"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/267 E., 2021/550 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, (Kapatılan) Yargıtay 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2/3 pay sahibi olduğunu, davalının da aynı yerde bulunan 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, kadastro tespiti sırasında iki parsel arasındaki sınır çizgisinin hatalı tespit edildiğini ileri sürerek, 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ekte sunulan krokide kırmızı ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazına eklenmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların sınırının dedesinden beri kadastro memurlarınca çizildiği gibi kullanılmakta olduğunu, davacının zilyetlik iddiasının doğru olmadığını, iptal talep ettiği kısmı hiç kullanmadığını, davacının sınırı aşarak parseline tecavüz etmek suretiyle iki katlı ev ve devamında eklentiler yaptığını, taşınmazların arasında bulunan yolun da parselinin aleyhine genişletildiğini, mevcut sınırı kadastro çalışmaları esnasında birlikte belirleyerek kadastro memurlarına gösterdiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.06.2015 tarihli ve 2012/218 Esas, 2015/338 Karar sayılı kararı ile; fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 24.04.2013 tarihli rapora göre; kırmızı tema ile gösterilen 82,31m2 lik kısmın davalıya ait 108 ada 2 parselden ayrılarak davacıya ait 108 ada 1 parsele katılması gerektiği kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararları
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmuş, Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 30.11.2017 tarihli ve 2015/20710 Esas, 2017/8319 Karar sayılı kararı ile Mahkeme kararı taraf teşkili yönünden karar bozulmuş, mirasbırakan Hayrullah Koç'un miras şirketine temsilcisi olarak atanan ...'a tebligat gönderilerek yapılan yargılama sonunda, Mahkemenin 02.07.2018 tarihli ve 2018/119 Esas, 2018/443 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmuş, Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 25.02.2021 tarihli ve 2018/4881 Esas, 2021/1662 Karar sayılı kararı ile, davacının dava konusu yerde zilyetliği bulunduğunu ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin hatalı değerlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 14.07.2021 tarihli ve 2021/267 Esas, 2021/550 Karar sayılı kararı ile bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Davacının hukuki dinlenme ve mahkemeye erişim hakkının ihlal edilerek hüküm kurulduğunu,
2.Temyize konu kararın gerekçesiz olduğunu,
3.Temyize konu kararın dosya kapsamına ve hukuk kurallarına aykırı olduğunu, yargılama sürecinde dinletilen davacı tanığı ...'un beyanlarına, davacının kardeşi olması nedeniyle itibar edilmemesine ilişkin hukukumuzda bir hükmün yer almadığını,tanığın yeri iyi bildiğini ve dava konusu taşınmazda hissedar olmadığını, dava konusu alana ilişkin sınırları tam ve doğru şekilde gösterdiğini, kendisinin aynı zamanda davalının da yakın akrabası olduğunu, dolayısıyla sırf yakınlık derecesi nedeniyle davacı tanığının gerçeğe aykırı beyanda bulunacağının kabul edilmesinin yeterli bir gerekçe olmadığını, 24.04.2013 tarihli bilirkişi raporu ve dosya kapsamı dikkate alındığında açıkça görüldüğü üzere; 108 ada 1 ve 2 nolu parseller arasındaki sınır düz bir hat olarak devam ederken dava konusu alana gelindiğinde davacı tarafına keskin bir şekilde dönmekte olduğunu, bu durumun sınırın, doğal bir sınır olmadığını ve davalı tarafından görevli memurlar yanıltılarak kendisine yer kazanma amacıyla düzenlendiğini gösterdiğini, 108 ada 1 ve 2 nolu parseller arasındaki sınırın yıllar boyunca davacının iddia ettiği gibi kullanıldığını, herhangi bir itiraz öne sürülmediğini,
belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü. , 15 inci maddeleridir.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacının hukuki dinlenme ve mahkemeye erişim hakkının ihlal edilerek karar verildiği yönünde ileri sürülen temyiz itirazının, aşamalarda iddia ve savunmaların dinlenmiş, bildirilen delillerin toplanmış olması, taraflara duruşma gününün tebliğ edilmesi ve davacı vekilinin mazeret talebinin duruşmada değerlendirilmesi sonrasında kısa kararın verilmiş olması, gerekçeli kararın taraflara tebliğ ve davacı tarafça temyiz yoluna gelinmiş olması hususları bir arada değerlendirildiğinde, yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, somut olayda toplanan delillerden davacının, davalıya ait ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 82,31 m² miktarındaki kısmının tapu kaydının iptali ile aynı yerdeki 2/3 paydaş olduğu 108 ada 1 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine ilişkin davasını ispat edemediği anlaşılmakla, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.