Logo

1. Hukuk Dairesi2022/165 E. 2022/983 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, ALACAK

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalılar tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.1 Davacı vekili, Trabzon ili, Of ilçesi, Kiraz mahallesi 150 ada 13 parsel numarası ile tapuya kayıtlı taşınmazda davacının iştirak halinde malik olduğunu, yine Kiraz mahallesinde davacının hissedar olduğu taşınmaza bitişik 150 ada 14 parsel taşınmazın ise davalıların murisi... adına kayıtlı olduğunu, davacıya ait olan yaklaşık 1 dönüm civarında arazinin kadastro çalışmaları sırasında yanlışlıkla 150 ada 14 parsel numaralı taşınmaza eklendiğini, taşınmazların çalılık vasfında olması nedeniyle fazla kullanılamadığını, ayrıca iki taraf arasındaki sınır çok belirgin olmadığından kadastro çalışmaları sırasında tespit bilirkişilerinin sınırı doğru olarak gösteremediğini ve hataya düştüğünü belirterek, Of ilçesi, Kiraz mahallesinde bulunan 150 ada 14 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptali ile keşifte gösterilecek taşınmaz kısmının 150 ada 13 parsel numaralı taşınmaza eklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

1.2. Yargılama sırasında... mirasçılarının davaya muvafakati sağlanmıştır.

1.3. Davacı vekili, 18.05.2015 tarihli dilekçesi ile; 150 ada 14 parsel sayılı taşınmazın Of Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/198 Esas sayılı dosyasında kamulaştırılmasına karar verilerek kamulaştırma bedelinin davalılara ödendiğini, bu hali ile davalarının kamulaştırma bedelinin tahsili amacıyla alacak davasına dönüştürmek üzere ıslah ettiklerini beyan etmiştir.

II. CEVAP

Yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Of Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.06.2016 tarihli ve 2012/249 E. 2016/309 K. sayılı kararıyla; keşifte dinlenen tanık beyanları ile sınırların belirlendiği fakat en iyi sınırı davacı bileceğinden talepten fazlasına hükmedilmeyerek fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen 2092,71 m2'lik kısmın davacıya ait olduğu kanaatine varıldığı, fakat iddia edilen alanın kamulaştırılması sebebiyle ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulü ile 78.852,94 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ...’e ait Of Sulh Hukuk Mahkemesinin 1996/196 Esas, 1996/195 Karar sayılı veraset ilamında belirtilen paylar oranında davacı ve diğer mirasçılara verilmesine dair karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalılar, dava konusu taşınmazın taksime uygun olarak tespit edildiğini, Mahkemece eksik inceleme yapıldığını, kendilerine sadece dava dilekçesi tebliğ edildiğini, savunma haklarının ihlal edildiğini, davacının açmış olduğu davada sınırı bilmemesine rağmen talebi doğrultusunda karar verildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 125. maddesinde “(1) Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:

a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde dava davacı lehine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.

b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.” düzenlemeleri yer almaktadır.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Kadastro sonucunda Trabzon ili, Of ilçesi, Kiraz köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli 150 ada 14 parsel sayılı 2.128,87 metrekare yüzölçümlü taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle... adına tespit ve itiraz edilmeksizin 31.01.2008 tarihinde kesinleşerek tescil edilmiştir.

3.3.2. Usûl Hukukumuzda ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, HMK'nın 125. (HUMK 186) maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usûli işlemler düzenlenmiş olup bu usûl kuralının kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır. Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde keşifte gösterecekleri kısmın tapu kaydının iptali ile 150 ada 53 parsele eklenmesi talepli açtıkları davayı 18.05.2015 tarihli dilekçeleri ile çekişme konusu taşınmazın kamulaştırıldığından bahisle kamulaştırma bedeline dönüştürmek suretiyle ıslah etmiş ise de anılan dilekçenin HMK'nın 176 vd. maddelerinde düzenlenen anlamda ıslah niteliğinde olmadığı, yukarıda değinilen usul kuralı dikkate alındığında bu talebin intikal tarihinde yürürlükte bulunan HMK'nın 176. maddesi uyarınca seçimlik hakkın kullanılması olarak değerlendirilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Öte yandan Mahkemece, taşınmazlar arasında sınırların belirlendiği, fakat en iyi sınırın davacı tarafından bilinebileceği gerekçesiyle fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerine yönelik yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.

3.3.3. Davacı, dava dilekçesinde, dava dışı 150 ada 13 parsel sayılı taşınmazın iştirak halinde maliki olduğu, kendilerine ait yaklaşık 1 dönüm civarındaki taşınmazın 150 ada 14 parsel sayılı taşınmaza eklendiğini, taşınmazların çalılık vasfında olduğundan fazla kullanılamadığı, iki taraf arasındaki sınır çok belirgin olmadığından kadastro sırasında sınırın doğru gösterilemediği ve hataya düşüldüğü iddiasına dayanarak 150 ada 14 parsel sayılı taşınmazın keşifte gösterilecek bölümünün tapu kaydının iptali ve 150 ada 13 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi istemiyle dava açmıştır. Ancak Mahkemece mahallinde yapılan keşifte dinlenen tek mahalli bilirkişi ... ile davacı tanığı ..., taşınmazlar arasındaki sınırı bilmediklerini, davacı tanığı ve aynı zamanda davacının karısı ..., taşınmazlar arasındaki sınırı fen bilirkişi raporuna göre (C) harfiyle gösterdiği, davacı tanığı Sultan Topcuoğlu taşınmazlar arasındaki sınırı fen bilirkişi raporunda (D) harfiyle gösterdiği, davacı ise taşınmazlar arasındaki sınırı fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfiyle gösterilen bölümleri kapsayacak şekilde olduğunu beyan etmişlerse de bu haliyle taşınmazlar arasındaki sınır hususunda davacının kendi beyanı ile tanıkların beyanları arasında çelişki doğduğu halde, mahkemece bu çelişki yöntemince giderilmediği gibi fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü 150 ada 43 parsel sayılı taşınmaz içerisinde gösterilmesine rağmen bu husus açıklığa kavuşturulmamıştır. Öte yandan davacı dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazın yaklaşık 1 dönüm civarındaki bölümünün kendilerine ait olduğu iddiasında bulunmasına rağmen Mahkemece talep aşılarak taşınmazın tamamı hakkında karar verilmiştir. Bu haliyle taraflar arasındaki ortak sınır doğru ve sağlıklı bir şekilde belirlenmemiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez.

3.3.4. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, mahallinde, tarafsız, yöreyi ve taşınmazları iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında mahalli bilirkişiler ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazlar arasındaki sınırın neresi olduğu, kimin, hangi kısmı ve ne şekilde kullandığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazlar arasındaki sınır doğru olarak belirlenmeli, beyanları arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı;

3.3.5. Fen bilirkişisinden, keşfi izlemeye olanak veren, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarında geçen nokta, yer ve sınırların işaretlendiği bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir rapor ve harita düzenlemesi istenmeli,

3.3.6. Ziraat mühendisi bilirkişiden, temyize konu edilen çekişmeli bölümün taraflardan hangisinin taşınmazı ile bütünlük oluşturduğu, zeminde ortak sınır olarak kabul edilebilecek ayırıcı bir unsur olup olmadığı hususunda değerlendirmeyi içeren ve çekişmeli taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir rapor alınmalı ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek kamulaştırma dosyası da incelenmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.

3.3.7. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın davalılara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.