"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/368 E., 2021/747 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, Şanlıurfa, ili ... ilçesi ... köyüne bulunan, ekte sundukları krokide gösterdikleri, tapulama harici 7763.80 metrekare yüz ölçümündeki arazinin taşlık vaziyette iken imar ihya yoluyla tarım arazisi haline getirildiğini, davacının kullandığı söz konusu yerin 20 yıldan fazla nizasız fasılasız zilyedi olduğunu ileri sürerek müvekkili adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar ayrı ayrı sundukları cevap dilekçelerinde, davanın reddini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.06.2016 tarih ve 2014/646 Esas, 2016/520 Karar sayılı kararıyla, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme süresinin ve koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, fen bilirkişi raporuna ekli kroki de A harfiyle gösterilen 8093,64 metrekarelik tapulama harici yerin davacı adına aynı ada ve son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine tarafından temyiz isteminde bulunulmuş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi'nin 18.12.2019 tarih ve 2016/14173 Esas, 2019/8667 Karar sayılı kararıyla, zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı, 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü ve 17 nci maddelerinde öngörülen koşulların davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediği tespit edilerek varılan sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 21.09.2021 tarihli ve 2020/368 Esas, 2021/747 Karar sayılı kararı ile bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu yer ve çevresiyle ilgili 1989, 1994, 1999 yıllarında çekilmiş hava fotoğraflarının getirtildiği, mahalli bilirkişi isim listesi tespit edildiği, 16.02.2021 tarihli duruşmada davacı vekiline bilirkişi ve keşif delil avansını yatırmak üzere ayrıntılı ihtaratlı kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde delil avansı yatırılmadığı gibi davacı vekilinin duruşmaya da katılmadığı, davanın niteliği itibariyle bilirkişi deliline başvurulmasının zorunlu olduğu, diğer delillerle davanın aydınlatılması mümkün olmadığı ve davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, dosyada birbiri ile çelişen raporlar olduğu halde aleyhe olan rapora dayanılarak karar verildiğini, her iki raporu kapsayan yeni bir rapor olmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki daha önce davanın kabulüne gerekçe gösterilen bilirkişi raporu olmasına rağmen aleyhlerine olan raporun hükme esas aldığını, dosyada kanuna uygun en kapsamlı raporun müvekkili lehine verilmiş olan rapor olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14üncü, 17nci maddeleri, 4721 sayılı TMK'nın 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde ve özellikle, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.