"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin 76 yaşında ve ilkokul mezunu olduğunu, davalının müvekkilinin kızkardeşi olup müvekkilinin iyi niyetinden ve yaşlılığından yararlanarak müvekkilinin halen ikamet ettiği 287 ada 23 parselde bulunan 9 numaralı bağımsız bölümü müvekkilini aldatarak kendi adına tescil ettirdiğini, satış bedelinin çok düşük olduğunu, taraflar arasında bedel kararlaştırılmadığı gibi hiçbir bedel ödenmediğini, müvekkilinin halen evde oturmaya devam etmesi nedeniyle işlemin anlam ve sonucunu kavrayamadığını, davalının müvekkiline iyilik yaptığı kanaatini uyandırmak amacıyla İstanbul’daki ikametine götürerek bir yıl boyunca onunla kaldığını, 2019 yılı Ağustos ayından sonra Rize’ye dönen müvekkilinin davalının ilgisini kesmesi ve satış bedelinden dahi bahsetmemesi nedeniyle aldatılmış olabileceğini düşündüğünü, taşınmazın kendisine iadesini istediğini, davalının buna yanaşmadığını ve birtakım şartlar ileri sürdüğünü, ihtarnameye cevap vermeyen davalının haricen taşınmazı iade etmeyeceğini belirtmesi üzerine müvekkilinin aldatıldığına tam olarak kanaat getirdiğini, ayrıca işlem sırasında 74 yaşında olan müvekkilinden herhangi bir sağlık raporu alınmadığını, müvekkilinin şeker hastası olması nedeniyle görme yeteneğini ciddi oranda kaybettiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde taşınmaz değerinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacının yargılama sırasında ölmesi üzerine mirasçıları davaya devam etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davaya süresinde cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18/02/2021 tarihli ve 2020/15 E. 2021/40 K. sayılı kararıyla; davacı asilin keşif sırasındaki beyanında taşınmazı hiçbir baskı olmaksızın rızasıyla bedelsiz olarak devrettiğini belirttiği, sözleşme sırasında herhangi bir irade sakatlığının bulunmadığı, davacının tapu memuru tarafından da bilgilendirildiği, bu nedenle gözlerinin görmediğine ilişkin iddianın da dikkate alınamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları tekrarlayarak, dava dilekçesinde yalnızca hile hukuki nedenine değil, hata, gabin ve resmi şekle aykırılık ve ehliyetsizlik iddialarına da dayanıldığını, ehliyetsizliğin öncelikle araştırılması gerektiğini, davacı ...’nın taşınmazı ilk olarak edindiği senette 2 tanık huzurunda alınan parmak izi bulunurken davaya konu satışta imzasının bulunduğunu, “okudum” ibaresinin davacıya ait olmadığını, tanık hazır bulundurulmadığını, davacının ölene kadar davaya konu taşınmazda yaşamak istediğinin sabit olduğunu, Mahkemece gerekli araştırma ve incelemenin yapılmadığını, davacının keşif sırasındaki beyanının baskı altında verildiğini, zira davalının yanında hazır bulunduğunu, işlemin iradeye ve şekle uygun olduğunun anlaşılması halinde dahi mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30/11/2021 tarihli ve 2021/1256 E. 2021/1289 K. sayılı kararıyla; Mahkeme karar ve gerekçesinin doğru olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki iddiaları tekrarlayarak, davacının taşınmazı bağışlamış olması halinde dahi akitte satış yazması nedeniyle işlemde şekil yönünden noksanlığın bulunduğunu, terditli olarak yapılan bedel talebine ilişkin hiçbir karar verilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
3.2.2. Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve (V/3.2.) numaralı paragrafta yer verilen yasal ve hukuksal gerekçeye göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) numaralı paragrafta gösterilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan 3.428,56 TL’nin davacı tarafa iadesine 04/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.