"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasındaki tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasında verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karar, süresi içinde davacı mirasçısı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... İlçesi , ... ... Köyünde bulunan ve zilyetliğindeki üç parça taşınmazın kadastro sırasında tespit harici bırakıldığını belirterek adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.01.2008 tarihli 2006/95 Esas, 2008/2 Karar sayılı kararıyla; HUMK 409. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçısı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacının dava devam ederken vefat ettiğini, buna rağmen mahkemece davacının mirasçıları davaya dahil edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan karar verildiğini belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
3.Gerekçe
3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ve 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.
HUMK 409. Maddesi ; “Oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Oturum gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hallerde, gün tespit ettirilmemiş ise, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle birinci fıkra hükmü uygulanır. Yukarıdaki fıkralar hükmü gereğince dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren çağırı kağıdı ile birlikte taraflara tebliğ olunur. Dava dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, yeni bir dava sayılmaz. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Birinci ve ikinci fıkralar gereğince işlemden kaldırılmısına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde beşinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklindedir.
HUMK 41. maddesi; “İki taraftan birinin vefatı halinde diğer tarafın, talebiyle hakim davanın takibi için bir kayyım tayin edebilir.” şeklindedir.
3.3. Değerlendirme
Dava; 1086 sayılı HUMK döneminde açılmış tapusuz taşınmazın tescili davasıdır. Davacı ... 29.06.2007 tarihinde ölmüş, mirasçıları tarafından dava takip edilmediği gibi, davalı tarafından da HUMK 41. maddesi gereğince kayyım atanması talebinde bulunulmamıştır. Dosya içerisinde davacının mirasçılarına tebligat çıkartılması için masraf bulunmadığı ve davanın resen takibi de mümkün bulunmadığına göre, Mahkemece takip edilmeyen davada dosyanın işlemden kaldırılmasına ve sonrasında verilen davanın açılmamış sayılmsına ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle davacı mirasçısı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.