"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/279 E., 2021/358 K.
HÜKÜM : Kabul- Ret
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davacıların davasının kabulüne, müdahil davacıların davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın müdahil davacılar vekili, davalı Tapu ve Kadastro Müdürlüğü ile dahili davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26.03.2021 tarihli, 2017/81 Esas, 2021/2800 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacıların davasının kabulüne, müdahil davacıların davası yönüyle karar verilmesine yer olmadığına, davalı Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne izafeten Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, kararın dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; 13 nolu kök kadastro parselinin ifrazıyla müvekkillerinin müştereken malik oldukları 243 parsel sayılı taşınmazın oluştuğunu ancak dilekçe ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü evvelinde kök parselin parçası olduğu
halde ifraz işlemi sırasında sehven tescil harici bırakıldığını, bu yanlışlığın giderilmesi için Kadastro Müdürlüğü’ne yaptıkları başvurudan sonuç alınamadığını ileri sürerek nizalı taşınmaz bölümünün müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2. ... ve müşterekleri vekili müdahale dilekçesinde; nizalı taşınmaz bölümünün müvekkilleri adına kayıtlı 1521 parsel sayılı taşınmazla zeminde bir bütün olarak kullanıldığını, taşınmazda davacı tarafın zilyetliğinin bulunmadığını ileri sürerek nizalı taşınmaz bölümünün müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Tapu ve Kadastro Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; eldeki davada ifraz işlemi belediye tarafından yapıldığından husumetin vekil edene yöneltilemeyeceğini, esas yönüyle ise ifraz işleminin yapıldığı tarih ile dava tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiğini, öte yandan nizalı taşınmazın bedelsiz olarak yola terkedilen bir yer olma ihtimalinin bulunduğunu ileri sürerek davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddine, bunun mümkün olmaması halinde ise esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Dahili davalı ... vekili ile ... vekili duruşmalardaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 31.01.2013 tarihli, 2007/280 Esas, 2013/28 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen nizalı taşınmaz bölümünün davacılar adına kayıtlı 243 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sırasında sehven tescil harici bırakıldığı, bu nedenle bu yerin 243 parsel sayılı taşınmazın malikleri adına tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacılar vekili ile müdahil davacılar vekilinin davasının kısmen kabulüne, teknik bilirkişi ... tarafından tanzim edilen 12.03.2009 tarihli rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 140,86 metrekarelik taşınmaz bölümünün 500/6158 payının davacı ... Hizmetçi, 1290/6158 payının davacı ..., 1290/6158 payının davacı ..., 1150/6158 payının davacı ..., 1150/6158 payının davacı ..., 850/6158 payının dava dışı ..., 250/6158 payının dava dışı ... ve 278/6158 payının ise dava dışı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili, müdahil davacılar vekili, davalı Tapu ve Kadastro Müdürlüğü ile dahili davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26.03.2015 tarihli, 2014/16713 Esas, 2015/2832 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle Yasa'ya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre müdahil davacılar vekilinin tüm, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ne var ki; Mahkemece, davacıların paylarıyla sınırlı olmak üzere hüküm kurulması gerekirken davada taraf olmayan kişiler adına pay verilmesi, kabule göre de dosya kapsamından davacıların davalarının tamamı kabul edildiği halde gerekçeli kararda neden kısmen kabul edildiği açıklanmadan hüküm yerinde “davanın kısmen kabulüne” denilerek davacıların aleyhine olacak şekilde vekalet ücreti ve yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasının da isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen İlk Karar
