Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2299 E. 2022/5027 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, davacının istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne dair verilen karar süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 21/06/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... ve vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenerek gereği görüşüldü:

I. DAVA

Davacı, davalı ile 10/10/2017 tarihinde Ankara’da tanıştığını, bir ay kadar birlikte yaşadıktan sonra 16/01/2018 tarihinde evlendiklerini, davalının nikah tarihinden önce adına kayıtlı 3186 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölümün devrini sağladığını ve evlendikten sonra başka bir kişiliğe büründüğünü, evlenmeden önce taşınmazın devri ve 52.000,00 TL borcunu ödemesinin şart koşulduğunu, devirden sonra ise kendisini hayatından çıkarmak için her türlü baskıyı yaptığını ileri sürerek, dava konusu 3186 ada 8 parseldeki 45 numaralı bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, iddianın doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; davacı tanıklarının beyanlarından davacının, davalıyı evliliğe ikna edebilmek için dava konusu taşınmazı davalıya devrettiği devirde davalının herhangi bir hileli davranışı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafından dolandırılmak suretiyle çekişme konusu taşınmazın temlikinin sağlandığını, daha sonra boşanmak istediğini söylediğini, tarafların boşanmasına ilişkin Kayseri 5. Aile Mahkemesinin gerekçeli kararında davalının evlilikteki amacının davacının ekonomik olarak malvarlığından faydalanmak olduğu gerekçesiyle davalının tam kusurlu olduğunun kabul edildiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, temlik nedeniyle kendisinin bir bedel almadığını, davalının sebepsiz zenginleştiğini, taşınmazın davalıya bağışlanmadığını, boşanma davası ile birlikte değerlendirildiğinde asıl amacın evlilik olmadığının ortada olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince; evliliği temin amacıyla temlik edildiği anlaşılan dava konusu taşınmaz nedeniyle bedel ödenmediğinin davalının da kabulünde olduğu, çekişme konusu bağımsız bölümün temlikinden ve resmi nikahtan kısa süre sonra davalının davacıya karşı tavır ve davranışlarının değiştiği, tanık beyanlarında bu hususun açık şekilde ifade edildiği, taraflar arasındaki boşanma davasında davalının davacıyı istemediğini söyleyerek hakaret edip aşağıladığı, davalının evlilikteki amacının davacının ekonomik varlığından faydalanmak olduğu gerekçeleriyle davalının tam kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği, çekişme konusu taşınmazın temlikinin davalının hileli davranışları sonucunda davacının iradesinin fesada uğratılması suretiyle gerçekleştiği gerekçesi ile davacının istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuş ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kesinleşmemiş boşanma kararı esas alınarak hüküm kurulduğunu, davacının dava konusu taşınmazı davalı ile birlikte yaşamak için devrettiğini, davalının amacının davacıyı dolandırmak ve hileli davranışlarda bulunarak çıkar elde etmek olmadığını, boşanmaya sebep olan nedenlerin ise dava konusu taşınmazdan ayrı olarak hayatın olağan akışı içerisinde tarafların evlilikleri süresince ortaya çıkan sebepler olduğunu, davacının davalıyı evliliğe ikna edebilmek için kendisini farklı bir kişi olarak tanıttığını, yetim torunlarının olduğunu ve torunlarının bakıma muhtaç olduğunu sürekli söyleyerek davalının manevi duygularını kullandığını, bu şekilde davalı ile fiilen birlikte yaşamaya başladığını, dava konusu taşınmazın da bu süreçte temlik edildiğini, tarafların daha sonra evlendiklerini belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

3.2.2. Hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal nedenlere ve özellikle kararın (IV./3.) no.lu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815.00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 10.041,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.