Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1510 E. 2023/5275 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi alım hakkına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadastro öncesi alım hakkına dayanarak açtığı tapu iptali ve tescil davasında, kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3181 E., 2022/31 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/89 E., 2021/404 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, davalıların mirasbırakanı...ya ait ... ilçesi, ...Mahallesi 781 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 112 m2'lik kısmını satın aldığını ve üzerine betonarme üç katlı bina yaptığını, ancak Ahmet'in ölümünden sonra taşınmazın imar gördüğünü ve parselasyon sonucu 779 ada 10 parselden 182 m² pay verildiğini ileri sürerek davalılar adına kayıtlı payların iptali ile betonarme evin yer aldığı 112 m2'lik kısmın adına tesciline karar verilmesini istemiş; aşamada 779 ada 10 parsel yönünden davayı atiye bıraktığını bildirmiş; 07.04.2021 tarihli dilekçesi ile, davada 781 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro öncesi alım hakkından kaynaklı olarak tapusunun iptali ile adına tescilini istediğini, 779 ada 10 parselin dava dilekçesine sehven yazıldığını, bu parsele ilişkin bir talebinin bulunmadığını beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davacıya herhangi bir arsa satışı yapmadıklarını, tapuların iptalini gerektirecek bir durum olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Davalı ...'in yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; çekişmeli 781 ada 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden kadastro tespitinin hükmen kesinleştiği 24.11.1987 tarihi ile davanın açıldığı 05.03.2018 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, davanın taşınmazın zilyetlik nedeniyle kadastro tespitinin hatalı olmasından dolayı değil, davacının Cumhuriyet Tapusu ile satın aldığı bir taşınmazın dikkate alınmaması nedeniyle tapunun dava dilekçesinde belirtildiği gibi iptali ve davacı adına kayıt ve tescili isteğini içerdiğini, davacının hakkının sadece kadastro öncesi nedenlere dayalı olmadığını, kadastro sonrasına ilişkin olarak müvekkilinin hak sahibi olduğunu, bu hususun resmi tapu kayıtlarıyla, mahalli bilirkişi beyanları ve tanık anlatımlarıyla ortaya konulduğunu, davalıların davayı takip etmedikleri gibi herhangi bir hak düşürücü süre itirazında da bulunmadıklarını, davanın yasal süresi içinde açıldığını, esasa girilerek bir değerlendirme yapılması gerekirken davanın usulden reddine karar vermesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesininyukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyadaki tüm belgelere, istinafa konu kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı vekilince 07.04.2021 tarihli beyanında davacının kadastro öncesindeki alım hakkına dayanılarak eldeki tapu iptali ve tescil davasının ikame ettiğinin belirtilmesine göre; 781 ada 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren davanın açıldığı tarih arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, davanın bu nedenle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.