"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : AKSARAY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda, Aksaray 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/02/2021 tarihli, 2017/8 Esas, 2021/100 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 11/10/2021 tarihli, 2021/1140 Esas, 2021/1236 Karar sayılı kararıyla, istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 14/06/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili gelmedi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, geri çevirme yoluyla ikmal edilen evrak ile birlikte dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı, 7563 ada 2 (eski 298 ada 2) parsel sayılı taşınmazı davalı ... Encümeninin 27/09/1965 tarihli, 1252 sayılı kararı uyarınca bedelini ödeyerek satın aldığını, 1969 yılında arsa tahsisinin yapılıp taşınmazın kendisine tesliminden sonra taşınmaz üzerine evini yaptığını, 1969 yılından bu yana taşınmaza malik sıfatı ile zilyet olduğunu, ancak taşınmazın tapu kaydının davalı ... uhdesinde kaldığını, mağdur olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmaza ilişkin tapu tahsis belgesinin ve davacı tarafça yapılan bir ödemenin bulunmadığını, davacının bu konuda herhangi bir müracaatının da olmadığını, dava konusu yerin imar planında müstakil parsel olarak gösterilmediğini, bağımsız tapu oluşturulmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Aksaray 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/02/2021 tarihli, 2017/8 Esas, 2021/100 Karar sayılı kararıyla, davacının davalı ...’den tapu tahsis belgesi aldığı, arsa bedelini maaşından kesintiler yapılmak suretiyle ödediği, taşınmaz üzerindeki yaşam alanlarını inşa ettiği, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili, hak düşürücü sürenin ve zamanaşımı süresinin geçtiğini, dava konusu taşınmazın davacıya satıldığına dair hiçbir belge, makbuz sunulamadığını, davacının Tapu Tahsis Belgesi olduğu iddiasında bulunduğunu ancak böyle bir belgenin Belediye ve Tapu Müdürlüğü kayıtlarında mevcut olmadığını, keşfen saptanan değerin fahiş olduğunu, bilirkişinin belediyede çalışan personel olduğunu ve belediye aleyhine bilirkişilik yapamayacağını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğunu bildirip kaldırılmasını talep etmişlerdir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 11/10/2021 tarihli, 2021/1140 Esas, 2021/1236 Karar sayılı kararıyla, davacıya 2981 sayılı veya başka bir yasa gereğince yapılan bir tahsis olmadığı, davada kadastro öncesi nedene dayanıldığı, davaya konu taşınmazın kadastro tespitinin 24/11/1968 tarihinde kesinleştiği, davanın 09/01/2017 tarihinde açıldığı, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen zamanaşımı iddiasının sonradan ileri sürülemeyeceğini, dosyaya getirtilen kadastro tutanaklarının eksik olduğunu, yaptıkları araştırma neticesinde taşınmazın bulunduğu bölgede 25/07/1963 tarihinde birinci kadastro tespitinin yapıldığını, kadastro tespitinden sonra Belediyece alınan 27.9.1965 tarihli karar uyarınca tahsisin gerçekleştirildiğini, kadastrosu yapılmayan yerlerde ada – parsel numaralarından söz edilemeyeceğini, taşınmaz üzerinde ikinci kadastro tespitinin ise 24.11.1968 tarihinde yapıldığını, ikinci kez yapılan kadastronun kanunen geçersiz olduğu ve somut olayda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceğini, davalının kötüniyetli davrandığını, 36 parça taşınmazın 36 belediye çalışanına verildiğini, bunlardan 33 kişinin tapusunu almış olması nazara alındığında tüm parsellerin borçlarının ödendiğinin açık göstergesi olduğunu, tanık beyanlarının iddialarını ve maddi vakaları aynen doğruladıklarını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre kararın (IV/3.) nolu paragrafta yer verilen gerekçeyle Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davalı vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kesin olmak üzere 29/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.