Mahkemenin 26.01.2016 tarihli, 2015/1359 Esas, 2016/19 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen nizalı taşınmaz bölümünün davacılar adına kayıtlı 243 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sırasında sehven tescil harici bırakıldığı, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca davacıların taşınmazdaki paylarıyla sınırlı olarak hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle davacıların davasının kabulüne, teknik bilirkişi ... tarafından tanzim edilen 12.03.2009 tarihli rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 140,86 metrekarelik taşınmaz bölümünün 1500/14086 payının davacı ... Hizmetçi, 3307/14086 payının davacı ..., 3307/14086 payının davacı ..., 2986/14086 payının davacı ... ve 2986/14086 payının davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, müdahil davacıların davasının ise reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde müdahil davacılar vekili, davalı Tapu ve Kadastro Müdürlüğü ile dahili davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26.03.2021 tarihli, 2017/81 Esas, 2021/2800 Karar sayılı kararıyla; müdahil davacıların temyiz itirazları yönüyle, Mahkemenin önceki hükmünün müdahil davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 26.03.2015 tarihli, 2014/16713 Esas, 2015/2832 Karar sayılı ilamıyla müdahil davacılar vekilinin temyiz itirazlarının tümüyle reddine karar verildiği ve müdahiller aleyhine olan bu karar kesinleşmiş olduğundan, kesinleşen hususların yeniden temyizen incelenmesinin hukukun mümkün bulunmaması nedeniyle müdahiller vekilinin işin esasına yönelik temyiz inceleme isteminin reddine; ancak müdahiller yönünden önceki hüküm kesinleşmiş olduğu halde, yeni hükümle tekrar müdahil davacıların davasının reddine karar verilerek aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olup müdahiller vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün vekalet ücreti yönüyle bozulmasına; davalı Tapu ve Kadastro Müdürlüğü ile dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dosya içeriğine ve Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak hükmüne uyulan bozma ilamında, sadece dava açan davacıların payı ile sınırlı olarak hüküm kurulması gerekirken, davada taraf olmayan kişiler adına pay verilmesinin isabetsiz bulunduğuna işaret edildiği, Mahkemece, dava konusu olmayan payların Hazine üzerinde bırakılması gerekirken, bu kez davada taraf olmayan kişilerin paylarının davacıların paylarına eklenmesi suretiyle davacılara fazla pay verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, tapusuz taşınmaz hakkında açılan tescil davalarında 4721 sayılı TMK'nın 713/3 üncü maddesi uyarınca davanın, yasal hasım konumunda olan Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine birlikte yöneltilmesi gerekmekte olup Tapu Müdürlüğünün davanın açıklanan niteliğine göre taraf sıfatı bulunmadığı gözden kaçırılarak davalı Tapu Müdürlüğü yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının da isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin 25.11.2021 tarihli, 2021/279 Esas, 2021/358 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen nizalı taşınmaz bölümünün davacılar adına kayıtlı 243 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sırasında sehven tescil harici bırakıldığı, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca davacıların taşınmazdaki paylarıyla sınırlı olarak hüküm kurulması, dava açmayan kişilerin paylarının da Hazine üzerinde bırakılması gerektiği gerekçesiyle davacıların davasının kabulüne, teknik bilirkişi Mükremin Oktay tarafından tanzim edilen 12.03.2009 tarihli rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 140,86 metrekarelik taşınmaz bölümünün 1144/14086 payının davacı ... Hizmetçi, 2951/14086 payının davacı ..., 2951/14086 payının davacı ..., 2630/14086 payının davacı ..., 2630/14086 payının davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan 1780/14086 payın Hazine üzerinde bırakılmasına, müdahil davacılar yönünden hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne izafeten Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne karşı açılan davanın ise pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde dahili davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişilerden aldırılan raporların hükme esas alınmak için yeterli olmadığını, Mahkeme gerekçesinin yetersiz olduğunu ve hükmün infaza elverişli olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17 nci maddeleri; Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Hatay ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 13 parsel sayılı taşınmazın 1959 yılında ifrazı sırasında, nizalı taşınmaz bölümü tescil harici bırakılmıştır.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğuna, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığına göre dahili davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Dahili davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile Mahkemenin usul ve yasaya uygun olan hükmünün ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin (j) bendi gereğince temyiz eden dahili davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.