Logo

1. Hukuk Dairesi2022/260 E. 2022/2619 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVACILAR : ... V.D.

Taraflar arasındaki tapu iptal-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, eşinin 2006 yılında ölmesi üzerine uzunca bir zaman yalnız yaşadığını ve 2016 yılında ... ... ile evlendiğini, davalı kızının bu evliliğe karşı çıkıp kendisini korkutarak "Bu kadın seninle malın için evlendi, 2 gün sonra boşanma davası açar, üzerindeki tüm malları alır, sen bu taşınmazları bana devret de senin malını almasınlar, daha sonra ben sana iade ederim." şeklindeki söylemleri ile 5 parça taşınmazını satış suretiyle davalı kızına devrettiğini, devrin mal kaçırma amaçlı, muvazalı ve bedelsiz olduğunu, okuma yazma bilmemesinden faydalanan kızının hileli hareketleri sonucu taşınmazılarını devrettiğini, davalının kötüniyetli davranışları sebebiyle yaptığı bağıştan vazgeçtiğini, tapu işlemleri sırasında 70 yaşında olmasına rağmen sağlık raporu istenmediğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine terekesine temsilci olarak Av. ... atanmış ve tereke temsilcisi davayı takip etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davacının muvazaa, hata, hile, ikrah ve bağıştan rucu hukuksal sebeplerine dayandığını, dayanılan hukuki sebeplerin birbirini ile çelişkili olduğunu, yapılan devirin satış değil bağış niteliğinde olduğunu, davacının bağıştan dönemeyeceğini ve kendi muvazaasına dayanamayacağını, hata-hile-ikrah olgularının da bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, muvazaa olgusuna dayanılmış ise de, tarafın kendi muvazaasına dayanamayacağı, TBK'nın 36. maddesinde bahsi geçen aldatma hükümlerinin olayda uygulanması gerektiği, davacının davalı tarafından aldatılarak taşınmazlara ikinci eşi tarafından el konulacağı zannıyla devrin sağlandığı, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacının başka taşınmazının olmadığı, davalı ve tanık beyanlarından devrin bedelsiz olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde talep sonucunun açık yazılmadığını, hükmün talep aşılmak suretiyle kurulduğunu, davacının muvazaa, hata, hile ikrah ve bağıştan rucu hukuksal sebeplerine dayandığını, dayanılan hukuki sebeplerin birbirini ile çelişkili olduğunu, birden fazla hukuki sebebe dayanılamayacağını, iade istemenin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, yapılan devrin satış olarak gösterilmişsede bağış niteliğinde olduğunu, davacının bağıştan dönemeyeceğini ve kendi muvazaasına dayanamayacağını, hata-hile-ikrah olgularının da bulunmadığını, davanın terekeye iade istekli olup pay oranında hüküm kurulamayacağını, davacı tanıkları ile husumetli olduğundan beyanlarına itibar edilemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.11.2021 tarihli ve 2021/1356 E., 2021/1436 K. sayılı kararıyla; davalının taşınmazı kendi beyanı ile bir bedel ödemeden; resmi akide göre satım suretiyle devraldığı, devir tarihinde davacının 70 yaşında olduğu, dinlenen tanık Ramazan’ın beyanı ile devrin, davacının taşınmazlarını ikinci eşinin elinden alabileceğine ilişkin davalı tarafından bilerek yanlış kanı uyandırılmak suretiyle gerçekleştiği, dava devam ederken davacının ölmüş olması nedeniyle ölü kişi adına tescil kararı verilemeyeceğinden mirasçılardan birisini davalı, diğerinin de dahili davacı olması nedeniyle sadece dahili davacının payı itibariyle tapu iptal ve tescil kararı verilmesi de yerinde olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde talep sonucunun açık yazılmadığını, hükmün talep aşılmak suretiyle kurulduğunu, davacının muvazaa, hata, hile ikrah ve bağıştan rucu hukuksal sebeplerine dayandığını, dayanılan hukuki sebeplerin birbirini ile çelişkili olduğunu, birden fazla hukuki sebebe dayanılamayacağını, iade istemenin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, yapılan devrin satış olarak gösterilmişsede bağış niteliğinde olduğunu, davacının bağıştan dönemeyeceğini ve kendi muvazaasına dayanamayacağını, hata-hile-ikrah olgularının da bulunmadığını, davanın terekeye iade istekli olup pay oranında hüküm kurulamayacağını, davacı tanıkları ile husumetli olduğundan beyanlarına itibar edilemeyeceğini ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.

3.Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, hile hukuksal nedenine dayalı açılan tapu iptal - tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1 Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

3.2.2 Hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, (III) ve (IV/3) no.lu paragraflarda yazılı şekilde karar verilmesi doğrudur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.462,00 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 30/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere karar verildi.