapusuz taşınmazlarda zilyetlik mülkiyetin karinesidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 15.02.2012 tarih, 2011/20-714 Esas, 2012/78 Karar)

3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 763'üncü maddesine göre; taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir.

3.2.4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3.2.5. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/1. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Davacı, somut olayda çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek kök murisi Kamil’den intikal ettiği iddiasıyla, miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiş, davalılar ise bila tarihli senetlere tutunarak davacının yasal miras payını devrettiğini savunmuştur. Şu halde, taraflar arasında taşınmazın müşterek muris Kamil’den intikal ettiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı gibi, esasen bu husus dosya kapsamına yansıyan deliller ile de tereddütsüz saptanmıştır. Hal böyle iken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının muristen kendisine intikal eden yasal miras payından ferağ edip etmediği noktasında toplandığı kuşkusuzdur.

3.3.2. Mahkemece yazılı şekilde davanın sübuta ermediği gerekçesiyle ve davalının savunmasına itibar edilmek suretiyle davanın reddi yoluna gidilmiş ise de, dosya kapsamına göre Mahkemece varılan sonuca iştirak etmek mümkün değildir. Dosyaya yansıyan deliller ışığında, davacı taraf çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiğini ispat ettiğine ve davalı taraf davacının miras payından ferağ ettiğini savunduğuna göre, mevcut halde ispat yükü yer değiştirmiş olup, davalı savunmasını ispatla mükelleftir. Ne var ki davalının savunmasında tutunduğu senetlerde davacı tarafın imzası bulunmadığı, tarafı olmadığı bir akdin davacının hakkını muhtel etmeyeceği, öte yandan alınan beyanlarda ise davacının muristen intikal eden payını davalıya devredip zilyetliği teslim ettiği hususunda bir anlatıma da rastlanmadığı, şu halde davacı tarafın çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği iddiasını ispat ettiği, ancak davalının savunmasının sübuta ermediği tereddütsüzdür. Hal böyle iken, davacının davasının muristen intikal edecek yasal miras payı oranında kabulü gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülmek suretiyle yazılı şekilde davanın reddi cihetine gidilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.