"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : İSTANBUL 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 11/02/2022 tarihli, 2022/60 Esas ve 2022/181 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, maliki olduğu 2 ada 48 parsel sayılı taşınmazın 16/02/1984 tarihinde davalı kuruma bağışlandığını, ancak bağış ile ilgili olarak dernek genel kurulu tarafından yönetim kuruluna hiçbir zaman bir yetki verilmediğini, yetkisiz işlem yapıldığını, bağışın geçersiz olduğunu, taşınmazın bağışlandığı Vakfın .... tarafından kurulmuş olduğunu, ....’un uzun süre davacı vakfın genel müdürlüğünü yaptığını, bağış tarihinde de genel müdürlük görevini sürdürdüğünü, ayrıca gerek eski gerekse yeni Dernekler Kanunu ilgili maddeleri gereğince, taşınmaz mükiyetine ilişkin olarak genel kurulun yönetime yetki vermesiyle yapılabilecek iş ve işlemlerin taşınmaz alımı ve satımı ile sınırlı olduğunu, bir derneğin taşınmaz mallarının bağışlanmasının -genel kurul kararı olsa dahi- mümkün olmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, bağıştan bu yana 32 yıl geçtiğini, zamanaşımına uğradığını, bağışın tüm yönetim kurulunun onayı ile gerçekleştiğini, o dönemki yönetim kurulunun bağış ve satış yetkisinin bulunduğunu, yönetim kurulu işlemlerinin genel kurul tarafından ibra edildiğini, bağış yapılan kısmın sadece arazi olduğunu, üzerindeki binanın müvekkili kurum tarafından yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/10/2019 tarihli ve 2016/262 E., 2019/385 Karar sayılı kararıyla; davanın konusu olan bağışlama işleminin hukuken geçerliliğini etkileyecek bir sebep tespit edilemediğinden, subüta ermeyen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, Derneğe ait taşınmazların bağışlanması konusunda kanunda genel kurula veya yönetim kuruluna verilmiş bir yetki bulunmadığını, genel kurulun gayrimenkul bağışıyla ilgili geçerli bir ibrasının da söz konusu olmadığını, bağışlama işleminin derneğin amacına aykırı olduğunu, yolsuz tescilin TMK'nın 713. maddesi uyarınca 20 yıllık aralıksız ve fasılasız zilyetlik nedeniyle düzeldiği gerekçesinin de hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 11/02/2022 tarihli, 2022/60 Esas ve 2022/181 Karar sayılı kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle yönetim kurulunun bir önceki yıl işlemleri dolayısıyla 29 Nisan 1985 tarihli dernek genel kurulu toplantısında ibra edildiği gözetildiğinde genel kurulca yönetim kurulunun yaptığı bağış işlemine onay verilmiş olduğunun kabulü gerektiği, bu gerekçe ile İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
3.2.2. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
3.2.3. TMK’nın 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/1. maddesinde; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024/3. maddesinde; “Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) no.lu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 16/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.