"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : OSMANİYE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Osmaniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 07/06/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... vekili Avukat gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya geri çevirme yoluyla getirtilen evrak ile birlikte incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ..., dava konusu 1985 parsel sayılı taşınmazın Belediye Meclis ve Encümen kararları ile 244.000,00 TL bedelle davalı ...'ya satılmasına karar verildiğini, davalının satış bedelini ödemesi üzerine alınan encümen kararı doğrultusunda taşınmazın 12/12/2016 tarihinde davalıya devredildiğini, dava dışı Dursun Taşçı tarafından davacı ... aleyhine Gaziantep 1. İdare Mahkemesi'nde dava açıldığını, açılan davanın reddedildiğini, kararın dava dışı Dursun tarafından istinafı üzerine, İstinaf Mahkemesi tarafından dava konusu işlemlerin iptaline kesin olmak üzere karar verildiğini, dava konusu taşınmazın satışının yapılmasına ilişkin ihale işlemlerinin iptaline karar verildiğinden davalıya yapılan satış işleminin dayanaktan yoksun kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava şartlarının oluşmadığını, taşınmazın hukuka uygun prosedürler işletilerek adına tescil edildiğini, taşınmazın bedelini de ödediğini, satış işleminde bir hata ya da eksiklik söz konusu ise kusurun davacı ...'sine ait olduğunu, satış bedeli olarak ödediği paranın faizi ile birlikte kendisine ödenmediğini, davanın açılmasında herhangi bir kusuru bulunmadığından yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16/12/2020 tarihli ve 2019/89 E., 2020/226 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davalıya satışına ilişkin satış işleminin yargı kararı ile iptal olduğu ve karar gereğinin yerine getirilmesi için iş bu davanın açıldığı, davacı tarafından satış bedelinin depo edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini, davacı idarenin dava değerini ıslah ile artırmadığını ve harcını da yatırmadığını, hatalı tespitler içeren bilirkişi raporlarının hükme esas alındığını, itirazlarının ve beyanlarının dikkate alınmadığını, satış bedeli depo edilmeden dava açıldığını, ön inceleme duruşmasında davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmemesi gerektiğini, faiz yönünden hüküm kurulmadığını ve paranın nemalandırılması hususunun açıklanmadığını, mazeretleri hakkında karar verilmediğini ve sözlü yargılama günü verilmediğini, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, raporda emsal araştırması yapılmadığını, dava konusu taşınmazın değerinin düşük hesaplandığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22/11/2021 tarihli ve 2021/462 E., 2021/1519 K. sayılı kararıyla; davalı taraf yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması yönünde talepte bulunmuş ise de yargılama süreci boyunca davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, davayı kabul etmediği, yolsuz tescil nedeni ile tapu iptal-tescil, harç ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, itiraz, savunma ve beyanlarının ilk derece ve bölge adliye mahkemesince değerlendirilmediğini, iyiniyetle ihaleye girerek paydaşı olduğu taşınmazı satın alan davalının hem idarenin kusurlu eylemi nedeniyle mağdur olduğunu, hem de hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle mağduriyetinin katlanarak arttırıldığını, taşınmazın güncel rayicinin belirlenerek karar verilmesi gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (III.) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının, (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3.3.2. Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda, dava 244.000,00 TL değer gösterilerek açılmış, ancak dava konusu taşınmazın keşifte belirlenen değeri (412.720,00 TL) üzerinden harç ikmali yapılmamıştır. Bu durumda dava açılırken harçlandırılan dava değeri (244.000,00 TL) üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, harçlandırılmayan keşifte belirlenen değer üzerinden fazla nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de değinilen bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekir.
VI. SONUÇ:
1. (V/3.3.1.) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle; davalının yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddine,
2. (V/3.3.2.) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazının değinilen yönden kabulüne;
Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün 7. bendinde yer alan ''37.340,40 TL'' ibaresinin hüküm yerinden çıkarılmasına, yerine ''25.530,00 TL'' ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.